“...Ebu Selem der ki: Kasim b. Muhammed'e: "Meysir nedir?" diye sorduğumda:
"Kişiyi Allah'ı zikretme ve namazdan alıkoyan her şey meysirdir" dedi."
Ey inananlar; sarhoş ediciler (hamr), kumar (meysir), dikili putlar (ensab), fal okları (ezlam) şeytan işi (ameli şeytani) birer kirliliktir (rics). Bunlardan sakının ki kurtulasınız.
5-Maide Suresi 90
ALLAH Resulü ve Ashabının Bayramı Nasıldı?
Hz. Peygamber’in (s.a.s.) Ramazan bayramlarında musallâya çıkmadan önce hurma yeme âdeti bir sünnet telakki edilmiş ve bu telakki bayramda tatlı ikramı geleneğini doğurmuştur. Daha tâbiîn döneminde un, tereyağı ve bal veya hurma ezmesinden yapılan bazı tatlıları ikram etmeyi âdet haline getirenler vardı.
Araplar genel olarak bayramlarda en güzel
Maide 90.
Ey iman edenler içki, kumar, tapinmak ve putlara kurban kesmek icin dikilen taşlar fal ve şans oklari şeytan işi birer pisliktir bunlardan vaz gecin ki kurtulusa eresiniz.
Evet görüldüğü gibi
Allahin ayetlerinden bir tanesi de şeytan işi olan kumar icki ve putlardir
Rabbimiz bunlardan vazgecmemizi istiyor hatta emrediyor
Kesinlikle
Hamr- Meysir
Ayet-i kerimede geçen ve içki diye tercüme edilen hamr kelimesinin lügat manası bir şeyi örtmek kapatmak ve gizlemektir Arapçada kabın ağzını örttüm demektir Yine kadının başörtüsüne örtü anlamına gelen hımar kelimesi kullanılmıştır yine Arapça'da hüve yemşi iyi lekel hamr o sana karşı gizlice yürüyor denilmekte hamr kelimesinden gizlemek manası kastedilmektedir içkiye hamr denilmesi insanların aklını örtmesi gölgelemesindendir bu itibarla her aklı gölgeleyen ve sarhoş eden şeye hamr denilmiştir
Ayette geçen kumar diye tercüme edilen meysir kelimesi: kumar galip gelenin mağlup olandan bir şeyi almaya şart koştuğu her türlü oyuna denir
Sayfa 530 - 1.cilt Bakara suresi 219. ayet
Ey iman edenler... Hamr (sarhoşluk veren içkiler), Meysir (kumar), Ensab (putlar, tanrı - ilâh vasfı atfetmeler) ve Ezlam (fal okları ve kehanet araçları) ancak şeytanî fiiller olarak birer pisliktir! Artık ondan kaçının ki felâha eresiniz.
Maide Sûresi - 90. Ayet
Sayfa 167 - 7. BaskıKitabı okudu
Meysir ( kumar ) : günahtır ve yasaklanmıştır. Bunun nedeni : Allah'ı zikretmekten ve namazdan alıkoydugu ve insanlar arasında düşmanlık doğurduğu için günah sayılmış ve yasaklanmıştır...
Sayfa 122
Eğlence amaçlı oynanan oyunlarda da ahlâkî hassasiyetin gözetilmesi gerektiğini rivayetlerden öğrenmekteyiz. Hz. Peygamber döneminde hem putperest toplumların bir meşguliyeti hem de bir çeşit kumar olarak karşımıza çıkan nerd (tavlaya benzer bir oyun) ve satranç gibi oyunların hoş karşılanmadığı görülmektedir. “Her kim tavla oynarsa elini domuz eti ve kanına batırmış gibi olur.” (35) rivayetinde tavlanın domuzla anılması ya da Hz. Ali"nin, “Satranç Acemlerin kumarıdır.”(36) şeklindeki sözü, o dönemde bu oyunlarla ilgili var olan algıya işaret etmektedir. Satranç oynayan bir gruba rastladığında Hz. Ali"nin, “Şu karşısına geçip tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor!” (37) âyetini okuması da (38) bu oyunların o dönemde putperest âdetleri çağrıştırdığını teyit etmektedir.
