Mihriban Altun

162 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Uzun araştırmalar sonucu soru cevap şeklinde ortaya çıkarılmış bir eser olsa da beni hiç tatmin eden bir okuma değildi. Kitabın konusu "tarih" olduğu için naçizane değerlendirme haddini buldum kendimde. Öncelikle kitap isim olarak size inanç olgusunun ortaya çıkışını ve gelişim sürecini anlatacak izlenimi verse de sadece tektanrıcılığın gelişiminden bahsediyor. Bana kalırsa totemcilik hatta animizm kadar gerilere götürülseydi daha ilgi çekici bir okuma olabilirdi. Tektanrıcılık sadece musevilik ve hristiyanlık ekseninde anlatılmış. İslamiyetin es geçilmesi oldukça şaşırtıcı. Soruları cevaplamaya çalışan teologlar aydınlatmaktan çok kendi dinlerinin propagandasını yapıyorlar izlenimi aldım ben. Bazı cevaplar dolambaçlı ve süslü kelimelerle aktarılmıştı bu da "sorulan açık soruya tatmin edici bir cevabım yok" diye yorumlanabiliyor. Hülasa beni çok tatmin etmese de en azından musevilik ve hristiyanlık konu başlıklarına ilgi duyanlar bir şans verebilirler. Keyifli okumalar dilerim.
İnancın En Güzel Tarihi
İnancın En Güzel TarihiJean Bottéro · İş Bankası Kültür Yayınları · 2014195 okunma
Reklam
80 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Bir siyaset bilimi profesörü olan Nancy Fraser ele aldığı bu makalede ihtiyaçların giderilmesi ve yorumlanması üzerine kafa yormakta. Kitap isim itibariyle size aktif mücadeleleri okuyacağınızı sezdirse de daha çok ihtiyaç meselesinin toplumsal, siyasal, ekonomik eksende yorumu üzerinde durulmuş. Egemen sınıfın ihtiyaçlara bakışı, toplumun bakışı, muhafazakar kesimin bakışı, sol kanadın bakışı ve feminist hareketin ihtiyaçları yorumlamasından oluşmakta makale. Farklı bir bakış açısıyla yazılmış bir makale olmasının yanı sıra okunması zor bir metin. Makale okumaya alışık olmayan ya da teorik metinlerden hoşlanmayan okurların ilgisini çekeceğini düşünmüyorum. Son olarak arka kapaktan bir alıntı bırakmak istiyorum. “Biz sosyalist feministlerin geniş kapsamlı amacı, ihtiyaçları bir mesele olarak ele almanın özgürleştirici imkanlarını baskıcı olandan ayırt ederek, demokratik ve eşitlikçi bir toplumsal değişim ihtimallerinin aydınlatılmasına yardımcı olmaktır.” #okuyucuyorumu #kitapönerisi #booklover #reading #feminism #nancyfraser #kitap #book #eylülokumaları
İhtiyaçlar Mücadelesi
İhtiyaçlar MücadelesiNancy Fraser · Agora Kitaplığı · 200631 okunma
232 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Çocukları Sakının!
Savaşları bizler veriyoruz peki bedelini kimler ödüyor? Nazi Almanya’sında iki savaş arasında açlık ve sefaletle sınanan, baskı ve şiddete maruz kalan çocuklar bizlere kimlerin bedel ödediğini açıkça gösteriyor. 1932’de Naziler tarafından yasaklanan kitap; yetiştirme yurdundan kaçan, sokaklarda hayatta kalmaya çalışan, bunun için hırsızlıktan bedenlerini satmaya kadar birçok çirkinliğe maruz kalan bir grup çocuğu anlatıyor. Okurken kendimi suçladım birçok cümlede. Evet belki 90 yıl kadar öncesinden bahsediyor kitap. Ne fark eder ki? Aynı şeyler bugün hala devam ediyor. Ülke, şehir farketmeksizin sefalete sürüklediğimiz çocuklar, insanlar var. Onları çırılçıplak atıyoruz dünyaya ve yaşayın diyoruz. Kitap ajitasyon yapmadan, olduğu gibi anlatıyor olayları. Bu noktada dilinin sizi sıkacağını düşünmüyorum. Ne kadar çok kitap okursak okuyalım sanırım iş biraz kalbimizdeki siyah lekeyi küçültmekte bitiyor. Savaşları, kültürleri, dinleri, parayı her şeyi yaratan bizleriz. Bunların bizi mahkûm ettiği açgözlülükten sakınmamız gereken tek şey çocuklar sanırım. Çocukları kendimizden korumamız ümidiyle.
