…çünkü mutluluk yaşanan ve hissedilen bir şeydir, düşünüp taşınılan ya da tanımlanan bir şey değil.
Vicdan azabını tanımlamayı bilmenin eğer onu hissetmiyorsan sana ne faydası dokunur?
Thomas Kempis
-- Siz erkekler böylesiniz... Hepiniz domuz gibisiniz...
-- Hepimiz mi?
Sayfa 22 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 8. Basım (2021)Kitabı okuyor
Baba olmaya hiç de hevesi değildi!.. Niçin dünyaya kendisi gibi başka bir varlık bırakacaktı ki?
Sayfa 21 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 8. Basım (2021)Kitabı okuyor
Gerçekten ağlayıncaya dek, insan bir ruhu olup olmadığını bilmiyor.
Biz insanlar ne büyük acılara, ne büyük mutluluklara dayanıyoruz, çünkü bu acılar ve mutluluklar küçük olaylardan oluşmuş büyük bir sis tabakasına bürünerek geliyorlar. Yaşam bu işte, sis.
Ömrümüzdeki hudut taşları, sevinçler değil yaslardır.
Sayfa 29 - CanKitabı okudu
Kadın da aşkı itibarı bir yalan, hayatın sıkıntısını gidermek için bulunmuş bir çare olarak görüyordu.
Sayfa 13 - CanKitabı okudu
Heyecanın temeli olan kadına ait hemen hiçbir hatıranın kalmadığı gelip geçici bir kan tazyikine aşk diyebilmek imkânsızdı doğrusu.
Sayfa 10 - CanKitabı okudu
Sadece bir kuruntu muydu aşk, yoksa zayıf kimselerin hayatlarındaki boşluğa veya kaçınılmaz can sıkıntısına karşı korunmak için kullandıkları itibarı bir yalan mı?
Sayfa 9 - CanKitabı okudu
Raquel: "Cehennemin nerede olduğunu biliyor musun?"
Don Juan: "Yeryüzünün ortasında diyorlar."
Sayfa 17 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 8. Basım (2021)Kitabı okuyor
Kendi kendine eğlenmek, acılarını unutmak için kendini roman okumaya veren insanlar vardır.
İnsan ruhunun şaşılacak kıvrımları olduğu doğrudur.
Sayfa 48 - Can yayınlarıKitabı okudu
Yaşamalı! Peki niçin ?
Mesele bu: Niçin?
Sayfa 43 - Can yayınlarıKitabı okudu
Ömrümüzdeki hudut taşları,sevinçler değil yaslardır.
Sayfa 29 - Can yayınlarıKitabı okudu