Gidişin hala taze, şu zavallı sinemize ağırdır bu yük.
Bu çekilmez hasretin, bana en ölümcül dert mi oldu Başkanım?
Bizim burda kırıktır gönlümüz, boynumuz bükük.
Dağda üç beş çakal, yokluğunda kurt mu oldu Başkanım?
Keş Dağı yıkıldı gamdan, perişandır Kuru Dere, Kanlıçukur.
Maraş dağları sana mezar mı yurt mu oldu Başkanım?
Seni şu tarih yanlış yazsa Alperenler doğruyu okur.
Kalbim durdu yine, yine Yirmi Beş Mart mı oldu Başkanım?