Bu ilişki, bireysel ve toplumsal düzlemde bir sorun içermek zorundadır. Bir yenilik taşımak zorundadır. Bir üslup oluşturmak zorundadır. Kirpiklerimizi ayaklarımızın ucundan ötelere kaldırma yetisi ister. Yalnız kendimizin değil, kendi dışımızın da bilgisini ister. Değilse, ne dünya bize bir şey katmıştır, ne de biz dünyaya bir değer katabiliriz. Burada, Mevlâna'yı saygıyla anmanın yeridir sanırım: Senin kabın küçükse deryanın günahı ne?