Evvela bir alıntı ile başlayacağım incelememe…
“Tasavvufun tozunu yutmayanlar, konya'nın yolunu tutmayanlar ne derece doğru anlayabilirler beni.
Beni anlamayanlar, bana ait olmayan sahte düşlerini benim üzerimden taşıma cüretini nasıl bulabilirler?
Yediğim bıçak darbelerinden daha derin acılar verir ruhuma beni olduğum gibi görmeyen yazılar.
Ben ki kuralları yıkmaya gelmiş şems,
ben ki dünya nimetlerini elinin tersi ile itmiş şems,
nasıl olur da beni yanlış anlatırlar.
Neden kendi entrikalarının ortasına yerleştirirler beni?”
Şems-i tebrizi ve mevlana'nın o çok tartışılan, mana aleminin sırlarına vakıf olma adına yaşadıkları ilahi aşka farklı manalar yükleme peşindeki kişilerin,
gerçeği görmelerini sağlayabilecek kitap.
Biyografik olarak hayatlarını romanlaştırma yolunu seçmiş sinan yağmur.
Güzel de olmuş.
Bu kitapta şems'in gözünden yaşananları,
mevlana'm diye seslendiği o büyük durgun okyanus'ta nasıl fırtınalara sebep olduğunu güzel bir üslup ile anlatmış.
Günümüzde mevlana ve şems üzerinden kazanılan rant ve insanların ilgisini dünyevi aşklara indirgeyerek basitleştirme derdine düşmüş bir takım yazarlara da okumalarını tavsiye ediyorum!!!
Sağlıcakla kalınız