Mevlana'nın öyküleri çoğu kez “ben dili”yle anlattığını görüyoruz. Eğer bir kişiye “sen” diye cephe hücumu yapılırsa o kişi de aynı yoğunlukta karşı cephe savunmasına girişir. Böylece ego savaşları başlar. Mevlana'da Bunun olmadığını görüyoruz. Hiç kimseyi tam olarak iyi ya da tam tam olarak kötü diye nitelendirmiyor. İnsana iyi sıfatlarıyla kötü sıfatlarını ayırarak yaklaşıyor.