Onun dünyasında ayrı kompartmanlara yer yoktu.
Sayfa 179
Mağarada, ayrı geçen onca aydan sonra bir kez daha biR araya gelmişler, aşıklar gibi konuşmuşlar, aralarındaki toplum baskısından kaynaklanan ve ikisinin de inanmadığı duvarı yıkabilmişlerdi.
Sayfa 178
Reklam
Yaranlanmıştı. 1939’da. Kocası uçak kazası yaptı. Aslında üçümüzü de öldürmeye çalıştı, kendisi intihar ederken bizi de öldürmeyi planlamıştı.
Sayfa 178
Bazı Avrupa kökenli sözcükler vardır, tam anlamını vererek başka bir dile asla çevrilemezler. Felhomaly, söz gelimi. Mezarlıkta alacakaranlık. Ölülerle yaşayanlar arasındaki yakınlığa göndermede bulunan bir sözcük.
Sayfa 178
İnsan sevdiğini bağışlayabilir.
Sayfa 177
Ortaçağda ölüleri yatırdıkları pozisyonda, sırtüstü yatıyordu kadın.
Sayfa 177
Reklam
Kadın, geride bir iz bırakmadan ölmekten nefret ederdi.
Sayfa 177
Çöle onu çeken, adama olan aşkı, adamın çölde bulduğu huzuru kavrayabilme isteğiydi.
Sayfa 177
Bir mağarada, gözlerden uzak, kendilerini çevreleyen kayaların arasındaki yüzücülerin yanında ölmek isterdim, diye düşünüyor.
Sayfa 176
Ona döneceğine dair söz vermişti adam.
Sayfa 176
944 öğeden 621 ile 630 arasındakiler gösteriliyor.