Kan Kardeşler
Kan KardeşlerErnst Haffner · Kafka Kitap · 2015131 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Yıkıntı Edebiyatı
•Yıkıntı Edebiyatı’nın en önemli eserlerinden biri. Savaş karşıtı metinler arasında romanlar ön plana çıkmışken bir tiyatro metniyle bunu hissettirmek ayrıca bir ustalık gerektirir. •Genç yaşta kaybettiğimiz Borchert, ikinci dünya savaşının ardından insanlarda, toplumda ve ruhlarda oluşan çatlakları atlatıyor metinde. Baş karakterimiz Beckmann Sibirya’dan döndükten sonra hiçbir şey bıraktığı yerde değildir. Evler, insanlar, eşi, ailesi... Çaldığı tüm kapılar yüzüne kapanırken kapıların dışında kalan Beckmann ölümle hayat arasındaki ince çizgide çoğunlukla içindeki “Öteki” ile diyalog halinde. •Toplum, Tanrı, savaş, insanlık, farkındalık, hassasiyet, mücadele, ölüm, vazgeçiş, arzu, isteksizlik, nihilizm, antimilitarizm kavramlarını sorgulayacağınız muazzam bir eser. •Son olarak eklemek isterim ki beni en çok etkileyen durum oyunun yazarın ölümünden bir gün sonra sahnelenmiş olması... Yıkımlara öyle alıştık ki insanlar olarak, yıktıktan yahut kaybettikten sonra varolanın değerini daha iyi kavrıyoruz. Keyifli okumalar-mümkünse-.
Kapıların Dışında
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,3bin okunma
99 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Bir Cehennemin İçindeyiz Yahut O Bizim İçimizde
Herkese merhabalar, •Kelimelerim yettiğince sizlere Cehennemde Kahvaltı’yı anlatmak istiyorum. Öncelikle yazarımızın ilk eseri olmasına rağmen çok başarılı olduğunu söylemek istiyorum. Söz verdim objektif olacağım. :) •Kitabı okurken hem Albert Camus hem Sadık Hidayet tadı aldım. Yazarın üslubu oldukça güzel asla sizi sıkmıyor, zorlamıyor. Uzunca bir kitap listesi çıkaracağınıza eminim. Nitekim yazar aynı zamanda çok bilinçli bir okurdur. •Çağımız insanından çok da farklı olmayan, yaşamın ağır yükü altında ezilen, zaten omuzları da bir şeyleri taşıyamayacak kadar zayıf olan karakterimizin ölümü istemesi, beklemesi ve yüzleşmesinden oluşuyor kurgumuz. Kitapta yazardan, kendinizden, edebiyattan, hayattan, gerçeklikten çok şey bulacağınızı düşünüyorum. Sevgiler.
Uğur Karabürk
Uğur Karabürk
Cehennemde Kahvaltı
Cehennemde KahvaltıUğur Karabürk · Sapiens Yayınları · 202067 okunma
Reklam
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Evrende Biricik Miyiz?
