"Ciddiyetimi o kadar sık kullanamam ben; yoksa eskiyip parça parça olur."
Sayfa 382 - Yapı Kredi Yayınları / 4. BaskıKitabı okuyor
"Sizin hayatınızın sonunun, benim hayatımın başlangıcına leke düşürmesine izin veremem."
Sayfa 370 - Yapı Kredi Yayınları / 4. BaskıKitabı okuyor
"İnsanlar, başlarında farkında olmadıkları soytarı şapkalarıyla, boş hayaller kurarak; herkesin yalanları apaçık ortadayken, kendi yalanlarının hiç belli olmadığını düşünerek; tüm dünya lamba ışığında sarı görünürken, sanki bir tek onlar pembeymiş gibi kendilerini herkesten farklı görerek ne kadar gülünç oluyorlardı."
Sayfa 369 - Yapı Kredi Yayınları / 4. BaskıKitabı okuyor
"Doğru yerde kullanılan bir sözcük her zaman bir güç kaynağıdır ve kendi kesinlik niteliğini eylemlerimize de iletir."
Sayfa 355 - Yapı Kredi Yayınları / 4. BaskıKitabı okuyor
"Bir erkek türlü nedenlerden dolayı bir kimseyle görüşmekten kaçınabilir; ama belki bilge bir kişi bile hiç kimsenin kendisini özlememiş olmasından hoşlanmaz."
Sayfa 353 - Yapı Kredi Yayınları / 4. BaskıKitabı okuyor
"Dünyada hepsine aşk adı verilen pek çok harika duygu karışımı vardır ve bunlar, edebiyatta da tiyatro oyunlarında da her şeyin mazereti sayılan yüce bir öfkeye kapılma hakkına sahip olduklarını iddia ederler."
Sayfa 352 - Yapı Kredi Yayınları / 4. BaskıKitabı okuyor
Gençlik ümitler mevsimidir derler ama bu söz çoğu zaman yalnızca büyüklerimizin bizim hakkımızda türlü ümitler besledikleri anlamında alınırsa doğrudur; çünkü insanlar yaşadıkları heyecanların, ayrılıkların, verdikleri kararların benzerlerini bir daha asla yaşamayacakları düşüncesine hiçbir yaşta, gençliklerindeki kadar kolay kapılmazlar. Her bunalım, sırf yeni bir şey olduğu için gençlere sanki sonuncusuymuş gibi gelir.
Sayfa 626Kitabı okudu
"Çok bilgili olup da bir şeyden zevk almamak; bu cıvıl cıvıl, muazzam yaşam sahnesinde olup da titreyip duran, küçük ama doymak bilmez bir bencillikten asla kurtulamamak; gözlerimizin önündeki bu ihtişamın içine tam anlamıyla dalamamak; zihnimizden geçirdiğimiz bir şeyi, sevinçle kendimizden geçerek apaçık bir düşünceye, ateşli bir tutkuya, güçlü bir eyleme asla dönüştürmeyip hep bilgili ama yaratıcılıktan uzak, hırslı ama ürkek, titiz ama anlayışsız olmak; en hafif ifadeyle, katlanılması güç bir kaderdir."
"Çok bilgili olup da bir şeyden zevk almamak; bu cıvıl cıvıl, muazzam yaşam sahnesinde olup da titreyip duran, küçük ama doymak bilmez bir bencillikten asla kurtulamamak; gözlerimizin önündeki bu ihtişamın içine tam anlamıyla dalamamak; zihnimizden geçirdiğimiz bir şeyi, sevinçle kendimizden geçerek apaçık bir düşünceye, ateşli bir tutkuya, güçlü bir eyleme asla dönüştürmeyip hep bilgili ama yaratıcılıktan uzak, hırslı ama ürkek, titiz ama anlayışsız olmak; en hafif ifadeyle, katlanılması güç bir kaderdir."
Sayfa 331 - Yapı Kredi Yayınları / 4. BaskıKitabı okuyor
"Bedence güçlü kuvvetli değilken yoğun bir mutluluk yaşayabilmek, ateşli bir ruh gerektirir."
Sayfa 330 - Yapı Kredi Yayınları / 4. BaskıKitabı okuyor
İnsan ruhunun da kendine has bir çehresi vardır; birine yakışan ötekine yakışmaz.
Sözcüklere verdiğimiz anlamlar bizim o sıradaki düşüncelerimize bağlıdır.
Katip görünüşlü kişi gülümseyip dedi ki: Umut güzel bir kızdı Ama fakir olduğundan evlenemeden öldü.
.
Dünyanın artan yararı kısmen tarih dışı eylemlere bağlıdır; ve senin ve benim için her şeyin olması gerektiği kadar kötü olmamasının yarısı, sadakatle gizli bir hayat yaşayan ve ziyaret edilmeyen mezarlarda yatanların sayısına borçludur.
.
.
.