304 syf.
10/10 puan verdi
·
64 günde okudu
Devrimler hep kan akıyor...
Yazarın " Durgun akardı don" 3 ciltlik kitabını gözümde büyütüyordum. Bu kitapla kendimi ısındırmak istedim.Don ırmağı kıyılarında Kızıl ordu, kominizmin Rusya'da nasıl yeşerdiğini anlatan müthiş bir kitap. Yazarın olayları anlatışı ve çevirmenin de harika cümlelerle tercüme etmesi fevkalade. Her devrimde olduğu gibi baba oğulu, kardeş kardeşi, komşu komşuyu birbirine düşman ediyor. O dönemleri merak edenlerin muhakkak okuması lazım, öyküler harika.
Don Hikayeleri
Don HikayeleriMihail Şolohov · Kenta Yayınları · 2012363 okunma
76 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Barbarossa Harekatını çalışırken Şolohov'dan sovyetlerin Yaşar Kemal'i olarak bahsedilmesi beni bu kitaba çekti. Betimlemeler çok güçlü, cumleler kisa ve etkili. Hitler in sovyet çıkarması sırasında esir düşen ve tüm insani güzel duygularını yitiren sokolov un bütün yakınlarını kaybetmesi ve tıpkı kendi gibi tüm yakınını savaşta kaybetmiş çocukla karşılaştığında insanı niteliklerini yeniden hatırlamasıni konu almış. Savaşın ve ölümlerin etkisiyle yalnızlasmis iki insan.. Vanyuska ile istasyonda vedalaştık...
İnsanın Yazgısı
İnsanın YazgısıMihail Şolohov · Alan Yayıncılık · 1987106 okunma
Reklam
416 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Durgun Don
Don nehri kıyısında yaşayan Kazaklar, Don Kazakları... Günlük yaşamları, aşkları, kavgaları, sohbetleri, tarlada çalışmaları... Herşeyleriyle Don Kazaklarının hayatına dahil oluyoruz. Melehov ailesine dahil oluyoruz. Panteley ve çocukları. Piyotr, Gregor, Dunya. Gregor'un asilikleri sonucu başına gelenleri okuyoruz. Diğer yandan ise harman kaldırmak için çalışan aileleri. Okurken başlarda sıkıldığımı hissetsem de sonradan merakla okudum ve karakterlere bir şey olmasın derken buldum kendimi. Karakterlerin köy hayatlarına, günlük yaşamlarına onlardan biriymişcesine dahil oldum. Ve yine bir gün tarladaki harmanı kaldırmayı düşünen insanların kapısını çalar savaş, sevdiklerini kaybetmelerine sebep olan savaş. Kitabın sonlarına doğru çıkan savaş herkesin bildiği gibi tüm yıkıcılığı ile geldi. Ne olduğunu anlayamadan savaşa sürüklenen gencecik insanlar. Cephede ümidini kaybeden erler, kaybedilen hayatlar, geride kalan eşler, evlatlar ve anneler. Güzel bir kitaptı. Seriye devam..
Durgun Don - Cilt 1
Durgun Don - Cilt 1Mihail Şolohov · Yordam Edebiyat · 20181,368 okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir gün önce tuz isteyip tuz verdiği, çayını-çorbasını içtiği yahut ekmeğini paylaştığı yan komşusunun, bir gün sonra mallarına çökmeye çalışmak, canlarına kastetmek. Eline bir anda geçen ya da zorla ellerine tutturulan siyasi ve faşist gücün etkisiyle, tam anlamıyla güç zehirlenmesi yaşayıp vicdan ve ahlak gibi kavramları tamamıyla unutup, linç kültürünün ve gücünün de etkisiyle kardeşini, komşusunu, dostunu kendi elleriyle boğmak... . Boz bunu; 6-7 Eylül İstanbul olaylarında acı bir şekilde yaşadık, kapılarına çarpı işareti koyup fişlediğimiz alevi-sünni çatışmalarında yaşadık, biz bunu türk-kürt, sağ-sol ayrıştırmalarında yaşadık ve yaşıyoruz. Ne çok vurulduk, asıldık, öldük, öldürdük... . İşte Durgun Don'un üçüncü cildi tam da böylesi olayları anlatıyor. Ülke sınırlarında düşmanlarla savaş bitmiş, Ruslar nefes dahi alamadan, kazananın da kaybedenin de aynı halk olduğu amansız bir iç savaş başlamıştır. Düşmana karşı sinir savaşlarındaki acısız ve kolay ölümleri aratan cinsten...
