149 syf.
·
Puan vermedi
Mevzu ile alakası yok, yıllardır kafamı kurcalayan bir mesele vardı, onu da çözdüm sonunda. Aha burada da sizinle paylaşıyorum. Mesele basit ama benim için çok önemli. Yıllar önce İstanbul'da yaptığım absürd esprilere, anlattığım fıkralara Ankaralıların bayıldığını fark ettim. Yahu diyorum kendi kendime, burada bir sorun var. Ankara, İstanbul'un 10 yıl gerisinde mi acaba? Üstüne üstlük espri kaliteli, fıkra zekice değil, neden bu kadar gülüyor Ankaralı? Sonuçta boş bulunup anlattığım bir şey. Mesela şöyle bir espri: "Ayakkabın mı eskidi, at gitsin! Çorapların mı eskidi at gitsin! Pantolonun mu eskidi at gitsin! Eşek gelsin!" Bu. Ancak boş bulunup gülebilirsin buna? Öyle değil mi? Değil. Adam güldükçe gülüyor. İşte yıllardır kafamı kurcalayan mesele bu. Nasıl mı çözdüm mevzuyu? Valla zor oldu ama çözdüm. Şöyle oluyor: Malum memur şehri Ankara. Orada ya da burada karşınıza çıkan on kişiden yedisi bir kurumda ya bir memur ya da bilmem ne daire başkanı. Fıkrayı dinley
İsmet Saat Kaç
İsmet Saat KaçEbubekir Kurban · Orhun Yayınları · 201253 okunma
92 syf.
8/10 puan verdi
Hakan Günday bir söyleşide Şule GÜRBÜZ’ü önermişti okurlarına ve KAMBUR kitabıyla başlayabilirler demişti. Öncesi yok benim için, ne yazar hakkında bir bilgim, ne de kitap hakkında. İncecik bir kitap, tarzı da sıra dışı, bu tarz elbette yazarın ve kitabın dizgisinindir. Önerene bakılınca anlamak güç değil böyle bir kitaptan ne çıkacağı. İnce ince
Kambur
KamburŞule Gürbüz · İletişim Yayıncılık · 20196bin okunma
Reklam
80 syf.
8/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Haydi bir de basit okurdan dinleyin bakalım yorumunu. İlk etapta ne okuduğumu bilemedim, fantastik bir öykü gibi geldi ( ki biraz tv izleyen, birkaç kitap okumuş herkes böyle şeylere aşina) yani vakti-çağı düşünüldüğünde olağanüstü denebilir dedim . Peşinden okurken daraldım, karardım ( ki ben pozitif kitapların insanı olarak ekstra rahatsız oldum) bunu da insanların basiretsizliğine bağladım.Son feci idi ( ki bu da çok canımı sıktı) "olmamalı" dedim böyle bir son, yapamaz bunu bir aile ( Hiyh! Sonu söyledim). Sonra "Dur yahu bir bakayım ne imiş yorumlar" diyerek bir göz attım yorumlara.Şunu biliyorum, felsefe benim alanım değil, ağır düşünemeyecek kadar Polyanna bir bakış açım var benim. Ama biri anlatırsa anlayabiliyorum. Ve farkettim ki Meğerse bu kadar mevzu toplumun çıkarlar sonunda nasılda değişebileceğine alelen anlatmış. zavallılık ne de zordur, aile bile yoktur. Evet toparlarsam Kafka bambaşka bir yazar ama bir doğru açının iki ucundayız onunla. Artık bir daha ki tesadüfe - dikkat edin kitabını alıncaya değil tesadüfe- kadar o selamet, ben sağ.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022221,6bin okunma
296 syf.
