Merhaba
Henüz ilk satırdan duygularımı ele geçiren kitaplar çok nadirdir -yanlış anlaşılmasın ilk satır diyorum- Sanmıyorum ki okurken Kafkamın Milenası olmak istemeyesiniz. Uzaktan, dokunmadan sevmek, aynı duygularda buluşabilmek, acı çekmek,
Kimi "kasvetli" buldu kitabı. Kimi "ruhumu kararttı, ağır geldi" dedi. Kimi "çok abartıldı bu kitap' dedi.
Ben ise yer yer Milena'sını gülümsetmiş midir? esprileri ile düşündüm. Yazarken bile tebessümlü. Fakat elbette çoğunlukla ah o Kafka, veren, verem Kafka'm dedim. Çıkaramadığınız bir yüz veyahut bir şarkı sözü gibi belki de anımsayamadığınız bir şiirin mısrası gibi.
Neyse fazla uzarmadan şunu da söylemek istiyorum. Okurken suçluluk hissetmedim mi? Ettim. Çünkü Kafka'm, "içimi bıçakla deşiyor" diye tanımladığı aşkına yazdığı mektupların yayınlanmasını istememiş. Şimdi ben size okuyun diyeceğim, dostlara belki ısrar edeceğim ama gelin görün ki nasıl edeceğim.
Feyizli okumalar.
Nahif kalın.
"Yanımda yürüyordun milena, düşünsene yanımda yürümüştün!"
Aşık biri için ne büyük nimet değil mi?