Baştan sona şaşkınlıkla okuduğum bir bilim kurgu klasiği oldu. Kitap modern insanların gezegenler arasında rahatlıkla yolculuk yaptıkları bir dönemde 3 bilginin uzak bir gezegene seyahatleriyle başlıyor. Vardıkları Soror gezegeni coğrafi ve atmosfer olarak dünyanın eşi fakat gezegen sakinleri oldukça ilginç. Gezegende insanlar vahşi hayvan konumuna geçerken maymunlar zeki yaratıklar haline gelmişler. Kitabı okurken insanlık hakkında en çok düşündüğüm şey hayvanlar üzerinde yaptığımız deneyler, onları kafeslere kapatmamız, ölümleri üzerine çok kafa yormamamız, hayvanat bahçelerinde metalara dönüştürmemiz, sadece zevkimiz için “spor” olarak adlandırdığımı avcılığı yapmamız oldu. Kitap aslında biraz da bu noktaları eleştiriyor. Bunun yanı sıra evrende biricik olduğuna inanan insanların bir gün zekalarını ve üstünlüklerini kaybedebilecekleri gerçeğini vuruyor yüzünüze. Oldukça heyecanla çevirdiğim sayfaları sizlerin de bir an önce okumanızı öneririm. Sevgiler.
Maymunlar Gezegeni
Maymunlar GezegeniPierre Boulle · Okat Yayınevi · 19715,3bin okunma
460 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Adem ve Havva’nın Yitik Çocukları
Lübnan asıllı Fransız yazar Amin Maalouf kitapta açıkça belirtmese de Lübnan iç savaşı döneminde ülkeden göç etmek zorunda kalan, bunu tercih eden yahut ülkesinde kalmayı göze alan bir grup arkadaşın öyküsünü anlatıyor. Üniversitesi yıllarında derin paylaşımları olan bu grup çeyrek yüzyıl sonra aynı topraklarda tekrar bir araya gelecekler. Bir araya gelişlerini tetikleyen olay her ne kadar trajik olsa da yapılan sohbetler Doğu Akdeniz hakkındaki sorularınızı yanıtlayacak nitelikte. Bir kurgunun içine harmanlanmış yüzleşmeler, tarihsel süreçler, Ortadoğu’nun prangaları okurken hem tanıdık gelecek hem de içinizi acıtacak. Arkadaş grubundaki herkesin farklı dinlere, etnisiteye, meslek gruplarına dahil olması ve grubu bir araya getiren karakterin adının “Adam” olması ayrıca manidar olmuş. 2012 yılında basılan eser 20. yy ve 21. yy arasında bir köprü niteliğinde. Okurken kendi köprülerinizi inşa etmenizi dilerim. Zira Ortadoğu’nun yıkım tarihinde en çok ihtiyacımız olan şey bu.
Doğu'dan Uzakta
Doğu'dan UzaktaAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20185,1bin okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Değişim ve Değişime Gereksinimin Olmadığı Yerde Akıl Da Yoktur
Kitabı okurken hep “Dünyalı” filmini hatırladım. Bir oda ve zamanda yolculuk yapan bir insanın akıl almaz anıları... Wells, Zaman Makinesi eseriyle size hem bilim-kurgunun keyfini yaşatıyor hem de gelecek adına tahminlerin dışında bir distopya sunuyor. Geçerli teori gelecekte insanın sürekli daha ileri olacağı, teknolojinin en üst seviyede olacağı, gezegenler arası yolculuklardır. Peki ya tam tersiyse? Ya gelecekteki torunlarımız oldukça minimalist bir yaşam kurarlarsa? Romanı daha ilgi çekici kılan ise henüz görelilik kuramı ortaya atılmadan dört boyutlu uzay-zamandan bahsetmesi. Şiddetle ve ısrarla okumanızı tavsiye ederim. :)
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells · İthaki Yayınları · 202328,6bin okunma
64 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Sevgili
O
O
ile ara ara “İktidar bizim elimize geçerse nasıl davranırız? Özgürlükten, eşitlikten, adaletten bahsediyoruz ama acaba hükmetme gücü bizi değiştirmez mi?” diye sohbet ediyoruz. Kitabı okurken tam da bu konuşmalarımızı anımsadım. Demokrasinin, devrimlerin nasıl despotizme dönüştüğünü örneklendiriyor Tocqueville. •Eser aslında yazarın 1840’ta yayınlanan iki ciltlik Amerika’da Demokrasi adlı eserinin küçük bir bölümünü kapsıyor. Bir süre Amerika’da cezaevi sistemini inceleyen Tocqueville, Avrupa ve Amerika hukuk sistemlerini “demokrasi, eşitlik, özgürlük” kavramları ekseninde ele almış. •64 sayfa olmasına rağmen daha önce bu tür okumalar yapmamış bir okurun zorlanacağı bir kitap. 180 yıl öncesinin siyasetinden bahsettiği için en nihayetinde anlayacaksınız cümleyi ama sizi biraz yoracaktır. •180 yıl geçmiş ya hu biz bu eserden ne alacağız? diyebilirsiniz. Haklılık payınız da olabilir ama çağdaş demokrasilerin yaşadıkları sorunları anlayabilmek adına toprağı eşelemekte fayda vardır. Keyifli okumalar dilerim.