2/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Genel Bir Mustafa Armağan Değerlendirmesi ve Satılık İmparatorluk Adlı Kitabın Eleştirisi Öncelikle her kitabın okuruna farklı şeyler kattığını, her okurun nezdinde “mevzu bahis” olan kitabın ayrı bir yeri olabileceğini belirterek başlamak isterim. Tarihçilik, Sosyal Bilimler içerisinde en dikkat isteyen bölümlerden biridir. Bu bağlamda
Satılık İmparatorluk
Satılık İmparatorlukMustafa Armağan · Timaş Yayınları · 2013376 okunma
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
Ve yine din ve Allah üzerinden sallayan bir radyo dinletisine denk geldim. Konu; iş ve ticaret. onun anlattığı şeyden anladığım mevzu ticaretse herşey mübahtır ama peyganber pazarlığı da vardır :)) yani kime neye tutturduysan geçir, alıcı indirmeye satıcı geçirmeye çalışır ucu açıktır, çünkü müslümana peyganber pazarlığı haktır. Ve yine insan düşünüyor? % 70 ateist olan Hollanda gibi ülkelere yolunuz düştüyse her türden malın toptan ve perakende fiyatı sabit ve olabilecek indirim nettir güvenirsin 70 liralık bi şeyin üç ay sonra 60 lira olacağını bilirsin ve bütçene uygunsa alırsın ya da üç ay bekler 60 liradan alırsın. Biz de nasıl olur 70 liralık şey üç ay sonra 19,9 sana satın alırsın işte bu kadar basit ve ucuz ve kalitesizdir insan hayatları bir eşyadan ya da bir tür maldan farkı yoktur müslüman denilen canlının falan filan. ..
Reklam
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Ahh öncelikle "bu nasıl bir kitap, sadece bir böceğe dönüşüm anlatılıyor. Neresi bu kadar ünlü ?"DİYENLERE SESLENİYORUM! . . Öncelikle kitabın adı Dönüşüm değil DEĞİŞİMDİR. Lakin Ahmet Cemal'in çevirisi ile Can yayınlarından bu kitap Dönüşüm adıyla basılmıştır ve yaklaşık 20 yıldan beri bu öykü farklı ve bambaşka bakış açısıyla anıldığı
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022221,6bin okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bazı kitapları anne olarak okumak çok yüreğimi dağlıyor.Nükleer enerji günümüzde ülkemizde konuşlandırılmaya çalışılan ama asla bu topraklarda olmaması gereken bir mevzu bence. Radyasyon öldürür. Bu kadar net, bu kadar basit, ucuz enerji olabilir ama alternatif doğal yolar varken bunu evlatlarımıza yapmayalım lütfen. Ben ucuz enerji kullanayım diye o yanmasın.... Nükleer enerji konusunda hayallerine uzanmaya çalışan hatta neredeyse yakalayacak körpe bir genç kızın hayatının kayışı kadar hiç bir şey etkileyemez insanı. Atom bombası sadece o gün orada var olan insanları öldürmüyor ne yazık ki. Bir nesli hatta nesilleri mahvediyor. Sadako bir simge. Ama anacığının ellerinden kayıp giden, hayatının son günlerinde minicik sevgi dolu bir ailenin, evlatlarını mutlu edebilmek için paralanmalarına rağmen, olmayan paralarıyla gönlünü hoş tutmak için her şeyi yapmalarına rağmen, kendi evlerinde yiyemediklerini ona sunmalarına rağmen, o neşelensin diye maaile çabalayıp; şebeklik yapmalarına rağmen kayıp giden, pırıl pırıl parıldayan, şen kahkahalarıyla etrafta ışıldaması gereken küçücük bir evlat.... Çok acı çok:( Ben kızım okusun diye aldım. 4. ve 5. sınıflara tavsiye olunur.
Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
Sadako ve Kağıttan Bin Turna KuşuEleanor Coerr · Beyaz Balina Yayınları · 202110,3bin okunma
Gençlere Öğütler
— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. — Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir. — Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
Kendimle sohbet 5 (uzun)
- Peter! Yoksa "Sevilmeyen Adam "mı demeliyim + İnan konuşmak istemezsin çok doluyum - Ahh evet o mevzu hani kendi yaranı kapatmaktan nasıl kaçmıyorsun + Her yanım onla çevriliyken nereye gitsem fayda eder - Hadi bu sefer üstü kapalı değil de daha açık konuşalım + Ne fark eder ki , ama senin dediğin olsun - O zaman soruyorum
Reklam
Kendimle sohbet 7 ( Son Durak )
-  Hahaha ! İşte bu komik + Katılıyorum, dehşet verici bir komikliğe şahit oldum - Bence sadece hahaha,  başka bir anlam yüklememelisin Peter + Peter mı? O artık yok  !
331 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.