Durgun Don - Cilt 3
Durgun Don - Cilt 3Mihail Şolohov · Yordam Edebiyat · 2021777 okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
·
22 günde okudu
Moskof`a azimetimizden kaynaklı olarak hayli geç sürede bitirdik kitabı. Akıcı bir hikaye. Azerbaycan edebiyatındaki Deli Kür romanı ile güzel ortak yönleri var. Her ne olursa olsun Gregor`a pek yakıştırmadım. Olayları 1. Dünya Savaşı`na bağlaması Rus toplumunun savaşa olan bakışını anlamamızda yararlıydı. Şimdi de Allahın izniyle Rus edebiyatından Fransız edebiyatına doğru seyahete ÇIKIYORUZ
Ve Durgun Akardı Don - 1. Cilt
Ve Durgun Akardı Don - 1. CiltMihail Şolohov · Ağaoğlu Yayınevi · 20151,368 okunma
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Şu romanı Şolohov 23 yaşında yazmaya başlamış, yirmi üç...Düşünüyorum da biz 23 yaşında kahve köşelerinde şu kırmızı on bir atsak mı, atmasak mı diye düşünüyorduk, "ula masada kaç çay vardı" ydı tek kaygımız:) . "Er Ryan'ı Kurtarmak" savaşı en iyi anlatan filmdi benim için, Şolohov'un bu eseri de en iyi anlatan kitap diyebilirim henüz daha ikinci cildi bitirmiş olmama rağmen. Hem cepheyi, hem cephenin gerisini, hem de cephedekileri bekleyişleri nasıl güzel nasıl gerçekçi anlatmış. Sayfaları çevirdikçe kitap kokusuna eşlik eden ceset kokuları geliyor adamın burnuna... . İkinci dünya savaşı Çarlık Rusya'sı, sınırda düşmanlarla savaş, içerde kendi kendine savaş. Askeri darbeyle çarı devir, bolşeviklerle askeri devir, yerel yönetimlerle bolşevikleri devir, kardeşi kardeşe kırdıra kırdıra, devire devire hiç bitmeyen bir savaş ve o savaşın psikolojisi kalanda da ölende de, kazananda da kaybedende de, vuranda da kaçanda da...
Durgun Don - Cilt 2
Durgun Don - Cilt 2Mihail Şolohov · Yordam Edebiyat · 2018971 okunma
Reklam
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu rusların eline bu kalem çok yakışıyor arkadaş. Mihail Şolohov'un dört ciltlik baş yapıtı "Durgun Don" ilk cildiyle beni mest etti. Aldı satırlarının arasına ne bir sokağa saldı beni, ne başka bir yere, odamın içinde hayatın gerçeklerinden tam bir kopuş haliyle Don ırmağının kenarındaki bir Kazak köyünün muhtar adayı gibiydim:) . Bu köydeki sıradan bir ailenin, sıradan geçen günleri, oğullarının çarpık bir aşk hikayesiyle önce bir çalkalanıyor, sonrasında hasat zamanı ekinler daha tarladan kalkmadan patlak veren savaş için iki oğul da cepheye gönderiliyor... . Müthiş bir anlatım gücü var Şolohov'un. Hem nesnel hem duygusal olarak çok iyi tasvirleri var. Bozkırı, coğrafyayı ne kadar güzel anlatıyorsa, aşkı, sadakatsizliği de o kadar güzel anlatıyor. Ama en güzel anlattığı şey savaş ve savaş sahneleri. Bu savaşlar kimler istediği için ve kimlerin uğruna oluyor ve biz neden insanca yaşamak varken oluk oluk ölüyoruz...
Durgun Don - Cilt 1
Durgun Don - Cilt 1Mihail Şolohov · Yordam Edebiyat · 20181,368 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Hayatımda okuyup beğenmediğim nadir kitaplardan oldu birçok yazım hatası var ve bence çeviri anlamında da sıkıntıydı bir an önce bitsin istedim Daha iyi bir çeviri bulabilirsem belki tekrar şans verebilirim.
Don Hikayeleri
Don HikayeleriMihail Şolohov · Kenta Yayınları · 2012363 okunma
335 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Beyaz Muhafiz
Kitap yarı biyografik bir eser. Kitabı okurken sanırım 10 sayfada Bulgakov mu Solohov mu okuyorum diye kontrol etmem gerekti. Kendi tarzında eşsiz olan Bulgakov kendi yazı üslubunun dışında yazdığı ve sizi 1918-1923 yıllarında bir ailenin evini sanki evdeki bir misafir gibi hissettirecek şekilde anlatmış.
Beyaz Muhafız
Beyaz MuhafızMihail Bulgakov · Maya Yayınları · 2014156 okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Durgun Don I. Kitap
Mihail Şolohov, Rusya’nın Don bölgesine bağlı Vaşenkaya’da dünyaya gözlerini açmıştır. Durgun Don serisini ise öncesinde Don Toprakları olarak yayınlamayı planlamış ve sadece bir savaş öyküsü anlatmayı planlamış. Ancak daha sonrasında eserinin tam anlaşılmayacağını düşünerek vazgeçmiş ve Durgun Don serisini planlamış. Böylece Çarlık Rusyası döneminden SSCB dönemine kadar olan süreci daha iyi aktarabilmiş. Kitap, Melehov ailesi merkezde olacak şekilde Kazakların savaş öncesi durumunu anlatmasıyla başlar. Bu süreç boyunca sayfaları çevirdikçe Kazak kültürüne tanık oluruz. Kadının ve erkeğin toplumdaki konumlarını gözlemleriz. Yazar, toplumsal gerçeklik akımını benimsediğinden daha çarpıcıdır anlattıkları. Kitabın sonlarına doğru ise savaş artık kapıdadır. Burada insanların geçiş süreci psikolojilerini kolaylıkla gözlemleyebiliriz. O korku ve endişe ortamını Şolohov çok iyi bir şekilde yansıtmış diyebilirim. Serinin ilk kitabı olsa da okurken etkilenmemek elde değildir. Sayfaları çevirdikçe acaba bir sonraki sayfada beni ne bekliyor diye merak ede ede bitirdim. Olayları sanki bende orada onlarla birlikte yaşıyor gibi hissediyordum. O yüzden serinin diğer kitaplarını da okumayı dört gözle bekliyorum. Umarım seriler ilerledikçe büyüsü bozulmaz.
