Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bugün kendime sordum: -Ey nefsim, ne istiyorsun? -Bilmek istiyorum. -Neyi bilmek istiyorsun? -Her şeyi. -Niye her şeyi öğrenmek istiyorsun? -Her şeyden azade olmak istiyorum. -Bilgisiz, özgürlük olmaz mı? -Tam aksine, kölelik olur. -Özgürlüksüz hayat olmaz mı? -Ölüm olur. 
Sayfa 126 - kaknüs
Ey yaratıcı çalışma nimeti ,ey en büyük nimet! İnsanları ve cehaletlerini affetmeyecek misin? Çalışanı ve çalışmayanı, çalışkanı ve tembeli, iyimseri ve kötümseri, inananı ve inanmayanı, müsrifi ve tutumluyu affet! Onların hepsini affet! Çünkü onlar, bugüne kadar hangi kutsal nimetten zevk alacaklarını öğrenemeden senden faydalanıyorlar. 
Sayfa 113 - kaknüs
Reklam
Sevgimi ellerimle kurban ettim. Çünkü bedenimin tahammül edebileceğinin ve ruhumun arzulayabileceğinin çok ötesindeydi.
Sayfa 103 - kaknüs
Kaç kez bana, asıl harbin iki kişi arasında, benim ve nefsim arasında olduğunu mesel ve misal ile söyledin? 
Sayfa 90 - kaknüs
Hakikatte tabiat, insanın aynasından başka bir şey değildir. ….. İnsan nasılsa tabiat da öyledir. Hayatı güzelleştiği, fikirleri berraklaştığı ölçüde, tabiatı güzel ve berrak görür. hayatı çirkinleşip düşünceleri karmaşık hale gelince de tabiyatı çirkin ve karmaşık görür. ….. Tabiatı isteyen, önce kendini tanısın. Tabiatın efendisi olmak isteyen de önce kendisinin efendisi olsun. 
Sayfa 86 - kaknüs
Dört çeşit insan vardır: Kendisinin büyük kısmı hayvan, bir kısmı insan olanlar; yarısı hayvan, yarısı insan olanlar; çoğu insan olup bir kısmı hayvan olanlar ve bütün insan olanlar. Bunlardan birinci grubun üzerinde olgunlaşma fikrinin herhangi bir etkisi yoktur. ikinci grup olgunlaşmayı düşler, ama bunun için bir çaba sarf etmez. Üçüncü grup bütün gücüyle onu düşler, onu düşünür, ona inanır, onu özler ve onun için çabalar. Dördüncü grup ise düş, düşünme, inanma, özlem ve gayretin ötesine geçmiştir. Bunun için onu hiçbir alkış yoldan çıkaramaz, umursanmazlık da rahatsız edemez. Takdire, sevgiye ve bağışlanmaya en layık olan bunların üçüncüsüdür. Çünkü sadece nefsindeki hayvani tarafla değil, hala her tarafı ve yarısı hayvani olan insanlarla da mücadele eder. Bunlar, onu kendilerine benzetmek, içlerine alabilmek ve hayvani duyguları ona hakim kılmak için yoluna devamlı tuzak kurarlar. 
Sayfa 84 - kaknüs
Reklam
Niçin benim sevgim, onda sevgi uyandırmıyor? Ve niçin onun nefreti, bende nefret uyandırmıyor?
Sayfa 80 - kaknüs
On gittikten sonra aşka, erkeğin kadına olan aşkını düşündüm. Sonra böyle bir kadını sevdiğimi ve onun da beni sevdiğini hayal ettim. Ayrıca insanların aşklarının evlilikle nasıl noktalanıp hem aşklarının hem de kendilerinin nasıl öldüğünü düşündüm. Evet, evlilik şüphesiz aşkın mezarıdır. Aşk, sevgiliyle doruğa ulaşır. Evlilik ise aşkı en aşağı noktaya çeker. Aşk, sevgiliyi yer bitirir ve onu paramparça eder. Evlilik ise sevgiliyi ezer ve onu işe yaramaz bir toz gibi havaya saçar. Aşk erimek, buharlaşmak ve zincirlerden azade olmaktır. Evlilik ise donukluk, parçalanmak ve ayrılmak. Aşk, ateşten bir parıltı iken nasıl evlilikle kül yığını haline gelmeyi kabul eder? 
Sayfa 77 - kaknüs
Aman Allah’ım! Ne güzel ve ilginç bir yüz! en saf aşk ve elem madenlerinden özenilerek kalıba dökülmüş. daha doğrusu, aşk ve elem, sanki ilahi bir birliktelik içinde.
Sayfa 77 - kaknüs
Öyleyse, ben iki Arkaş’ım. Biri, insanların arasından çekilmiş, ilahi ailemle irtibat kurup onunla birlik olmak için ısrarla sessizliği isteyen; diğeri insanlık sırlarının arkasına gizlenmiş ve insan kalabalığına dönmek için perdeyi yırtmaya çalışan. Yine bu alçak dünyaya özlem duyuyor. Sanki kendisi ve bu dünya arasında mutlaka temizlenmesi gereken eski hesaplar var. 
Sayfa 74 - kaknüs
Reklam
Köle, köle pazarında alınıp satılan değil; kalbi, köle pazarı olandır. 
Sayfa 73 - kaknüs
insanları, bir an bile olsa bir kralı görmek için evlerinden çıkaran, Hayatlarının akışını durduran buydu. Oysa onların her biri birer kral değil miydi? İlahi tacı başlarının üstünde, ilahi izleri bedenlerinde, ilahi sırları kalplerinde ve içlerinde taşıyan onlar değil miydi? Bir kralı, kahramanı, pehlivanı seyretmeden önce, gece gündüz kendilerini seyretmeleri daha uygun değil miydi? Fakat bu akıllarına bile gelmez. 
Sayfa 73 - kaknüs
Hüzün ve mutluluğun sonunun sadece kalp kırıklığı olduğunu öğrenemedin mi? Dünyada üzülmeye ya da sevinmeye değer bir şey mi var? Hayat ne hüzündür ne de sevinç. Hayat ebedi bir huzurdur. Öyleyse, huzurlu ol! 
Sayfa 71 - kaknüs
Yeryüzü sevecen bir anne ve gökyüzü şefkatli bir babadır.
Sayfa 64 - kaknüs
Hayat, tanrıları eğiten ilahi bir okuldur. Ve onun son diplomasını da ancak tanrılar alır. 
Sayfa 60 - kaknüs
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.