İran şahı mı Hint imparatoru mu ne işte, Asya'da bir yerlerde bir sadrazamına demiş ki, "Bana kederli olduğumda sevineceğim, sevinçli olduğumda kederleneceğim bir cümle yaz." Sadrazam da şey yazmış işte: "Bu vakit geçip gidecek."
Sayfa 106Kitabı okudu
çünkü benim için bütün düşünceler eşit değerdedir; düşüncelerin varlığı olgusu da gösteriyor ki onları üreten biri var. nesnel olarak doğru olmuşlar, yanlış olmuşlar önemli mi? asla uzun süre aynı kalamazlar.
Sayfa 53
Reklam
Sevinciniz maskesinden sıyrılmış kederinizdir. Şimdi kahkahalarınızın yükseldiği o kuyu, çokça zaman gözyaşlarınızla dolmuştu. Başka nasıl olabilir ki? Keder varlığınızda ne kadar derin bir oyuk açarsa, taşıyabileceğiniz sevinç o kadar fazla olur. Şarabınızı koyduğunuz şu tas, çömlekçinin fırınında pişirilen tasın ta kendisi değil mi? Ruhunuzu yatıştıran şu lavta, bıçaklarla oyulmuş ağacın ta kendisi değil midir?
"Aa, öyle mi?" dedi Hermione. Gözleri tehlikeli tehlikeli parlıyordu. "Sırf sen benim bir kız olduğumu üç sene sonra fark ettin diye, Ron, sanma ki başkası fark etmedi!"
İnsanların hepsi aynı değildir. Her insan, farklı bir karakter ve farklı bir içeriğe sahiptir. Bu nedenle ne yaşarsak yaşayalım, umudumuzu kaybetmeden, yaşadıklarımızın bize eksiklikleri ve doğrudan gösteren birer eğitimci olduğunu bilelim. Hayatta çaresizlik yoktur; çaresizlik hisseden vardır. Bir şeyler yapması için cesareti ve planı olmayanlar vardır. Ama unutmayın ki çaresiz insan yoktur; ne yapacağını, nasıl yapacağını bilmeyen insan vardır.
İnsan bir sonraki anı bilmeden, bir an sonra ayağı sağlam bir yere mi basacak, yoksa hiçliğe mi düşecek bil­meden, nasıl da hayatı boyunca yürüyor! Dünya o kadar aldatıcı ki, atılan her bir adım aslında verilmesi gereken bir karardır ...
Reklam
"Harry, seni salak," dedi Ron, "o şarkıyı ciddiye almadın, değil mi? Dumbledore hiçbirimizin boğulmasına izin vermezdi!" "Ama şarkıda diyordu ki -" "O sadece görevi vaktinde tamamlamanı sağlamak içindi!" dedi Ron. "Umarım aşağıda kahramanlık yaparak vakit kaybetmemişsindir!"
Ey bîçare münkir! Kime güveniyorsun ki, bunları dinlemiyorsun? Veyahut gündüz içinde gözünü kapamakla, dünyayı gece mi oldu zannediyorsun?
Şunu bilin ki azizim, ha yatta ancak kendi fillerini Alp Dağı'ndan aşıran, aşırmayı düşleyen insanlar başarılı olur. Bu insanların sayıları çok azdır. On lara da ilkin "Sen deli misin?" diye sorarlar. "Kardeşim, sen deli misin de fillerini dağdan aşırmaya kalkıyorsun?" Emin olun, o dönemde, filler buradan geçer mi diye düşünerek Hannibale bile deli gözüyle bakmışlardır. Ama Hannibal'in kendisi de muhakkak fili güdenlere danışmıştır; bir deneyini yapmıştır. Ne olur, nasıl olur? Stratejisini kurmuştur. Neticede de başarmıştır Geriye de bu laf kalmıştır. Delilikse delilik... Ama yol açıldı.
Sayfa 22
Nasıl ki, unutamaz insan Bir kez gerçekten sevdi mi...
Sayfa 27 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Şunu iyice akılda tutmak lazım azizim; maalesef hiç kimse kendi hayatında istediğini, istediği zamanda ve istediği şekilde gerçekleştiremiyor. Bizde herkes "keşke" demeye meyillidir. Herkes, "Hayatımı yanlış yaşadım," diye hayıflanmayı sever. Yetmiş yaşına gelir, yine de bunu der. Ne olacak da "keşke" demeyeceğiz? Bu kişilerden bizi ne ayıracak? Önünüze bir hedef koymanız sizi ayıracak. İnsanın hedefini belirleyip ona göre yaşaması gerekir. Kolaymış gibi geliyor değil mi? Zordur hâlbuki. Bizim gençlerimizde sıkıntı daha üniversite imtihanında başlıyor. İmtihana giren çocuk, puanına şöyle bir bakıyor; neresi tutarsa oraya gidiyor. Bu çocuğumuzun yerleştiği üniversitede nasıl bir eğitim alacağı da çoğu kez belirsizdir, âdeta piyangodur. Çok açık ki böyle plan olmaz, bu bir hedef değildir. İnsan hayatı piyangoya bırakılamayacak kadar değerlidir.
Sayfa 17
Herkes tarafından bu şekilde yüzüstü bırakılmışken içimde hissettiğim şiddeti ve bilinmeyen sarsıntıları neden kendi kendime anlatmayı denemeyeceğim ki? Kuşkusuz öykü çok zengin ve hayatım ne kadar kısa olursa olsun, şu andan son ana kadar hâlâ onu dolduracak, bu kalemi ve mürekkebi tüketecek onca ürperti, onca korku, onca ıstırabım olacak. Zaten bu acıların katlanmanın en kolay yolu onları dilediğimce izleyip keyfimce tasvir etmek değil mi?
Ama şimdi, bir "Be" hikâyesinin nihayetinde, bu defterin kapağını, onu sonsuza değin kapatmak için açıp da baktığını söylüyor, öyle mi? Gülerim ona. Kendi defterini nasıl kapatabilir ki?
G E C E C İ L K U Ş L A R I N Ü R K M E D İ Ğ İ A Y D I N L I K
Ama kim? Ben miyim burda bir esrime mi nedir bu kuşların uçuşunda gördüğüm? Aptalca beklerim o hiç sökmeyecek şafağı. Oysa yüreğimden akan o derin suda kırmızılar öylesine yırtılır ki siner kan
Eşitlik, tıpkı özgürlük gibi ancak senin şimdi olduğun yerde var. Yalnızca döl yatağında birer yumurtayken eşitiz hepimiz. Sen ki orada yaşıyor, kimseye hizmet etmiyorsun, bütün bu adaletsizlikleri öğrenmenin zamanı geldi mi gerçekten?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.