Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu yazacağım öyküyü, yazılarımı şikayet eden sevgili kitap dostuna ithaf ediyorum… Diğerlerinde olduğu gibi; bu öykü de, yaşamın ta içinden paylaşılmıştır. ……. Önünde bilgisayarı, yanında kontrol etmesi gereken soruşturma dosyası vardı hakkında en son açılan. Avukatı tekrar tekrar hatırlatmıştı, yarın mutlaka teslim edilmesi gerek diye. Ne
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Puslu Sözlük
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor... İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,1bin okunma
Reklam
Kızıl Goncalar ve Kızzıl Kurtlar Aynı tip senaryo, birbirinin kopyası hikayeler seyretmekten gına gelmiş midir bilmiyorum ama vakti çok, işi yok seyirci kitlesi için dizi dizi diziler, birbirini izler ve hayat böyle geçip gider.Hemen her dizide birbirinden kopuk aileler vardır. Hemen her dizide ya annesi, ya da babası bilinmeyen, evlatlık edilmiş
Bu çamları sebepsiz bahçeme dikmedim. Türkçe ismini maalesef bilmediğim bu ağacı dönen mevleviye benzettiğim için severim. Bakınız bu çam dönüş havasında açılmış bir mevlevi tennuresini andırmıyor mu? Bu çamlara baktıkça sanıyorum ki bahçem büyük bir semahanedir ve içinde mevlevi bitkiler yer yer, kendinden geçmiş, bülbüllerin ahengiyle dönüyor.
Sayfa 5
KONYALILAR TOPLAŞIN BAKİM :)
Sanki Hazreti Mevlana, asırlar önce, ilahi Kudret'in kendine tanıdığı bir yetki ile atom çekirdeği ve etrafında dönen nesneleri görmüş temaşa etmiş ve "Sema" ayini onlardan kopya ederek dizayn etmiştir. Çünkü bu ayinde de Mevlevi şeyhi veya dedesi veya onların yetki verdiği semazen başı ortada, semazenler hem onun etrafında hem de kendi etrafında soldan sağa doğru dönerler. Tıpkı gezegenler gibi onlar da bağlı oldukları kütlenin etrafında soldan sağa dönerler. Dünya'da soldan sağa döner Kabe'yi tavaf eden hacılar da soldan sağa dönerler. Kâinattaki bütün sistemler soldan sağa döner, ilahi ve lâhutî alemdeki bu ahenk yaratıcının tek ve bir olduğunun delili olsa gerek. Hz Mevlana'nın seması; atomun ve alemin yapısını aynı anda sembolleştirir. Hazreti Mevlana, bakırcılar çarşısından geçerken bakır döven çekiçlerin ahenkli vuruşundan cezbeye gelmiş dönmeye başlamış bu haldeyken Allah'ın izni ve keremi ile alemin ve atomun içyüzünü keşfettikten sonra, buna uygun olan Sema'ya (Mevlevi ayini) başlamış ve atomun sistemini de Sema'nın şekli yapmıştır. Hz Mevlana âlem ve atom hakkında bildiklerini bir dörtlüğünde sembolik olarak şöyle dile getiriyordu. "Eğer bir zerreyi(atomu) kesersen, ortasından bir güneş ve güneş etrafında durmadan dönen seyyareleri (gezegenleri) görürsün."
475 syf.
10/10 puan verdi
·
22 günde okudu
TEHLİKELİ OYUNLAR VEYA GERÇEĞİ OLDUĞU GİBİ ANLATMAK
Sevgili okurlar, öncelikle merhaba. Uzun zamandır okumaya devam etmeme karşın bir inceleme yazmadım. Bu sadece inceleme konusunda olmadı ne yazık ki. Bir öykü ve deneme de yazamadım. Yazın tembelliği yüzüme vurdu. Ne var ki hiç değilse arada bir yazı yazdığımı hatırlamak amacıyla bu kitabı incelemek istedim. Öyle ahım şahım bir inceleme olmayacağı
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202230,9bin okunma
Reklam
Eğer gümüş tenli güzeller seni avladıysa ihtiyarlıktan sonra bir de pamuk tarlasına dönen bedene bak!