Söz konusu oyunların onaylanmamasının gerisinde, vakit öldürme ve kumara kapı aralama gibi özelliklerini engelleme çabası bulunmaktadır. Esasen meysir (kumar), Allah"ı anmaktan ve namazdan alıkoyan kumar niteliğindeki oyunlardır.(39)
35 M5896 Müslim, Şi’r, 10.
36 BS21531 Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, X, 355.
37 Enbiyâ, 21/52.
38 BS21532 Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, X, 355.
39 BS21576 Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, X, 364.
Sayfa 498Kitabı okudu
Meysir” kelimesiyle ifade edilen şans oyunu, Arabistan’da öteden beri bilinen ve oynanan bir kumar şekli idi. Hem eğlence olduğu hem de içki yanında meze olarak kullanılacak et teminine araç kılındığı için Kur’an’da içki ile birlikte zikredilmiştir. Meysir şöyle oynanırdı: Veresiye bir deve satın alınır, yirmi sekiz parçaya bölünürdü. On adet küçük okun yedisine hisseler yazılır, üçü de boş bırakılarak ağzı dar bir torbanın içine yerleştirilirdi. Oyuna katılanlar okları birer birer çekerler, dolu çıkanlar hisselerini alırlar, boş çıkanlar ise devenin parasını öderlerdi. Deve kesimine ve kumar oyununa hizmet edenlerle ziyafetten yararlanmak üzere kumar meclisine gelenler de devenin etinden istifade ederlerdi.
Fıkıhçılar ve tefsirciler şekil bakımından farklı da olsa aynı sonucu doğuran ve aynı zararları hâsıl eden oyunların tamamını kumar saymış ve haram olduğunu ifade etmişlerdir.
Sana şarabı ve meysir adlı oyunu sorarlar. De ki, onlar da büyük bir günah, aynı zamanda İnsanlara fayda vardır. Fakat günahları faydalarından daha büyüktür. (Bakara Süresi: 219)
Sayfa 676 - Araf Yayınları
Kur"an"da ve sünnette kumarı ifade etmek için kullanılan temel terim “meysir”dir. Haksız kazanç yollarının en meşhurlarından olan, Kur"an ve sünnette yasaklandığı bildirilen meysir, İslâmiyet öncesi Arap toplumunda da hem eğlence hem de kazanç aracı olarak yaygın bir oyundu. Meysir, veresiye alınan bir devenin parçalanarak kura sonucu on kişiden sadece yedisine bölüştürülmesi, geri kalan üç kişinin ise deveden pay alamadıkları hâlde masrafı karşılamaları şeklinde oynanan bir şans oyunudur.(14) Câhiliye döneminde son derece yaygın bir kumar çeşidi olan meysirin adı, kolaylık anlamındaki “yüsr” kökünden türemiştir. Çünkü kumar oyununda kolaylıkla çok büyük miktarda mal kazanmak veya çok büyük miktardaki serveti bir anda kaybetmek mümkündür.
14- EKS1408 Ebu’l-Bekâ, Kitâbü’l-külliyât, I, 1408-1409, SM4/16 İbn Sîde, Muhassas, IV, 16.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Ey iman edenler! İçki, kumar, (meysir) dikili taşlar (putlar) ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz.
vay vay vay
meysir'in zemmi, cahiliye'deki kaderin şerri anlayışını tazammun ediyoor*
yani hayatın aslında anlamsız olduğu kaderin/zamanın meysir'deki gibi hiç bir gerekçe olmaksızın şerrine uğranılabilceği algısı var.
Bu algı ile bağlantılı olduğu için bu oyun yasaklanmış olabilir.
tdvia'daki bilgiye bakıldığında kazanılan etler fakirlere dağıtıldığı için fıkhi düzlemde belki yasağı gerektirmiyordu, ama metafizik düzlemde hayrın ve şerrin allah'tan olduğu gerçeğine aykırı kökleri olduğundan bu yasak öngörülmüş olabilir.
islamansiklopedisi.org.tr/meysir
* bağlantı james montgomery'inin antere nin hayatı hakkında verdiği bilgiden : bbc.co.uk/sounds/play/m00...
KUR’AN’IN ANLAMINI ÇARPITMANIN İKİ YOLU
Kur’an, ilahî vahyin anlamını çarpıtan üç gruptan söz eder:
a) Ehl-i kitab: Kur’an, ehl-i kitabı “sözü, bağlamından saptırdıkları / çarpıttıkları” gerekçesiyle eleştirir.
b) Bedevîler: Kur’an bedevîlerin Allah’ın indirdiğinin hududlarını bilmeme konusunda herkesten daha önde geldiklerini belirtir.
