3. Geleneksel Şeb-i Arus Etkinliği ( 17 Kasım-17 Aralık)
Hz. Mevlâna'yı Şems ile aynileştiren nasıl bir aşktı, ruhlarının birleşmesi nasıl bir bütünleşmeydi ki, asırlar geçtiği hâlde hâlâ gıptayla söylenmekte... Nasıl bir özdeşleşmeydi ki, "bir" olarak anılmakta... Nasıl bir coşkuydu ki, iki coşkun denizin kavuşması olarak görülmekte... Nasıl bir kutluluktu ki, O'nun kudreti karşısında
Allah'a kulluk bazılarına öyle tatlı gelir ki, padişahlık bile soğuk gelir onların gönüllerine.
Sayfa 123
Ben bu arayış dünyasında iyi huydan daha iyi bir ehliyet görmedim gitti!
Sayfa 110
Görenin karşısında susmak sana fayda verir.
Sayfa 41
Erlerin güzelliği dillerinde gizlidir.
Sayfa 39
- Ben varlığı yoklukta buldum... Onun için varlığı yokluğa feda ettim.
Sayfa 11
Gençken her şeyi daha yeter bulurdun; şimdiyse altın isteğine düştün. Oysa ki öncekileri 'sen' altındın.
Sayfa 25
Silah ve bilgisizlik bir adamda toplandı, bir araya geldi mi, o adam dünyayı zulümle yakan bir Firavun kesilir.
Sayfa 57
Ulular nice meclisler yaptılar, yaptırdılar; ama hiçbirine Mescid-i Aksa adı verilmedi.
Sayfa 111
Ben iki yol ağzı sokakta, öfke çağında, hırs çağında dayanan, sabreden adam arıyorum.
Sayfa 42
İnci de denizin dibinde taşlarla beraberdir.
Sayfa 32
-Ben varlığı yoklukta buldum... Onun için varlığı yokluğa feda ettim.
Bu dünya bir dağdır, yaptıklarımızsa ses; ses yankılanır, yine döner bize gelir.
Sayfa 96
Ben bir bulut gibi yelle gelmedim ki, bir tozla bu eşikten döneyim!
İster al olsun, ister sarı; öküzün rengini dışında ara, insanın rengini içinde.