288 syf.
10/10 puan verdi
Olağanüstülükler karşısında duraksamaya hayat denir,duraksayana insan,durana ölüm... . Hepimizin kandırılmaya,masallar işitmeye ihtiyacımız var. . Her yere gir,her yeri gözlemle. Yaşamadan yazamasın. Hem onlar sadece içmeye değil,birbirini dinlemeye,ürettiklerini paylaşmaya geliyorlardı. . Yazarlar karanlıkta kalan toplumların parlak yıldızlarıdır. . Ömür boyunca tutsağı olduğu tek şey,aşk değil,zamandı. . Şarkılar seni söyler dillerde name adın Aşk gibi sevda gibi huysuz ve tatlı kadın.... . Bazen önce seversin,sonra kendini aşık olmuş bulursun. Bazen önce aşık olursun,sonra aşk huzurlu bir sevgiye evrilir. Bazen de huzurlu bir liman...Sevgiye dönüşen aşk bambaşkadır,kalıcıdır çoğu zaman. . Meyname Barış'ın evde üç günlük bulması ile başlıyor. Yazılanlardan etkilenmesi ve kafasında oluşan soru işaretlerinin cevapları peşinde sürüklenmesi ile devam ediyorum. Babası Mustafa bey'in ve Asude'nin aşkı, bu aşkın önündeki engeller. Ve şarkılar, meyhane şarkıları,meyhane kültürü,edebi,adabı sevmeye dair,sevilmeye dair,vazgeçmeye dair duygu dolu bir kitap. . Kitaptaki şarkıların tümünü listeleyip,dinlemeye huzur dolu bir ortama o kadar ihtiyacım var ki... . Kitabın dili,anlayış tarzı günümüzden geçmişe yaptığı geçişler kitabın kapağındaki sadelik her şeyi ile inanılmaz güzel. 
Meyname
MeynameCan Gazalcı · Edebiyatist Yayınevi · 201933 okunma
283 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Ankara ayazı
İlk karşılaşmaları her zaman çok önemsemişimdir. Ve Can Gazalcı benim 'Meyname' kitabıyla elimi öyle sıkı sıkı tutup gülümsedi ki elimi kitaptan çekemedim. Bedenimi dört duvar arasından bir odanın bomboş yatağına yorgun argın bırsaksam da zihnim bazen bir meyhanenin sol kanadında, bazen Ankara sokaklarındaydı. Ağır ağır çıktım hayatın merdivenlerini Barış'la. Sonra öyle sürprizler çıktı ki karşımıza, ayağımız takıldı zamana, yuvarlanıverdik tırmandığımız andan; tam hayatın ritmine ayak uydurdum derken başka bir hikâyeye koşturdu beni. Nefes nefeseydik yine. Yatıştık, sakinleştik derken, bu sefer başkaları ağladığı için ağladık. Hiç bıkmadık sokak sokak aramaktan kaybettiğimiz kopuk parçaları. Parçayı bulduğumuzda o artık bize uymuyorsa yama yapmadık hayatımıza. Zorla sevmedik, kimseden nefret etmedik. Anladık herkesi, her şeyi… Kendi içimizde, başkalarını da katarak çözdük meseleyi. Ölmek bile güzeldi bu kitapta. Kaybetmek bile yeni bir seçimdi. İntikam denen şey aslında ne sanattı! Belki de hayattı. Altını çize çize okudum. Cümleleri başka renge boyarken, kendi yaşımın cahilliğini aydınlattım. Meyname ile Can Gazalcı kalın yünden bir hırka örmüş okuyucularının sırtına. Tam o hırkaya tutunup göğsümü de kapatayım esmesin daha derken Yeşim durdurdu bizi Barış'la. Sakın dedi. Sakın... O an anladım. Hırka da Can Gazalcı'ydı rüzgâr da. Ankara'nın ayazı fena çarpar derlerdi. Anladım bir kez daha.
Meyname
MeynameCan Gazalcı · Edebiyatist Yayınevi · 201933 okunma
Reklam
Bazen önce seversin,sonra kendini aşık olmuş bulursun. Bazen önce âşık olursun,sonra aşk huzurlu bir sevgiye evrilir. Hiçbir duygu hep aynı kalmaz. Bazen de huzurlu bir liman olarak başlar ilişki,öyle devam edip gider. İlle aşk olması gerekmiyor. Olursa harika olur. Çünkü sevgiye dönüşen aşk bambaşkadır,kalıcıdır çoğu zaman. Ama her şeyden önce sevmek gerekiyor,bir de özenmek... Bu ikisi olursa ilişkiler yürür.
Annem anlatırdı. Hastalığını saklarmış babam. Annemden de kesin bir dille kimseye söylememesini istemiş. İnsanlar bana kalpten davransınlar,kalpten gidecekmişim gibi değil,dermiş.
45 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.