Ben yalnızlıktan başka selâmet köşesi, mezarlık gibi bir vaiz ve kitap gibi dost görmedim.
en en en zoru bayramda mezarlık ziyareti
Reklam
Burası benim için bir gün, içimdeki bütün ölüleri gömüp gideceğim bir mezarlık
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu
“Sonra mı? Gömdük ne varsa içimize, anlaşılmasın diye bir de çiçek ektik üstüne, altı mezarlık, üstü bağ bahçe…”🥀
Sanki bir akvaryumun içinde Yapayalnız kaldım da ben Yanımda başka akvaryumlar ve içinde başka birileri Doğrusu müthişti bu, denizin icat ettiği bir mezarlık gibiydik Başka değil
Reklam
Yaşamak diye gittim kaç kez unutup zamanı Önümde bir tabut ardımda bir mezarlık.
Sayfa 126Kitabı okudu
''- Marilyn'in beni öpmesini istiyorum. - Hayır, diyor Marilyn. Ben seni seviyorum, Ernest. - Ben de, diyor mezarlık bekçisi. Ölesiye.''
E.T.A Hoffman, Robert'de ölülerin dirilmesi... "Bunun müziğini anımsar mısınız? Sanki mezarlık kokar..."
Sayfa 25 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
Filistin
Bir mezarlık kadar ölüye şehit her evin Her soluğun yeni bir can veriş
Sayfa 412
Reklam
Dışarıya çiçek bahçesisin, içeride çiçeklerden mezarlık yapmışsın kendine. Dışarıya umut veriyorsun, içeride umutları toprağa veriyorsun. Dışarıya gülümseyip mutluluk saçıyorsun, içeride ağlayıp toprağı suluyorsun. Ölüsün ama yaşıyorsun, bu hissin tarifi yok.
Bizzat geleceği bir mezarlık gibi, olmayı bekleyen her şeyin potansiyel mezarlığı gibi gören kişiyi bezginlik beklemektedir.
Metis YayınlarıKitabı okudu
479 syf.
·
Puan vermedi
Oğuz Atay, toplum gerçekliğini insan gerçekliğinden yola çıkarak gerçekliğe ışık tutmaya çalıştığı, dil ve üslubu ile kitaba ivme kazandırdığı, her cümlesiyle farklı imgeye dönüştüğü, tutunamayanların dünyasına yeni bir soluk taşıdığı bir kitap. İnsanlar kendi içinde birçok kimlik taşır ve her bir kimlik insana ait bir maskeye dönüşür. Zamanla insan bu maskenin birinin arkasına sığınır ve bununla yaşayacağını düşünürken diğer maskelerin yorgunluğu altında ezilir. İnsan kendini bulmaya çalıştıkta, bulunduğu yerlerde bir yere sığmaya çalıştıkta bu benlikliklerin arasında ezilir ve ezer. Düşünen insan oynayan insan modunda seyreder ve oynadıkça kendini bulmaya çalıştıkta içinde kaybettikleriyle bir mezarlık yaratır içinde. Kaybettikçe kendini bulmaya çalışan yaşam, yaşam olmaktan çıkar ve uçsuz bir oyun alanına döner. Ve bu oyunlar insanın yaşamından, taşıdığı kimliklerin ağırlığından ezilir ve tek kimlik altında son bulana kadar devam eder. Oğuz Atay, ikinci romanı da sanki tutunamayanlarin devamiymışcasına o ağırlığı o ruhu devam ettirmiş kitabında, sanki Hikmet aslında Selimmiş hissiyatı yaratıyor. Muhakkak okunmalı ve bu hissiyat yaşanmalı.
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202230,8bin okunma
Burası benim için bir gün, içimdeki bütün ölüleri gömüp gideceğim bir mezarlık.
268 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Sebald’ın okuduğum ikinci kitabı bu. Daha önce, yine uzunca bir serüven eşliğinde
Austerlitz
Austerlitz
’i okumuştum. Bu sefer, Sebald’a aşinalığımın işimi kolaylaştıracağını düşündüm, ama belli ki yanılmışım. Yazarın ustalığı, daha ilk aşamada, eserin türü ile beliriyor karşımızda. Bu bir biyografi, ama aynı zamanda bir kurgu, bir seyahat kitabı, kimi
Satürn'ün Halkaları
Satürn'ün HalkalarıW. G. Sebald · Can Yayınları · 200636 okunma
1.500 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.