Demokratik Zorbalık
Demokratik ZorbalıkAlexis de Tocqueville · Can Yayınları · 20201,155 okunma
72 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Kuklalar
Kısa bir distopya... Hugo En Kısa Roman Ödülü’ne layık görülen eser 70 sayfada sizlere reklamcılık sektörünün gelecekteki yönüyle ilgili bir distopya çiziyor. Reklamların yasaklandığı bir gelecekte reklam şirketleri “günümüzdeki infuluencer” tabirine yakın ikonlar yaratıyorlar. Uzaktan kumanda edilen bu ikonlar deneyimleriyle halkı bazı ürünler üzerine çekmeye çalışıyorlar. Kahramanımız Burke, çirkin olmasına rağmen inanılmaz güzellikteki bir ikonu kumanda ediyor. Peki bu sahte bedeni fazla benimserseniz ne olur? Buyrun birlikte öğrenelim. :) Keyifli okumalar dilerim.
Uzaktan Kumandalı Kız
Uzaktan Kumandalı KızJames Tiptree Jr. · İthaki Yayınları · 03,269 okunma
Reklam
344 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Siz Tarihin Neresindesiniz?
1911 yılının Kiev’ine, bir Ortaçağ şehrine yolculuğa çıkıyorsunuz. Kitabın ana karakteri Yakov Bok inançlarını bir kenara bırakmış olsa da yahudi kimliği yüzünden bir çok acıya maruz kalıyor. Çıktığı yolculukta daha iyi belki de zengin bir hayat düşlerken kendini bir hücrede buluyor. Kitap sadece Yakov’un kişisel acılarını değil toplumsal bir acıyı anlatıyor aslında. Tarih ve yer farketmeksizin hep bizden olmayanları, azınlık olanları sömüren düzenler kurduk. Ötekileştirme ve toplumsal işkenceler noktasında aslında var olmadığını bildiğimiz şeylere inandırdık kendimizi. Geri adım atmak korkutucuydu ya da elimizdeki çoğunluk haklarından feragat edemedik. Nedeni her ne olursa olsun acı çeken insanlar var ve buna gözünü kulağını kapatan insanlar... Kitabı okurken hem sayfaları çevirmeye korkuyorsunuz hem de daha başka nasıl acılar çekilir ki diye devam etmek istiyorsunuz. Toplumun ve tarihin neresinde durduğunuzu sorgulamak isterseniz eğer şiddetle tavsiye ederim. Kitabı bana tavsiye eden
O
O
kendisine çok teşekkür ederim. Keyifli okumalar dilerim.
