456 syf.
8/10 puan verdi
Gecenin birinde bitirdim ve anında inceleme yapmak istedim. Taze taze aradan çıksın. Başı aşırı akıcıydı ve sarıyordu. Ortalarda bir kopukluk oldu ama sonra bir anda geri kazandım okuma isteğimi. Sonu iyiydi. Twistler tahmin edilebilir olsa da iyi yerleştirilmiş ve beklemediğim bir anda geldi. Şaşırdım açıkçası. Olaylar yerinde ilerliyordu. Kiva'nın son sahnesi hatta son geçen cümle bile diğer kitabı almak için işaret. Güzeldi. Gerçekten beğendim (ağlama emojisi) ve kendime şaşıyorum. Booktok'ta fazla görmüyordum ara sıra karşıma çıkıyordu, çevirildikten sonra daha çok çıkmaya başladı ama yine de hakkında bilgi edinmem için yetersizdi ve bu yüzden daha çok beğendiğimi düşünüyorum. Kiva'yı çok sevdim ama şu an yapacakları bir tık korkutuyor. Jaren'in kalbi çok kırılacak gibi, eğer o da Kiva'ya karşı bir şeyler planlamıyorsa ya da ileride planlamazsa tabii. Neyse burayı geçelim Tipp çok tatlı (ağlayan emoji) Yanağını sıkasım geliyordu resmen. Çok tatlı bir çocuk. Naari başından beri sevdiğim bir karakterdi. İyi olacağını sezersiniz de sebepsiz yere seversiniz ya ondandı işte. Sanırım bu kadar. O Mother sahnesi beni gereksiz çok şaşırttı onun dışında pek şaşırdığım twist olmadı ama güzeldi plot açısından. Tam istediğim tarzda fantastik. Romantizm ön planda değil, plot önde. Sadece bazı twistler fazla klişemsi gelmişti ama olsun tuz biber diyelim geçelim.
Hapishane Şifacısı
Hapishane ŞifacısıLynette Noni · Artemis Milenyum · 2023110 okunma
En yüksek tepelere çıktım var gücümle bağırıyorum: "Dünyanızın bütün nimetleri sizin olsun insanlar, benim dünyama el sürmeyin." O dünyada yalnızlığın yeri olmayacak Mihriban.
Reklam
Nice insanlar gördüm ben Mihriban. Bir yoksula en küçük bir iyiliği yapmaktan çekinen, fakat bir gecenin cömert bir saatinde on binleri, yüz binleri vahşi bir zevkle kaybeden insanlar gördüm.
464 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Başları güzeldi (başrol kıza ısınamadım) sonlara doğru sıkıldım dedim ikinci kitaba geçmeye gerek yok, sonra öyle bir final yaptı ki hemen diğer kitaba uçmak istedim. Asla beklemediğim karakterin ölümü beni çok sarstı ağlamamak için zor tuttum kendimi. En sevdiğim karakter Mihriban oldu. En çok Turanla olan bölümlerini merakla okudum. Kitaba karşı beklentim çok yüksekti yazarın aşiyan serisini severek okumuştum ama beklentimin aşağısında kaldı bu beni hayal kırıklığına uğrattı.
Lahza
LahzaHümeyra · Dokuz Yayınları · 2022347 okunma
Çok sevdim. O da çok sevdi. Nasip değilmiş olmadı. Şimdi hayatta mı değil mi? Bilmem. O bir şehirde, ben başka şehirde yaşardım. O bana mektuplar yazar gönderirdi. Ben ona mektup yazamazdım. Elin kızına mektup mu gönderilir. Ayıptır. O şehirde bir gazete çıkardı. Ben o gazeteye şiirler yazardım. Herkes onları şiir diye okurdu ama Mihriban onların kendisine mektup olduğunu bilirdi. En son ona ‘Unut’ diye bir şiir yazdım. O da bana ‘Unut diyorsun da unutmak kolay mı?’ diye bir mektup yazdı. Ben de bunun üzerine bir şiir yazdım gönderdim gazeteye. Son mektuplaşmamız da o oldu.’” Abdurrahim Karakoç
Lambada titreyen alev üşüyor...( Nereden nereye)
"Çok sevdim, çok sevdi nasip değilmiş, olmadı. O bir şehirde yaşardı, ben bir şehirde yaşardım. O bana mektuplar yazardı. Ben ona mektup yazamazdım. Ayıptır, elin kızının evine mektup mu gönderilirmiş? Yaşadığı şehirde bir gazete çıkardı; ben o gazeteye şiirler yazar, gönderirdim. O gazeteyi okuyan herkes onları şiir diye okurdu, bilmezlerdi ki onlar Mihriban' a mektuptur. Onu sadece Mihriban bilirdi."
Abdurrahim Karakoç
Abdurrahim Karakoç
Reklam
Kader çizgim kader çizgini kesti Mihriban. Denizim okyanusuna karıştı. Hiçbir zaman bunca var olduğumu hatırlamıyorum.
Sayfa 247 - Everest yayınlarıKitabı okuyor
“Çok sevdim. O da çok sevdi. Nasip değilmiş olmadı. Şimdi hayatta mı değil mi? Bilmem. O bir şehirde, ben başka şehirde yaşardım. O bana mektuplar yazar gönderirdi. Ben ona mektup yazamazdım. Elin kızına mektup mu gönderilir. Ayıptır. O şehirde bir gazete çıkardı. Ben o gazeteye şiirler yazardım. Herkes onları şiir diye okurdu ama Mihriban onların kendisine mektup olduğunu bilirdi. En son ona ‘Unut’ diye bir şiir yazdım.”
Ey xudaye mihriban Tuhi dermanı hemi derdan Kurdce divn
Reklam
Nice insanlar gördüm ben Mihriban. Bir yoksula en küçük bir iyiliği yapmaktan çekinen, fakat bir gecenin cömert bir saatinde on binleri, yüz binleri vahşi bir zevkle kaybeden insanlar gördüm.
Sayfa 243Kitabı okudu
Mihriban
Mihriban türküsünün hikayesi Abdurrahim Karakoç'un köyünde başlar. Köye düğün için misafirler gelmiştir. Gelen misafirler arasında güzel bir kız vardır ve adı Mihriban'dır. O dönemde genç bir delikanlı olan Karakoç Mihriban'ı görür görmez ona aşık olur ve tanışır. Mihriban kelime itibariyle merhametli ve şefkatli demektir. Mihriban
ben yüzü jiletle kesilmiş kötü adamlar gördüm ve her sabah yüzünü tıraş ettiği jilet kadar para etmeyen daha kötü adamlar gördüm mihriban.
Sayfa 243Kitabı okudu
MIHRIBAN...
Lambada titreyen ates üsuyor MİHRİBANNN...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.