Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Asi çakıltaşı çok sevdiğim bölüm :)
"O da birazdan burada olur,"dedi gülümseyerek."Birkaç dakikası kaldı." Kalbim hızlanırken,"Kim?" diye sordum,sesimin umursamaz çıkması için ekstra bir çaba harcamıştım ama nafileydi. "Kim olduğunu şu an sol tarafında çırpınan şey çok iyi biliyor." Gözlerimi kaçırırken,çantamın ön gözünden hızlıca cüzdanımı
Doğu Cephesi'nde Alman karşı taarruzu (1943).
1943 baharıyla birlikte, yağmurlar Doğu Cephesi'ndeki tüm faaliyetleri bir kez daha akamete uğrattı. Bu duraklama, bölgedeki Alman güçlerine yeniden düzen alıp, Feldmareşal von Manstein'ın panzer ordularının çevresinde hatlarını tahkim etmek için son bir şans verdi. Alman ve Sovyet askeri şimdi Donets Nehri'nin her iki yakasında karşı karşıyalardı. Kızıl Ordu kuzeyde Kursk kenti ve Alman hatları içerisindeki 160 kilometre genişliğindeki büyük bir çıkıntıyı elinde bulunduruyordu. Burası Hitler'in nihai taarruzunu planladığı yerdi. 15 Mart'ta Harkov'un geri alınmasıyla sonuçlanan Alman karşı taarruzunun başarısı, onu doğudaki savaşın hâlâ kazanılabileceğine ikna etmişti. Hitler; 780.000 asker, 3.400 tank, 7.800 top ve 1.800 uçaktan oluşan topyekûn bir taarruzla, Kursk Çıkıntısı'nda karşı karşıya geleceği 1.900.000 asker, 5.600 tank, 31.400 top ve 3.600 uçaktan müteşekkil Sovyet gücünü çembere alabileceğine inanıyordu. Yeni Tiger ve Panther tankları cepheye getirilmiş, kuzey ve güneyde ise Dokuzuncu ve On Yedinci ordular yeniden tertiplenmişti. Hitler generallerine Kursk'taki zaferin "dünyayı fener gibi aydınlatacağını" söylüyor ve Moskova'ya yeni bir taarruz için ordularına ilham vereceğine inanıyordu. Fakat bu cesaret gösterine rağmen kendisinin bile şüpheleri vardı. Zırhlı birlik harekâtının uzman ismi General Heinz Guderian'a "Ne vakit bu taarruzu düşünsem midem alt üst oluyor" itirafında bulunmuştu. Bu ya hep ya hiç olacaktı. Savaşın gelecekteki seyri, bu muharebenin sonucuna bağlıydı.
Sayfa 205Kitabı okudu
Reklam
Krochmalna sokağına varınca gazete kağıdının altından kuru dal gibi uzanan cılız bir kol gördüm. Midem alt üst oldu ve var gücümle koşmaya başladım. Bu insanlara ne olacaktı? Birileri mezarlarının üstüne birer avuç toprak atıp güzel sözler söyleyecek miydi? Yoksa diğer cesetlerle birlikte Bir çukura atılacaklar, üstleri tebeşir ile kaplanacak ve kimse isimlerini hatırlamayacak mıydı?
Krochmalna Sokağı'na varınca, gazete kâğıdının altından kuru dal gibi uzanan cılız bir kol gördüm. Midem alt üst oldu ve var gücümle koşmaya başladım. Bu insanlara ne olacaktı? Birileri mezarlarının üstüne birer avuç toprak atıp güzel sözler söyleyecek miydi? Yoksa diğer cesetlerle birlikte bir çukura atılacaklar, üstleri tebeşirle kaplanacak ve kimse isimlerini hatırlamayacak mıydı?
Sayfa 74 - Beyaz Balina YayınlarıKitabı okudu
Geçen gün bir öğle vapurunda tek ve tenha oturup esnerken başımı kaldırdım, gözüm cesamet, azamet ve hat itibarıyla şimdiye kadar gördüklerimden daha mühim bir levhaya ilişti. Salonun ortasında sarkıp duran bu cesim tabelada aynen şöyle yazıyordu: Bir Rica Yere Tükürmeyiniz Hem sıhhat-i umumiyeye muzırdır, hem de yanınızdaki yolcu
Sayfa 189Kitabı okudu
Krochmalna sokağına varınca gazete kağıdının altından kuru dal gibi uzanan cılız bir kol gördüm. Midem alt üst oldu ve var gücümle koşmaya başladım. Bu insanlara ne olacaktı? Birileri mezarlarının üstüne birer avuç toprak atıp güzel sözler söyleyecek miydi? Yoksa diğer cesetlerle birlikte Bir çukura atılacaklar, üstleri tebeşir ile kaplanacak ve kimse isimlerini hatırlamayacak mıydı?
Reklam
Krochmalna sokağına varınca, gazete kağıdının altından kuru dal gibi uzanan cılız bir kol gördüm. Midem alt üst oldu ve var gücümle koşmaya başladım. Bu insanlara ne olacaktı? Birileri mezarlarının üstüne birer avuç toprak atıp güzel sözler söyleyecek miydi? Yoksa diğer cesetlerle birlikte bir çukura atılacaklar, üstleri tebeşirle kaplanacak ve kimse isimlerini hatırlanmayacak mıydı?
"Sıcak, soğuk ve renk insan ürünü tanımlardır, aslolan atom ve boşluktur. D." Gözlemlerin hakikat ile çeliştiğinde neye güvenirsin... Duygularına mı yoksa doğrularına mı? Antik Yunanlıların mavi için kullandıkları bir kelime yokmuş. O renk onlar için yok hükmündeymiş. Onu karşılayan bir kelime olmadığından onu görmemişler. Sürekli onu düşünüyorum. Onu gördüğümde midem alt üst oluyor. Ama bu sevgimi yoksa kelime karşılığı olmayan bir şey mi?
Midem alt üst...
Yeni Gine yaylalarında titreme hastalığı na (kuru) yol açan virüs bir insandan, o insanı yiyen insana geçerdi. Yani yamyamlık yoluyla; yaylalarda yaşayan bebekler, annelerinin pişirmeyi bekleyen titreme hastalığı kurbanlarından çıkardığı çiğ beyinlerle oynadıktan sonra parmaklarını yalamak hatasını işledikleri zaman.
Sayfa 231Kitabı okudu