Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
... " Düşünme sanatı, sayısal ve metodik tekniklerin ötesine gider ve varlıkları zati hususiyetleri, ilişkileri ve anlam alanları ile birlikte kavramayı işaret eder. Burada tefekkür ile tahayyül, düşünmek ile düşlemek, tasavvur etmekle tezekkür etmek iç içe geçer. Tahayyül olmadan tefekkür olmaz. Düşünceden yoksun tahayyül eksiktir. Hayal gücünden mahrum düşünce kısırdır." ...
Reklam
«Velîlik bir mecburiyettir!» diyen Batılı yazarın, aklî planda mecburiyeti kabul ederken, yine aklî plandan da olsa işaret etmesi gereken hakikati, adresi gösterememesi... Batılı, metodik düşünme ve kılı kırk yarma hususunda bir harika; ama havada kalmaya mahkûm...
Çok düşünüyordu. Öğretmenlik yükü çok eziciydi, ama onun için çok daha kötü olan, verdiği derslerin konusuydu; sahip olduğu kesin analitik düşünme yeteneğiyle, kendi öğrettiği konunun tüm Akıl Kilisesi'ndeki, kesinlikten ve analitikten en uzak, en amorf konu olduğunu anlıyordu. Böyle çok düşünmesinin nedeni buydu. Metodik, laboratuvar eğitimi almış bir kafa için retorik, tümüyle umutsuzdu. Durgun mantıktan oluşmuş koskoca bir Sargasso Deniz'ydi (Atlas Okyanusu'nun, yüzeyi en çok yosunlu olan bölümü) sanki retorik.
Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Gelenekten ne zaman yüz çevirmeli...
(O) eski büyük gelenekte mantık görmüyorum dedi genç oğlan ve yeni bir gelenek başlatmak istedi: 'her yeni durumda yeniden düşünme geleneği'. Önerdiği, (geleneklerde) mistik olanın tasfiyesi, ve her adetin mantıklılığının ölçülmesi. Mantığın metodik kullanımı bundan böyle tek adet olmalı.
Metodik düşünme...
-... "Vesileye sarılınız!" hadisine uyarak Berkeley vesilesiyle kendimizi gerçekleştirir, ölçü ve ölçülendirmelerimizi serdederken, herkese hitap eder bir yol izlediğimiz belli... Berkeley'e gelince; o, elbette hata payı mahfuz, insan ve kâinatı "hep ben" merkezli insan aksiyonu yönünden ele alırken, mücerret zorunluluk hakkında, müşahhas kendi ve kâinat hakkında en soylu tecritlerden birini gerçekleştirmiştir. Niçin eksik ve güdük kaldığı, yukarıda anlattıklarımızın içinde var, buna nisbetle de, İslâm hariç, kimsenin eleştirebileceği değil. Hristiyan olması bakımından, fikirlerinde kutsal kitap kokusu var; ancak aynı kaynaktan malûl. Eksikliğini İslâm tasavvufundan takviye ederken, onun verilerini mücerret bir ruhun-Allah'ın doğrulayıcısı hâlinde aklî plana indiriyor; ama kendi din düşüncesinde bâtın yolu zorunluluğunun karşılığı ve bunun getirdiği zorunlulukların karşılığı olmadığı için, havada kalıyor. Tıpkı, "velilik bir mecburiyettir!" diyen Batılı yazarın, aklî planda mecburiyeti kabul ederken, yine aklî plandan da olsa işaret etmesi gereken hakikati, adresi gösterememesi gibi. Batılı, metodik düşünme ve kılı kırk yarma hususunda bir harika; ama havada kalmaya mahkûm...
Sayfa 181 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Derin düşünmek, tüm okuma ve öğrenmeye eşlik etmelidir. “Derin düşünmek'”ten, tefekkür veya metodik düşünme anlaşılır.
Düşünme sanatı, sayısal ve metodik tekniklerin ötesine gider ve varlıkları zatî hususiyetleri, ilişkileri ve anlam alanları ile birlikte kavramayı işaret eder. Burada tefekkür ile tahayyül, düşünmek ile düşlemek, tasavvur etmekle tezekkür etmek iç içe geçer. Tahayyül olmadan tefekkür olmaz. Düşünceden yoksun tahayyül eksiktir. Hayal gücünden mahrum düşünce kısırdır.
Mantığın ikinci bölümü olan tasdiğin, yani yargıda bulunmanın nihai amacı ise tasavvur yapabilmektir. O halde tasavvur ve tasdik hakikatin elde edilmesindeki tek yoldur. Ona göre mantık, zihnin varlıklar hakkında doğru bilgileri ortaya çıkartabilmesinin kurallarını veren bilimdir. Zira mantık, bilinen şeylerden bilinmeyenlerin elde ediliş biçimini öğretmektedir. Daha açık bir ifadeyle mantık, şeylerin özleri, yani mahiyetleri ve onların tanımları, tasavvurları ve tasavvurların biraraya getirilmesiyle oluşan tasdikleri, yani delilleri hakkında metodik bilgi vermektedir. Dolayısıyla hakikat, varlıkların özüne dair bilginin elde edilmesiyle bilinir ki, bu da; mantıksal düşünme da aracılığıyla mümkündür.
İslam felsefesi, "akıl asıl değil fakat metodik olarak ön plana alan" bir düşünme tarzıdır. Bu açı göz ardı edilecek olursa İslam felsefesi ve İslam kelâmı eşitlenecektir.
Sayfa 36
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.