Şehirleri yıkıp geçen fırtınaların, bir çiçeği kopardığı vaki midir? Mevlana Hazretlerinin dediği gibi;
"Kasırga, ağaçları yerinden söker. Ama başı yerdeki otlara şifadır. Gönül, sen de Allah'a karşı ot gibi mütevazı ol da rahmete eresin” (Mesnevi, Cilt 1).
"Mesela Mevlâna Hazretleri karıncayı bile incitmekten kaçınırmış. Bırakın şiddet uygulamayı, en rezil insanlara bile kötü söz söylemek yerine, onlarla karşılaşmamaya çalışırmış."
Sayfa 205 - "Three Little Birds - Kacey Musgraves"
Ey can, aklını başına devşir. Ölümden korkup kaçarsın ya… doğrucası sen, kendinden korkmaktasın. Gördüğün, ölümün yüzü değil, kendi çirkin yüzün. Canın ağaca benzer; ölüm, yaprağıdır. İyiyse de senden yetişmiş, yeşermiştir, kötüyse de.
İran Şahı Rıza Şah Pehlevi 1934te Mustafa Kemal'i Ankara'da ziyarete gelir. Şahın babası bir çobandı; sonra asker, general oluyor, darbe yapıp başa geçiyor ve Kaçar hanedanını devirip kendini Şah ilan ediyor. Mustafa Kemal, Şaha "başa geçtiğinizde yazınızı değiştirmiyorsunuz" diyor. O eşek çobanının oğlu Rıza Pehlevi'deki bilince bakın: "Biz bu yazıyı değiştirirsek, Firdevsi'yi, Hafız'ı, Sadi'yi, Mevlana'yı, Ömer Hayyam'ı nasıl okuyacağız?" diyor. Mustafa Kemal'in söyleyecek lafı kalmıyor. Bizde olmayan böyle bir bilinç var.
Feridüddin ATTAR
“Dünya senin makamın değil, geçiş yerindir.” der
Mevlana 🍀
“Unutmayın !
Bu dünyada yaşamıyoruz,
bu dünyadan geçiyoruz. “ der.
O halde nedir bu dünyalık düşünceler?
Maharet iyi konuşan değil,iyi dinleyen olabilmektir. Çünkü doğru ve etkili konuşabilenler, iyi dinleyici olabilenlerdir her zaman. Dinlemeyenler öğrenemezler.
Öğrenmeyenler bilemezler.
Bilemeyenler olamazlar.
Olmanın yolu bilmekten geçer.
Bilmekse dinlemekle başlar.