Tecavüze uğrayan kadınlar arasındaki bir kadının birkaç yerinde yarası olduğu gibi gözleri de yarı kör bir duruma gelmişti. Tahkik Heyeti bu genç kadını da dinledi: Ben yangın başladığı vakit Çamoğlu Yusuf'un evinde oturuyordum. Üzerime bir Yunanlı atladı, herifi ittim. Beni dövmeye başladı. Yüzümde ve ellerimdeki yaraları o herif yaptı. Kandan bayılmıştım; ayıldığımda her yerim kan içinde ve ışığa bakamıyordum. Sonra evime gitmeye çalıştım. Sokakta yine o halde beni beş Yunanlı yakaladı ve sürüklediler. Çok ağladım, yalvardım fayda etmedi. Elcik köyünün yıkılması anında erkeklerin bir kısmı köyün mezarlığına kaçarken, kadınlar da tekke binasında toplanmıştır. Fakat kadınlar bu kutsal çatı altında da Yunanlıların tecavüzüne uğramışlardır. Kabak köyünde isimleri açıklanmayan iki bakire kız ve bir kadına köylülerin karşısında tecavüz edilmiştir. Bütün köy halkı bu olaya tanık olmuştur. Okçu köyünde isimleri açıklanmayan 20 kadın ve 10 bakire kıza sokak aralarında ve bahçe kenarlarında yapılan tecavüz, dayak ve işkence sonunda kadın ve kızların feryadını işiten köylü ağlamaktan başka bir şey yapamamıştır.
Sayfa 262
Nisan ayının birinci günü idi. Herkes Ruslar'ın köyümüze yaklaştığını görerek göçe hazırlanıyordu. Ben de ne yapmayı düşündüğünü sormak için Dirona köyü muhtarı Kolan oğlu Mehmed Ağa'nın evine gittim. O da bana, düşman köyde ateşi kestiği zaman kız kardeşi Hatice ile birlikte hareket edecekleri şeklinde cevap verdi Mecburen onların evinde kaldım, zaten orada diğer pek çok tanıdıklar da vardı Bunların arasında, Dirona köyünden Kolan oğlu Hasan, eşi Ulviye, gelini Hüsniye, erkek kardeşi Ali ve eşi Zeliha, akrabası Mehmed ve eşi Gülfem ile 17 yaşındaki kızı Güllü, kayınvalidesi ve Kolak oğlu Emrullah ve eşi Zakire, Kolak oğlu Mehmed'in kızkardeşi Emine ve çocukları, Ayşe ve gelini Emine bulunuyordu. Ertesi sabah saat 3'de düşman köyü işgal etti. 150 askerden oluşan bir Kazak müfrezesi bulunduğumuz eve geldi ve burada bulunan kadın-erkek hepimizi köyden bir çeyrek saat uzaklıktaki bir yere götürdü. Onlara refakat etmekte olan üç Rum kadını kendilerine tercümanlık yapmakta idiler. Günü burada geçirdik. Akşama doğru, Ruslar kadınlardan erkekleri ayırdılar ve onları bilinmeyen bir yere doğru götürdüler. Bizi de yarım saat uzaklıkta bulunan bir başka yere götürdüler.
Sayfa 134 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aslen Kara Kilise(Karaköse) ilçesinden olup, tüccarlık yapıyorum. Geçen sene(1915), ilçenin Ruslar tarafından işgal edilmesi esnasında Hanzır(Yücekapı)'lı Ohan'ın komutasında bir Ermeni ve Kazak çetesi evime gelerek bekâr olan iki kız kardeşimi ve şehit kardeşimin karısını kaçırdılar. Onları kurtarmak için kaçıranlara başvurduğum zaman, beni de tutukladılar ve bir süre işkence yaptılar. Şerefimi kurtarmak için komşum Haçatur'un aracılığı ile nakit 255 lira ile dükkânımın 300 liralık bütün eşyalarını ve nihayet 120 liralık mobilyalarını verdim. Bunlara rağmen zavallılar hürriyetlerine kavuşamadılar. Yalvarmalarım sonunda kurtuldum ve Malazgirt'e gidebildim. İki kız kardeşim, birkaç gün sonra Osmanlı kuvvetlerinin gelişleri ile Ruslar ve Ermeniler tarafından boşaltılan Eleşkirt'in Ermeni köylerinden birinde bulundular. Maruz kaldıkları hareketler sonucunda öldürülmüşlerdi. Kardeşimin karısı ise, Ermeniler ve Ruslar tarafından kaçırılmıştı.
Sayfa 131 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
500 Rus ve Ermeni, Pekeriç(Hakbilir) köyünde, Ahmed Bey'in evinde saklanmış bulunan 150 kadını işkence yaparak iğfal etmişlerdir. Bunların arasında, Ahmed Bey'in karısı, Mustafa'nın 12 ve 14 yaşlarındaki iki kızı, Karaçay'lı Selim'in kızı, Molla Şükrü'nün yedi yaşındaki kızı da bulunmaktadır. Arif Çavuş'un karsı İzzet Hatun ve diğer dört kadın dövülerek öldürülmüşlerdir. Köyün muhtarı Molla Şükrü ve arkadaşları, bu zavallı şehitlerin başsız cesetlerini göstermişlerdir.
