Ve kitap bitti,
İncelemeyi yazıp mı intihar etsem yoksa yazmadan mı bilemedim.
Eğer bu incelemeyi okuyorsanız ilk ihtimal kazanmış demektir!
"Ölümle biten bir intihar yok.
Asıl intihar
Gün gün yaşamakta." (s. 288)
Öyle bir eser ki sayfa sayfa ölüyorsunuz. Yalnız başınıza, sevgisiz, bıkıp usanmış... Ölümü anlatan şairler var
Bir kitaba kapağından başlanır, derdi ortaokulda Türkçe öğretmenim.
Okunmuş saymazdı ön sözü okunmamış kitabı. Birçok şeyin dönüm noktası o oldu aslında. Okuma serüvenimin, meslek seçimimin.
Attila İlhan ölmüş, ortaokuldayım o sıralar. Derste "Mikail, sen severdin, Attila İlhan öldü." demişti. Çok severdim. Hele ki Üçüncü Şahsın
BEN BİR ÖĞRETMENİM /Kendi kalemimden...
Ben bir öğretmenim, adım Neşe
Ne büyük umutlarla başladım işe
Dönmek isterken yüzümü güneşe
Ayrıldım öğrencilerimden, ruhum yastadır.
Ben bir öğretmenim, adım Necmettin
Kalem elimde önümdeki boş kağıda uzun uzun baktım bilmem kaç dakika.. İnanılmaz yazmak istedim ama nereden nasıl başlamalıyım bilemedim. Kitap beni böldü, çarptı, vurdu geçti.. İçimde bir yerlerde donmuş kalmış buzlarımı eritti. Deli gibi akan sıcacık kanımı dondurdu.
İlk öyküde; aşkı hiç tanımamış, içinde kalan duygular yüzünden çürümüş, sinmiş, kendi içine dönmüş, sevmeyi asla bilememiş öğrenememiş bir erkeğin hikâyesi yaktı içimi. Bir sonrakin de; anne baba sevgisinden mahrum kalan, sevgisiz büyümüş bir çocukluğun getirdiği sevmek ve sevilmek arzusu ile yanan bir erkeğin hüzünlü hikâyesi. Sonra çok sevmiş ama bitmeyen yarım kalan Mikail'in hikâyesi şaşırttı.
"Kırmızı Azap" öyküsü için cümle bile kuramıyorum. Ahhh "Kaybetme Korkusu" boğazımda düğümlenen bir hıçkırık. Öyle bir hıçkırık ki hıçkırığımın hıçı "kırık".. Vee kanımı donduran Fehime'nin hikâyesi analığımdan, insanlığımdan vurdu beni. Abartmıyorum böğüre böğüre ağladım.
Velhasıl; Tunç yine beni sağlı sollu bir yumrukladı, sarstı, bi' uyan bakalım kendine gel azıcık, dedi bu kısacık ama muazzam etkili kitabı ile.. Bilenler bilir Emine her Ayfer Tunç kitabından sonra:
" Bu hatun fatura yazsa okurum" der ;)
Kırmızı AzapAyfer Tunç · Can Yayınları · 2021883 okunma
Günaydın kıymetli kitap dostları. ☕️🍂
Ressam Bob'un dediği gibi: "Belki şurada pazar sabahı erkenden uyanmış KPSS sınav görevine giden bir Mikail hoca vardır." ⏰️👓
- Arkadaşlar! Cumhurbaşkanımız aradı. Emin, Mikâil siz Ay 'a inmiyorsunuz. Nail sen iniyon.Cumhurbaşkanının oğluna da orada bir tur attıracaksın.
- Yuhh! O nasıl gelecek?
- Bir tabure atacaz artık.
İnsan sevilmek istiyor. Sevilmek için seviyor. Bunun içindir belki sürekli yanılması. Her yanılgının ardından kalbinde bir delik açılır bir sonrakinde geçici süre kapanmak üzere. Yeni yanılgı, aynı deliği derinleştirir. Böyle devam eder ve derin bir mezar oluşur. Bunun içindir belki; kavuşulamayan, ayrılıkla noktalanan ya da kalpten coşkuyla