256 syf.
·
Not rated
Yıllar önce okuduğum kitabı tekrar okumama sebep olan şey, içerisinde otobiyografik unsurlar da taşıdığını öğrenmem oldu. Sabahattin Ali'nin hayatına dair malumata sahip olanların bağlantıları kolaylıkla kuracağını düşünerek devam etmek istiyorum. Peyami Safa'nın küçükken geçirdiği hastalıktan ötürü vücudunun bir uzvunu kullanmaktan
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172.2k okunma
-Gidenler hep kalanları ağlatır. Kalanlar hep gidenleri anlatır.- . .-Ah ölümü unutanlar, Yaşama servet diye tutunanlar…! İnsanın taşa toprağa sevdası, ölümdendir.- Çekip gidenlere bir bak, mezar taşları ne anlatır.- . -Uzak sandığım ölüm, bir 'an', bir ‘nefes’ kadar yakındır.-
Reklam
Sevgili Dost, Kim kazandı? Atom bombasını Hiroşima’ya atan mı? Everest’in tepesine ilk kez varan mı? Doksanıncı dakikada maçı alan mı? Diriler mi, ölüler mi? Çobanlar mı, sürüler mi? Efendiler mi, köleler mi? Kim kazandı? Sevgili Dost, Herkes kaybetti. Ölüm kazandı. Mezar taşlarına: “Huve’l-Bâki” kazındı.
Sayfa 130
153 syf.
10/10 puan verdi
Yokuş
Birinci tekil şahsın ağzından, üst gerçekçilikle bezenmiş, bol kişileştirmeli, alegorik, absürt bir anlatım. "Kuracak başka bir hayal kalmayınca İç Sıkıntısı boğazıma doğru ilerlemeye başladı. Bu sırada da bir Y harfi, defterin arasından başını uzatıp etrafı kolaçan ettikten sonra hızla geldiği yere girdi. Defterin içine ne yazdığımı
Yokuş
YokuşAnıl Yılmaz · Öteki Yayınevi · 20236 okunma
Yaşarken tuz katmazlar aşına, Methiyeler düzerler mezar taşına...
Bir gün birbirinizin mezar taşlarına bakarak "Keşke kucaklaşmış olsaydık" diyeceksiniz. O günü beklemeden kucaklaşın ki zamana yazık olmasın.
Reklam
Egolarınızla ölecekseniz. Etrafınıza ördüğünüz taşlar sonunuz olacak, Güvenlik duvarı sandığınız o sütunlar mezar taşınıza dönüşecek, Beraber yenen yemeğin yalnız yenen yemekten çok daha lezzetli olduğunu, Parası olmayan dostun verdiği 20 liranın parası olanın verdiği 100 liradan değerli olduğunu, İnsan hayatındaki rakamların matematikteki gibi her zaman aynı değerde olmadığını, bazen küçük rakamın büyüğe baskın geldiği, Fedakarlık, güven, saygı, naiflik, zariflik gibi kelimelerin; güç, güzellik, yakışıklılık, zenginlik, popülerlik gibi kelimelerden çok daha kıymetli olduğunu anlamadan, göremeden, hissedemeden, fark edemeden: Egolarınızla öleceksiniz.
Gönül ister, tüm zenginler böyle olsun.. :))
Sarı Çizmeli Mehmet Ağa 🙂🕊️ Yıl 1800’lü yıllar… Mehmet Ağa köyün ağasıdır, diğer bir anlamda köyün babasıdır. Genel olarak köy ağalarını eski Türk filmlerinden kötü olarak anımsarız, bunların aksine Mehmet Ağa çok hayırsever bir insandır. Mehmet Ağa şehirdeki tüm esnaf tarafından tanınırmış. İhtiyaç sahipleri ise yaptıkları alışverişlerde hesabı Mehmet Ağa’ya yazdırırmış. Ayın belli günlerinde şehre inen Mehmet Ağa tüm esnaflara uğrar, borçlarını ödermiş. Hatta yeni evlenen gençlere hediye olarak toprak, yer verirmiş. Mehmet Ağa hayatı boyunca hayır işleriyle meşgul olmuş, yardımlar yapmış ve zengin bir toprak ağası iken beş parasız bir şekilde vefat etmiş… Barış Manço 1971 yılında gittiği Kıbrıs’ta bu hikayeyi duyar ve araştırır. Daha sonra da bu unutulmaz eseri ortaya çıkarır. Ayrıca Barış Manço 1982 yılında Mehmet Ağa’nın mezarını bulur ve bir mezar taşı yaptırır. #alıntı #kültür-sanat youtu.be/IwNjBeIIWpo?si=...
96 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 hours
BENİMLE UÇMAK İSTER MİSİN BU GECE
YouTube kitap kanalımda Martı Jonathan Livingston kitabını çizimlerimle yorumladım: ytbe.one/uBDduz00kx4 Bana gülüyorsunuz çünkü ben farklıyım, ben de size gülüyorum çünkü hepiniz aynısınız. Evet bu cümle, lisedeyken ergen zamanlarımızda hayata karşı atarlanmışken kullandığımız kapaklı sözlerden sadece biriydi. Ama bakın, bu sefer çok
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167.3k okunma
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.