Dünyanın halleri, insanın hallerinden farklı değil.Mevsimler, insanın ruhunu hava geçişlerinden,heyelanlar ve seller içimizde akıp gidenlerden, bir türlü yağamayan bulutlar bir yerlerimizde sıkışıp kalanlardan,gecenin bir körü uyandıran kalp çarpıntıları unuttuğunu sandığın eski defterlerden hiç farklı değil.Dünyanın halleri, insanın hallerinden hiç farklı değil.Düşündükçe hep buraya varıyorum.İnsan hâlâ yadırgıyor,hâlâ şaşırıyor çevresinde olana bitene. Dünyayı kendinden çok uzak, çok farklı, çok bambaşka sanıyor.Yabancı biliyor başka cinsleri, otları, balıkları, salyangozları.Dünyanın hiç görmediği köşelerinde uçan kuşların, açan çiçeklerin, esen rüzgârın onun hayatına nasıl dokunabileceğini, yaşamadan bilmiyor.