Liman'a yakın bir sahil kasabasında 24 saatlik konaklamaya mecbur kalan bir gezginin kısacık hikâyesini konu alıyor kitap. Kısa ve kolay okunulabilecek bir kitaptı.
Ay ışığında Fransız sokaklarında gezinen gezginimiz, yolda yürürken arya söyleyen bir kadının sesini duyar. Arya sesini takip eder ve meyhane da çalışan bir kadın ile karşılaşır. Sonrasında kadının aşağılamasına maruz kalan bir adam görür ve devamında o adamla birlikte sohbet ederler...
(Hikâye bence sıradan değildi, çoğu inceleme hayal kırıklığıyla bitmiş...)
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Dokuz Yayınları · 201968.1k okunma
Sarsıldığım bir okuma oldu. Fransa'da natüralist akımın öncülerinden olan Zola'nın Emek ve Germinal kitaplarını daha önce okumuştum. Meyhane'yi okurken bunlar gerçek mi, bu açlık, sefalet, ahlaki çöküntü gerçek olabilir mi diye düşünmeden edemiyor insan. Bir aile üzerinden dönemin Paris'i resmediliyor aslında. İçki ve aylaklığın sonu, aile bağlarının çözülüşü, dürüstlük duygusunun yitirilişi gözler önüne seriliyor. Kitap bittiğinde insan duvara toslamış gibi hissediyor. Sırada bu kitabın devamı niteliğinde olan Nana kitabı var. Nana Meyhane kitabındaki ailenin kızı. Bakalım Nana kitabında beni neler bekliyor. Okuyacak olanlara keyifli okumalar...Kitapla kalın...
Yorgun ve hâlsiz görünmek, zengin kadınlara özgüdür. Fakir insanların yatakta geçirecek zamanları yoktur" diyordu. Doğumun üçüncü günü, işine gitti ve sabahtan akşama kadar çalıştı.