Sayfa 419 - 7. Cilt 14030. BeyitKitabı okuyor
Bu çamları sebepsiz bahçeme dikmedim. Türkçe ismini maalesef bilmediğim bu ağacı dönen mevleviye benzettiğim için severim. Bakınız bu çam, dönüş havasında açılmış bir mevlevi tennuresini andırmıyor mu? Bu çamlara baktıkça sanıyorum ki bahçem büyük bir semahanedir ve içinde nebati mevleviler yer yer, kendinden geçmiş, bülbüllerin ahengiyle dönüyor.
Sonra bana bahçesindeki ağaçların ayrı ayrı seçilmesindeki hikmeti anlattı: — Belki dikkat ettiniz, etrafınızdaki ağaçlar ekseriyetle söğüt ve servisidir. Bahçemin ölüm ve ahiret kokusu dağıtabilmesi için bu tür ağaçları tercih ettim. Etraftan burnunuza gelen bu mezarlık kokusu İşte bu yapraklardan dağılıyor. Mezarlığı hiçbir millet sizin
Geceler ve Gündüzler
Bomboş ve masmavi Marmara nın bir kenarında koyu renkli adalar, rahata yatmış vücutlar gibi görünür ve yine solda , daha yakında , ölüm diyarının hududunu teşkil eden Karacaahhmet mezarlığının sanki yürürken duraklamış yüksek servileri görünür. Bazan tunçtan heykellere dönen, bazan içlerine düşen bir teessürle birden bir ürperme geçiren bu serviler, bence, yan yana, güya cenaze merasimine gelen ve hırkalarına sarılarak sükût eden uzun boylu yüksek sikkeli Mevlevi dervişlerin kafilesine benzerdi ve serviliğin teker teker bizden ayrılan ağaçları da sürüden uzaklaşarak güya birtakım şahsî fikirlere doğru yol alan birer dervise benzetirdim.
Reklam
'Taşkasap sırtında Fatih yamaçlarına bakan bir pencere önünde oturuyorum. Ben, çay -vehmiyle ne olduğu bilinmeyen bir ot haşlaması- içerken yeni doğmuş güneşin dudakları da çiçekler ve yapraklar üstündeki rutubeti emiyor. Dalları, penceremin camını okşayan ayva ağacı -eski bir tabirle- pür-nakıl(baştan aşağı meyve çiçeklerle donanmış) çini fincanları andıran pembemsi çiçekleri bahar kadar taze ve hayat kadar nazik. Hepsinin etrafında ak ve oynak iki kanattan ibaret kelebekler uçuşuyor. Mahalle çocukları gibi yağmacı olan bu haşarılar, saldırdıkları o fincanların içindeki neşe rahiki? ile mest oluyorlar. Esen hafif bir rüzgâr onları kovalıyor. Fakat onları kaçıran esinti, çiçeklerin nazlı yapraklarını da uçuruyor. Çiçek ve kelebekten müteşekkil bir savruntu,fezayı kaplıyor. İnsanın: Berg-i ezhârı hevâ şöyle çıkardı feleğe Pür-kevâkip görünür künbet-i çarh-ı devvâr (Hava, çiçeklerin yapraklarını şöyle feleğe çıkardı Durmayıp dönen gökyüzü yıldızlarla dolu gözükür) beytini okuyacağı geliyor.