Sayfa 127 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Düşman işgalinde iki ay kalan Seki köyü bir harebe manzarası arz ediyordu. 40 evden 12'si oturabilecek durumda idi. Köyün kıymetli bütün eşyaları, Ermeni ve Ruslar tarafından götürülmüş ve erkekleri de Erzurum'a sürülmüştü. Dikkat edilecek husus, Rus komutanın aslen Kazan'lı bir Müslüman Arslan Bey olması idi. Onun sayesinde, burada iğfal edilmiş kadınların sayısı azdı. Timur oğlu Murad'ın karısı Zeynep, Ahmed oğlu Mehmed'in karısı Havva, Yağız oğlu Mehmed'in kızı Güllü, Beşir oğlu Şakir'in kızı Zekiye, Beşir oğlu Refet'in karsı Fehime işkenceye maruz kaldılar. 25 yaşında diğer bir kadın, iğfal edilmesine karşı geldiği için bomba ile öldürüldü. Bir Ermeni kadın ile evlenmeden çocuk sahibi olan Yavi'li Hıfzı'nın gözleri, kansının müsaadesi ile kasaturayla oyuldu ve sonra kendisi parça parça edildi. Kansı ve 15 yaşındaki kızı Ermeniler tarafından götürüldü. Ermeniler'i gücendirmek istemeyen Arslan Bey, köylülere evlerine kapanmalar için öğütte bulunmakla yetiniyor, bazan da yardımlarına piyade birliklerini gönderiyordu.
Sayfa 118 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Komisyon tarafından, Terbüsek köyü de aynı gün ziyaret edilmişti Köyde, birkaç ihtiyar erkek ve kadin kalmıştı. Bunlardan Muhtar Hüseyin ve Haydar oğlu Musa, Ermeniler'in ve Kazaklar'ın hemen bütün hayvanlara, paralara ve erzaklar ile diğer kıymetli eşyalara el koyduklarını anlatmışlardır. Düşman, bütün sağlam erkekleri Erzurum'a göndermişti. Ermeniler ve Ruslar, özellikle kadınlara taşkınlık yapmışlardı. Evlerin kapıları açık tutulacak, kadınlar külotsuz dolaşacaklardı. 20 kadın, işkencelere dayanamayarak ölmüşlerdi. Komisyonun yatalak bir halde bulduğu Mikdad Bey'in karısı Suna, namusunu kurtarmak için bütün serveti olan 35 lirayı vermiş, fakat bu bağış dahi kendisini haydutların hayvani hareketlerinden kurtaramamıştır. Zavallının, şikâyet etmek için gittiği Rus komutanın cevabı, kendisini yatağa girmeye zorlama olmuştur.
Sayfa 117 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Komisyon, 6 Haziran 1916 tarihinde harabe halinde bulunan Kurukol'a geldi. Komisyon burada, 1878'de Kars'dan göç eden 70 yaşındaki Kına Mehmed Efendi'yi sorguya çekti. Komşu Mezgeyik köyünde oturan bu ihtiyar, komisyona, düşmanın özellikle Ermeniler'in düşünebilecek her türlü zalimliği yaptıklarını ifade etti. Kardeşi İsmail'in kafatası kurşun ile parçalanmıştı. Kürt Ahmed, süngü ile öldürülmüştü. 15 yaşındaki Esat adlı oğlunun da kılıç ile başı koparılmıştı. Sabit oğlu Merd ve 65 yaşındaki Dursun oğlu Hasan tüfekle şehit edilmişlerdi. Dursun oğlu Hasan'ın karısı İzzet Hatun, sağ kalçasından süngü ile yaralanmıştı.
Sayfa 117 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Kömüs(Balaklı) köyünde evler yakıldı, halk katledildi, kadınlar tecavüze uğradı. İhtiyar bir adam olan Yunus ve karısı korkunç işkencelere maruz bırakıldılar. Kaymakam Mehmed Bey'in karısı Fatma Hanım, İsmail Ağa'nın kızı Lali, işkence yapıldıktan sonra öldürüldüler. Süleyman Ağa'nın karısı fazla iğfalden öldü. Kucaklarından çocukları alınan kadınlar bilinmeyen istikametlere götürüldüler.
