...soba dumanından baş ağrısına tutulmak pek sık olurdu. O zaman herkes yatağa düşer; ahlamalar, inlemeler başlardı. Kimi alnına hıyar turşusu sarar, kimi kulaklarına otlar koyar, ruh-
lar koklar, kimi tek bir gömlekle soğuğa çıkar, kimi de baygın baygın yerde yatardı.
Hiç kuşkum yok, hep o dayanılmaz, önüne geçilmez... Kafamın yarısına işkence eden yarım baş ağrısı... Bu acıya karşı ilaç bulunamadı, kurtuluş yok... Hiç olmazsa başımı oynatmamaya çalışacağım...”