Durgun Don - Cilt 1
Durgun Don - Cilt 1Mihail Şolohov · Yordam Edebiyat · 20181,368 okunma
Reklam
76 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
İkinci dünya savaşı sırasında Rus-Alman Savaşı'nın ortasında kalan Sokolov, savaşın acı yüzüyle karşı karşıyadır. Almanlara esir düştüğü sırada yaşadığı insanlık dışı tavırlara ve eziyetlere direnen Sokolov; bunların üstüne ailesinin yürek burkan haberini alır. Terhis olduktan sonra yetim bir çocukla karşılaşır. Öksüz çocuğa karşı konulamaz bir içtenlikle sevgi duyar ve beraber yaşama kararı alır...
İnsanın Yazgısı
İnsanın YazgısıMihail Şolohov · Alan Yayıncılık · 1987106 okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
Uyandırılmış Toprak2 /Mihail Şolohov Seriyi az önce bitirdim,sonunun böyle olacağını hiç düşünmüyordum,Davidov'la Makar'ın böyle ayrılması epey üzdü beni, Şukar Dede gibi mezarlarının başında yas tutacağım. Bu kitap ilkine göre daha edebi, duygular,sevgi, kahramanlık ön planda.Davidov'la Varyuşka'nın aşkı tertemiz,Davidov mükemmel tasarlanmış bir karakter ve tam bir erkek. Aslında her karakter üzerinden devrime bakışı görüyoruz kadın erkek ilişkisinden, bürokrasinin rolünden, kişisel hataların devrimdeki olumsuz etkilerini, horozların üzerinden devrimde sanatın rolü müziğin rolünü de, olur mu öyle şey demeyin okuyunca anlayacaksınız. Hayat koşulları ne kadar zor olsa da umudu, sevgiyi,her şeye rağmen eşitlikçi bir toplum kurma azminin ön plana çıkmış hali. Çok beğendim sayfalar su gibi akıp gidiyor, elimden bırakamadım...
Uyandırılmış Toprak Cilt 2
Uyandırılmış Toprak Cilt 2Mihail Şolohov · Yordam Kitap · 2018356 okunma
448 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Uyandırılmış Toprak/Mihail Şolohov Durgun Don'dan sonra Ekim Devrimi ve iç savaş yılları geride kaldı.Bu sefer sanatsal duyarlılığıyla Sovyet Birliği'ndeki tarımsal koletifleşme sürecini anlatıyor. Bolşeviklerin iktidara gelişi, kırsaldaki sınıfsal yapıları yerinden oynatmışsa da tam anlamıyla çözemiyor. Büyük toprak sahipleri(kulaklar), sosyalizmin ve kolhozların kuruluşuna mülkiyet hırsıyla direnirken,orta halli köylünün bir kısmı Kulakları takip etme içinde. Ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin hesabı, yoksul köylülerin ve Bolşeviklerin önünde iki seçenek var:"Kulakları yavaş yavaş sindirmek ya da köklerini koparmak". Şolohov'un eserlerinin kökeninde Rus sanat dünyasını simgeleyen ve Tolstoy ve Dostoyevski gibi yazarların yapıtlarıyla ölmezleşen 19. yüzyıl Rus edebiyatının gerçekçi geleneği yatıyor .Gene de iki dönemin baş yapıtları arasında belirgin farklar var. Şolohov’un ‘Don’ öykülerinden buram buram yükselen insan sıcağı, mizah, iyimserlik ve güvenç de bu farklılığa parmak basan öğeler.Büyük çapı ve geniş soluğuna karşın okurla kurduğu yakın ilişkiyi hiç yitirmeyen bir başyapıt ben çok beğendim mutlaka okunması gereken kitaplardan. Yazar konuyu ustalıkla ele almış,Stalin'in programını savunurken,bu siyasetin eksik, olumsuz etkilerini de çekinmeden dile getiriyor.Ki Şolohov bu arada bir tutuklanmayla karşı karşıya kalıyor Stalin'in müdahalesiyle ceza almaktan kurtuluyor. Evet Kazaklar yine boy eğmeyen yine inatçı bildiğimiz Kazaklar, kadınlar deseniz yine meydanlarda.
Uyandırılmış Toprak Cilt 1
Uyandırılmış Toprak Cilt 1Mihail Şolohov · Yordam Kitap · 2018299 okunma
Resim