Nedir bu? Sema gösterisi. Senede bir yapılan "Mevlâna Ihtifali" de benzer bir etkinlik işte. Turist çekiyor kötü mü? Etrafta sema dönen dervişleri görüp Mevlevî olan yabancılardan çok bahsediliyor. Kötü mü? Bilmiyorum. Bildiğim, Eyüp Bahariye Mevlevihanesi'nin son şeyhi öldükten sonra Mevleviliğin defteri kapanmıştır. Ama belli olmaz, kimbilir, belki bugün bilmediğimiz bir yerde bir Mevlevî şeyhi irşada devam ediyordur. İstanbul'da Mevlevî olduğunu söyleyen şeyhler var, kadınları da semaya dahil ettiler. Bana susmak düşer. Bu halimle kalkıp Mevlevî araştırmalarına girecek değilim. Ama üzülüyorum. Şu "gösteri" kelimesi beni deli ediyor. Bu milletin maneviyatı bu kadar düşecek miydi? Konya kazan ben kepçe günlerce dolaşıp durdum. Girmediğim mescit, namaz kılmadığım cami kalmadı. Ne imama, ne müezzine, ne de cemaattan birine "Burada faal bir tekke var mı?" diye sormaya cesaret edemiyorum. Bunca yıl yasaklanmış, yeraltında varlığını sürdürmüş, koca bir gelenek. İnsanlar mazideki eziyetleri, işkenceleri hatırda tutup konuşmamayı tercih ediyor. Ayrıca soran kişiye de şüpheyle bakılıyor. Daha önceki cahilane tecrübelerimden biliyorum artık. Ama dön dolaş nereye kadar? …
Mevlevî âyinini son defa dergâhların kapanmasından biraz evvel, bir Kadir gecesi, Konya'da görmüştüm. Bu kadar sembollerle konuşan bir terkip azdır. Her duruşun, tavrın, kımıldanışın ve adımın mânası vardır. O hırkaya bürünüşler, ilk ney sesinde uyanışlar (ölüm ve haşir), kol açışlar ve ayak kilitleyişler (Mevlevî âyininde her Mevlevî, Ali'nin ZUlfikâr'ı olur) bir kitap gibi derin derin anlatan şeylerdir. Asıl sema'a gelince, şüphesiz dünyanın en güzel rakslarından biridir. Mukaddesin iklimini zaptetmiş, orada hilkatin sırrını tekrarlayan bir bale. Yazık ki Degas cinsinden bir ressamı çıkmadı. Karşımda kandillerin titrek ışığında dönen, değişen, süzülen, âdeta maddî varlıklarından ayrılan bu insanlar gerçekten aşk şehitleri olmuşlardı ve gerçekten musaffa ruh hâlinde iki yana açık kolları ve rıza ile bükülmüş boyunları ile döne döne semâvâta çıkıyorlardı. O akşam sema'da gördüğüm insanları ertesi sabah çarşıda, pazarda işlerinin başında ve bir talebemi lisede karşımda görünce hakikaten şaşırmıştım. Onları ben arkalarında esen Rast'ın sert rüzgârında uçup gitmiş sanıyordum. Bu ölen ve ertesi sabah dirilmenin sırrını bilen insanların arasına katılamadığıma, o neşveyi bulamadığıma şimdi bile içimde üzülen bir taraf vardır.
148 syf.
·
Puan vermedi
Dervişler Anarşistse, Müslümanlar da Komünist Midir?
Kitab'ın Konusu İlginç bir dindarlık konsepti olarak derviş/zahidler, kitabın ana konusunu oluşturmaktalar. Zahidler, ana akım alimler her ne kadar dışlayıcı yorumlarda bulunsalar da kendilerini sapkın olarak görmüyorlar. Zahid düşünüşüne göre kurtuluş yolları ana akım inanca göre sapkın görülse de kendileri için gerçeklik gösteriyor. “halk
Tanrının Kuraltanımaz Kulları
Tanrının Kuraltanımaz KullarıAhmet T. Karamustafa · Yapı Kredi Yayınları · 201693 okunma
Tarikat olarak Mevleviliği esas çizgileriyle Sultan Veled kurar. Fakat teşrifatı, nezaketi, terbiyesi, sülükûn ve âyinin erkânı tipki musikisi gibi daha sonraki zamanın, Osmanlı devrinin ve biraz da Istanbul’undur. Ve şüphesiz ki kültürümüzün en yüksek tara- fidir. Bir medeniyetin çiçeği olan ve ona hiç belli etmeden şekil veren terbiye ve
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.