Sayfa 109 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Düşmanın Van şehrine girişi sırasında, Firdevs Hanım ve komşuları emekli subay Mehmed Ali Efendi'nin evinde toplanmışlardı. Tüfek sesleri ve çığlıklar duyulmaya başladı. Evleri yağma ettikten sonra yakıyorlardı. Yangın, Ali Efendi'nin evine yaklaşıyordu. 15 kadar silâhlı insan bu binanın kapısını çaldılar. Ali Efendi'yi çağırıp,
Sayfa 107 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Van'ın işgalinde şehirde bulunan süvari çavuşu Mirac oğlu Osman'ın karısı Nigâr Hanım, yeminli tanık ifadesinde; Ruslar'ın şehre yürüyüşü sebebi ile panik içinde kalan kadın ve çocukların canlarını kurtarmak amacıyla şehirden uzaklaştıklarını belirtti. Nigâr Hanım'ın beraberinde götürdüğü kızları 10 yaşındaki Refika, beş yaşındaki Şefika, oğulları 12 yaşındaki Kemal, altı yaşındaki Celâl ve bir buçuk yaşındaki Cemil artık yürüyemiyorlardı. Çocukları ile birlikte yorgun bir halde Surbaş köyüne varan Nigâr Hanım, geceyi köyün yakınındaki çalılıkta geçirdi. Şafak vakti, silâhlı çetelerin etrafta dolaştıklarını, rastladıkları kişileri öldürdüklerini görüp çok korktu. Sıra kendisine gelmişti. Cellâtlar arasında Van eski muhasebe veznedar Ruben'i tanıdı. Nigâr Hanım, onun yardımı ile çocuklarını kurtardı. Van maliyesinde memur olan Hoca Hüseyin Efendi'nin kızı ve diğer 15 kadın fazla iğfalden ölmüşlerdi.
Sayfa 97 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Zeydan mahallesinden Habib Efendi'nin oğlu Pir Musa zâde Şevket götürülmüştür. Reşid Efendi'nin kızı ve Mustafa'nın eşi Selbi, Kaleli zâde Mustafa'nın erkek kardeşi Abdullah öldürülmüşlerdir. Aynı mahalleden, 60 yaşındaki Halid oğlu Polad, Hacı Osman Nâsır zâde'nin kızkardeşi 85 yaşındaki Rindi, Müzik zâde Şemseddin, Fethullah'ın karısı Nigâr, Budak zâde Mehmed'in eşi Hediye, dört ve iki yaşlarındaki iki kızı ve yedi yaşındaki oğlu, Nasır zâde İshak'ın eşi Selbi, Nasır zâde Şemseddin Efendi'nin 80 yaşındaki annesi Kudret, Sadullah oğlu Kaleli zâde Süleyman katledilmişler ve evleri de yağmalanmıştır. Beşir Efendi'nin oğlu Şükrü'nün annesi, 15 yaşındaki kızı Cemile, Kadı zâde Mahmud'in eşi Fatma, Derviş'in annesi Hazo, Mustafa'nın eşi Hamo, Hafiz'ın eşi Kudret öldürülmüşler ve evleri de talan edilmiştir.
Sayfa 78 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Zeydan mahallesinden Abdullah oğlu İsa, Çürük zâde Halid'in karısı Halime, Şaban'ın(Muhtar) oğlu Nuri, torunu Şemseddin Arif öldürülmüşlerdir. Şaban'ın kayınbiraderi Tevfik götürülmüş ve evi talan edilmiştir.
Sayfa 78 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Veli oğlu Ömer, Haydar oğlu Halef ve iki oğlu, Nuri oğlu Halid, Hamza oğlu Said, Sadık oğlu Mikdad, Mahmud'un eşi Didare ve kızı Güllü, Hasan kızı Cevahir, Abdullah kızı Cevahir, Melenze'li zâde 70 yaşındaki İrfan, Hacı Cündi, Abdülcelil, Hacı Cündi'nin eşi Zekiye, Ziynet, annesi Güllü, üç yaşındaki oğlu Abdullah ve dört yaşındaki kızı Nuriye, Şükrü'nün karısı Pembe, Ahmed'in karsı Nadire, Habib oğlu Eşref ve terzi Murtaza oğlu Faik öldürülmüşlerdir.
Sayfa 77 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Taş mahallesinden Mehmed'in oğlu 15 yaşındaki Ali, Ermeniler tarafından saldırma ile 3 yerinden yaralanmıştır. Amcası Kasım da adı geçenin evinde diri diri yakılmıştır. Yeğeni Halid ve Abdülkadir ile amcasının karısı Rukiye öldürülmüşlerdir. Ali'ye ait 20 adet beşibiryerde, iki lira, bir tabanca ve bir saat alınmıştır.
Sayfa 75 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Hersan mahallesinden Yusuf'un oğlu Kaleli oğlu Osman'ın kızı Medine Ermeniler tarafından yakalanmış ve dövülmüştür. Damadı Halid ve oğlu Ali boğazlanmıştır. Evi yağma edilmiş ve 14 lirası alınmıştır. O sırada evinde bulunan komşusu Molla Mehmed, oğlu Ziver, kızı, kayınvalidesi Hezar, bacanağı Resul ve misafir bulunan İbrahim öldürülmüşlerdir. Osman'ın evine sığınmış olan Reşid adlı bir şahıs, karısı, ayrıca 6 çocuğu ile birlikte öldürülmüşlerdir. Aynı köyden Yusuf adlı bir şahıs, eşi ve 6 çocuğu, Osman'ın evinin yanındaki bir eve sığınmışlar, onlar da öldürülmüşlerdir.
Sayfa 72 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.