Lewis Carroll
“Biraz daha hızlı yürür müsün?” dedi mezgit salyangoza,
“Hemen arkamızda bir domuz balığı var, basıyor kuyruğuma.”
Her yanı denizlerle çevrili ülkemizde...
- Uskumru, fener, mezgit, kalkan, somon Norveç'ten,
- Lagos, mercan, dilbalığı, barbun çeşitleri Senegal' den,
- Dilbalığı, mercan, mezgit, sinarit gibi balıklar Gana' dan ithal ediliyor ...
- Istakoz, yengeç, deniz tarağı ABD ve Kanada' dan,
- Barbun Hollanda' dan, kalamar İspanya' dan geliyor ...
Başkaları ne satın alıyorsa onu satın alırım genellikle. Kuyrukta önümde duran kadın mezgit alınca akşama mezgit pişirmek bana da güzel görünüyor. “Tek mezgit yiyen biz değiliz,” diyeceğim Epsilon’a. Bunun hoşuna gideceğini biliyorum...
Sayfa 22 - Kjersti SkomsvoldKitabı okudu
Mezgit
gözlerimizin arasına ağ örüyor bir örümcek; sırası değil, şimdi ağlama!
Sayfa 33 - SEL YayıncılıkKitabı okudu
Mezgit
Masaya dönüyorum. Emanet ettiğim huzura sarılayım diyorum, olmuyor bir türlü, birkaç beden büyük geliyor artık o huzur...
Sayfa 70 - IthakiKitabı okudu
Harry ve Ron sınıfın arka tarafında Fred'le
George'un sahte asalarıyla kılıç tokuşturmaya dalmışlardı. Başlarını kaldırıp baktıklarında,
Ron'un elinde bir papağan, Harry'ninkinde ise
lastik bir mezgit balığı vardı.
"Nihayet Potter ve Weasley yaşlarına yakışır
bir şekilde davranacak nezaketi gösterdiklerine
göre," dedi Profesör McGonagall, ikisine
öfkeyle bakarak -bu arada Harry'nin mezgit
balığının başı sessizce yere düştü, Ron'un
papağanının gagası az önce koparmıştı onu-
"size bir duyuruda bulunacağım."
Sayfa 350Kitabı okudu