Tamirci
TamirciBernard Malamud · Kafka Kitap · 20131,159 okunma
724 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Tutunamayanlar
Bu incelemeyi yazmak ne kadar haddim bilmiyorum. Naçizane anladıklarımı yorumlamaya çalışacağım. Tutunamayanlar; çıktığı dönemde oldukça sert eleştirilerle karşılaşmış, günümüzde popüler kültüre kurban gitmiş, derinliği yeterince anlaşılamayan buna rağmen 1970 TRT Roman Ödülü’nü kazanan Türk edebiyatını çağdaş roman anlayışıyla tanıştıran bir baş
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,4bin okunma
146 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hayatımda okuduğum en iyi kitaplardan biriydi. Kitabın bütün cümleleri alıntı niteliğinde. Şili’de 1985 depremi ile başlayan kitap bir çocuğun iç dünyasını, diktatörlük rejiminin insanların hayatlarını ve doğrusal olarak iç dünyalarını nasıl etkilediğini, hayallerini-hayatlarını, özlemlerini, aile ilişkilerini anlatıyor. Kitapta çocuğun cümlelerini okurken evet be de çocukken böyle düşünüyordum ya da hissediyordum diyorsunuz, yetişkinlik dönemleri için evet şu an bu hissettikleri bana yabancı gelmiyor diyorsunuz. Diktatörlük rejimi asla ajite bir dille anlatılmıyor. Yapılan eleştiriler de boyun eğişler de toplumda sıkça rastladığımız türden. Okuyun, okutturun efendim.
Eve Dönmenin Yolları
Eve Dönmenin YollarıAlejandro Zambra · Notos Kitap · 20211,571 okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Oscar Wilde ile tanıştık. İyi ki bu eseriyle başlamışım. Merhametiyle, öfkesiyle, EGO’suyla, tevazusuyla tanıyorsunuz yazarı. Yakın arkadaşı André Gide’nin 27 sayfalık önsözüyle başlıyor eser. Bazı eserlerde önsözü okumadan geçeriz ama bunda okumanızı tavsiye ederim. Yazarla ilgili çok fazla bilgi ediniyorsunuz. Uzunca bir mektup, öfkeli ve bir o kadar da merhamet dolu bir hesaplaşma ile karşı karşıya kalacaksınız. Ben okurken yer yer çok öfkelendim. Zira eserde yer alan saplantılı bir arkadaşlığın verdiği zarar. Bu zararı tek başına omuzluyor yazar. Fakat parantez açmak gerekir ki bu zararı kendisine verenin de yine kendisi olduğunu kabul ediyor. Keyifli okumalar dilerim şimdiden.
De Profundis
De ProfundisOscar Wilde · Can Yayınları · 20213,839 okunma
208 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Uzun zamandır inceleme yapmıyordum. Azıcık olumsuz eleştirilerle gelmiş olabilirim. :) Bu ay feminizm kategorisinde okuyacağım Kadın ve Bedeni için çok heyecanlıydım. Fakat benim için biraz sönük kaldı. Kitap 7 tane makalenin derlemesi şeklinde yayınlanmış. Kitabı derleyen hocaların da makalesi vardı kitapta. Açıkçası onların makalesi için daha da heyecanlıydım ama daha önce hiç bu kadar kendini tekrar eden ve ortaya konan sorunu sadece sorun olarak bırakıp bir önerme ya da çözüm üretmeyen bir makale daha okumamıştım. Elbette ki her makale çözüm üretmek için yazılmıyor fakat konu eğer kadın bedeninin metalaştırılması, medyada kadın bedeni üzerinden rant sağlanması ise bir çözüm önerisi beklerdim. Makalenin sonuç kısmında bile geri kalan bölümlerdeki cümlelerin alıntısı var sadece. 4. makaleyi gerçekten çok sevdim. Sinemada eril bakış açısının dışına çıkılıp gayet başarılı ürünler verileceği ile ilgili sağlam tespitler ve örnekler yer alıyordu. Benim söyleyeceklerim bu kadar dostlar. Takdir sizin :) Keyifli okumalar.
Kadın ve Bedeni
Kadın ve BedeniYasemin İnceoğlu · Ayrıntı Yayınları · 201060 okunma
Resim