Zehrimin panzehri bu aşk
Bir yerde okumuştum. Şöyle diyor; ''Vicdanımın rahat olduğu hiç bir konuda açıklama yapma gereği duymam.'' . Herkes istediğini anlamakta özgür sürekli herkesi düşünmekten, herkesLEŞTİM. Uzun zamandır bir yerden başlamak istiyordum yazmaya ama elim bir türlü varmadı cesaret edemedi. Beynimin unutturmadığı o anlar, anılar,
26 MART 2024
Olm siz adam akıllı insanlar olsaydınız hiç kadınları bu sohbete dahil etmez konuyu uzatmadan Burhan ve babamla konuşurdunuz ama siz naptınız yine her zamanki gibi kendinizi büyük gördünüz. Neyse Allah büyüktür elbet bir gün hakkımız sorulacaktır. Tamam belki bu hırsızlık olayı tam gün yüzüne çıkmamış olabilir ama biz sizin ne olduğunuzu çok çok
Reklam
Günün Şarkısı; Veda şarkım OLSUN.. :)
Artık ne masumuz ne yalandan yoksun Bırak, olsun Resimleri sen al, mevsimler zaten benim Hadi, olsun Bölüşülsün şiirler, arkadaşlar, şehirler Olan olsun Artık ne özgürüz ne de özgür ömrümüz Hadi, olsun Ben giderim, İstanbul senin olsun Ben giderim, İstanbul senin olsun Alırım başımı, başım bir deli nehir Silerim yaşımı, siler ismimi şehir Kestirir saçımı, kendimi avuturum Bi' gülü kurutur, kurursa unuturum Bi' mektup yazarım yokluğundan da ağır Bi' kedi alırım, sen de anneni çağır Ellerin aklımda, sevdan kalbimde kalır Hep hüsran, hep kahır, söyle artık, olsun #sertaperener... ✨🦋🤍🍀
Tanrım kızacaksın ama, bazı kadınları kuş yapsan?
Tanrım ben bir kuşum, çatıda rakı içiyordum, göçü kaçırdım.Sana en dengeli halimle geldim. Düşünmüyorum, düşünsem de hatırlamıyorum şuan. Dediğini unutmadım; şemsiye açanların,şemsiyelerine sıçıyorum ama iyi bir şey sanip piyango bileti alıyorlar. Dediğini unutmadım; insanlara yakın uçmaya çalışıyorum ama şiir yazıyorlar. Fena değiller ama iyi yazanların çoğu ölmüş. Tanrım biliyor musun, nefret kokuyorlar. Birbirlerine kötü bakıyorlar, sonra birbirlerine gülüyorlar. Sana en dengeli halimle geldim. Üşümüyorum korkma! Kuşlar üşümez, sadece boş zamanlarında ölürler.Tanrım öldüğümde kanatlarımı bağışlamak istiyorum. Tanrım öldüğümde yalnız kalmak istiyorum. Beni gönderdiğin bu son şehirden çok sıkıldım. Normalde şehirler göç alır, burada insanlar göç alıyor. İçleri çok kalabalık, kim olduklarını bilmiyorlar. Aynı anda hem o kadar çok, hem de o kadar azlar ki, gençliğim aklıma geliyor. Ben güzel yaşamışım, hep uçmuşum. Bunlar ömür boyu ölüp, son gün yaşamaya kalkıyorlar. Tanrım kızacaksın ama böyle gecelerde, sen de bir duble içmelisin... Zaman daralıyor, çocuklar bizi unutacak. Zaman daralıyor, sonbahar gelsin artık. Napalım Tanrım? Can sıkıntısına hüzünleniyor buradakiler, ben de alıştım. Mevsimler daha güzel uçmaktan. Ve uçmak bazen koyuyor kuşa. Mahallenin zengin çocuğu gibi hissediyorum kendimi, utanıyorum.Güzel kadınlar keşfettik, kırık boyunlu, zarif gözleri var. Tanrım kızacaksın ama sana bir liste versek, bazı kadınları kuş yapsan? Özür dilerim...
MÜPHEM
Şimdi daha mı seviyorsun kendini Daha mı güzel gülüyor gözlerin Aynaların soğuk bakışlarında Titreyen ellerimde kalemim Satırlar daha az yazıyor seni Gittin öyle mi Gittin ama ben de değişmedi mevsimler Hala çiçeklerin içinde uyuyorum Buz gibi soğuk yeller esiyor üzerimden Hiç solmuyorum Yabancısısın bu şehirlerin Gitmeleri çok sevdiğinden Sen sen sen hep sen Mısraların içinde müphem Kırgın bakışları altında Kapısında dergâhın Âh eden sensin Ölen yine ben
Günler geçsin sen geçme. Mevsimler değişsin sen değişme. Onlar gitsin sen kal. Herkes yara açsin sen sar, açma. Sen benimle kal, hep.
Reklam
Meftun
gönlüm çok yorgun be sevdam nerdesin sen aklımı kemiriyor hudut kuşları aşkın beni deryalara daldırdı gel de kurtar beni , bağrım yara içinde kaldı göğsümde bin bıçak hepsi hepsi sana hayran bu gurbet bu hasret yordu beni eskiden uyku bir araçtı bana şimdi seni görme sebebim bunun ne demek olduğunu inan bilemezsin . Sanki bir uçurum kenarında kalbim elimde bekliyor gibiyim sana karşı boynum hep bükük kaldı insan yaş aldıkça anlıyor sevda yükü taşınmıyor işte , göğe bağırdım insafsızca ve galiba o da küstü bana artık gülmüyor yüzüme tıpkı senin gibi. İçimde bir çocuk tedirgin sarı sıcak yazlar uzak bundan sonra bütün mevsimler kara kış bana gönlüme çiğ düştü artık dönüşü yok bunun ama ben yine burdayım bir başıma uzaklardan bir bağlama sesi duyulur ben yine seni anımsarım ya da bir kuş ötmeye başlar yine seni hatırlarım seni unutmak bin acıya bedel ve ben o bedeli her gün günü gününe ödemeye devam ediyorum...
Yüz gün oldu sevdana düşeli, Cılız ömrümden koskoca yüz gün, Az uz değil mevsimler geçiyor. Seni ilk öptüğümde mevsim yazdı, Şimdi ise kara bir kış geliyor. Başımı duvara vura vura ettiğim o tüm tövbeler, Kirpiğinin ucuna değiyor. Bir Ses yankılanıyor odanın içinde, Yer gök sen diyor. Her gecenin sabahında, Günaydınlar sıkışıyor yatağa. Tam
Eski bir sandıktan topladım bu gülleri Yüzümde haritalardan toplamış mevsimler... O eski günler yok diyeceksin biliyorum Ama sen de o eski sen değilsin kabul et... Seni alıp yağmurun bol olduğu şehirlere gidemem... Gel de diyemem sana... Sebepsizce kanayan bir yara bu... İstemsizce dalından dökülen yapraklar gibiyim anla işte.. Seni
Neden hala özlüyorum seni? Nedir bu yüreğimde istemediğim halde sürdüğün hüküm? Sana açtığım savaşta kendime yeniliyorum hep, Niye gücüm yetmiyor sana? Düşünmeyeceksin diye kalbime kaldırdığım başım yine sana eğiliyor. Dizlerim bir sana çöküyor, bir sana nefesim soluk Nefret ediyorum senden ama bir sen yoksun diye tüm mevsimler soğuk.
Resim