"Toprak olmak. Bağrında çiçeklerin yükseldiği bir toprak ve çiçeklerde yaşamak.."
Kitabın ilk sayfalarında yer alan bu alıntı aslında kitapta anlatmak istediği konuların başlığı niteliğindedir. Sıradan bir çiçek veya köklü bir çınar olmak değil, toprak olup kendisinden beslendiği her bir canlıda yaşamak niyeti.. Büyük hedefleri için
Kitap uzun bir süre kitaplığımda beklettiğim bir kitaptı. Sebebi ise popüler olan kitapları okurken keyif almıyorum biraz daha unutulunca okumayı çok seviyorum. Daha önce Franz Kafka mileneya mektuplar kitabını okudum. Orada sevgi ve bağlılığı ne kadar içten hissettiysem bu kitapta yalnızlığı o kadar çok hissettim. Açıkçası bir böceğe bu kadar üzüleceğim aklıma gelmezdi ama kitap bitince kendimi o kadar kötü ve yalnız hissettim ki anlatamam. Gregor Samsa bir sabah uyandığında kendini böcek olarak buluyor. Haliyle pek çok sorumluluğunu yerine getiremiyor. Daha sonra o kadar yalnızlaşıyor ki en sonunda istenmediğinden ölüyor. Çoğu zaman bende kendimi bir böcek gibi hissediyorum :) Okuduktan sonra böceklere bakış açınız değişebilir :)) keyifli okumalar
Not: beni cidden aşırı üzen bir kitap oldu neden bilmiyorum ama şuan kitaptan dolayı çok mutsuzum. :(
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222bin okunma
Sevgiye,sevgiliye yazilan duygularin sonsuz ifadesi Mileneya Mekttuplar...
Bazen umut bazen karamsarlik...Bir anda herseyden vazgecme istegi, sonraki gun daha buyuk bir ozlemle, kaleme ve kagida sarilan yogun duygu bulutlari...Franz Kafka’ nin bellegimde kalan en guzel sozuyle...
"Bu gece de sana mutlu uykular dilerken her şeyimi sana veriyorum bir solukta! benim mutluluğum sende erimektedir."
14.
“ düz bir yolda yürüyor olsan tüm ilerleme isteğine rağmen hala gerisin geriye gitsen, o zaman bu ümitsiz bir durum olur; ama sen dik, senin de aşağıdan gördüğün gibi dik, bir yamacı tırmandığına göre, adımlarının geriye doğru kayması, zeminin özelliğinden ileri gelebilir, umutsuzluğa kapılmamalısın”
- yanlış yolda
giden bir trenin içinde
Franz kafka dönüşüm kitabında bir hamam böceğine dönüşüyor ya bende Mileneya mektuplarda ki mektuba dönüşmek istiyorum. 5 6 gün başsız yaşayan bir böcek olmaktansa yüreğe bastırılmış anne kokulu, sevgili hasretinde yanan mektup olmayı istiyorum. İstiyorum da ne oluyor ki artık ptt de mektup kuyrukları yok ki bütün kuyruklar olmuş birer fatura. Geçim kaygılarından unutulmuş bütün mücerret hisleri faturalara gömmüş gibiyiz.
Ben ise kahverenginin, beyaza çalan yaprakların da sevgili hasretiyle yanan aşığın gözyaşları ile nemlendirdiği, hislerini şiirsel eştirdiği mektup olmak isterdim. Askerde ki oğlundan gelen mektubu mahallenin ilkokul çocuğunu heyecanla arayıp ve ona mektubu okutturan annenin heyecanın yaşamak isterdim. Mahpus olan oğluna teselli veren babanın mektuplarında ki özgülüğü tatmak, köyünden bahsettiği sarı ineği, sürülmeyi bekleyen tarlanın halinde olmak. Hastaya yazılan ilaç niyetinde olan mektuplar da var mektup değil onlar, onlar hiçbir doktorun yazamayacağı reçeteler gibiler. O reçetelerde umut var, dua var ve hayaller var.
Mektup demek sabır, özlem, hasret, sadakat demekti. Mektuplar unutuldu hisler söndü. En son ne zaman mektup yazdınız?
Saramago Körlük‐ Görmek
Golding sineklerin tanrısı
Orwell 1984
Dosto yeraltından notlar suç ve ceza karamazov kardeşler hepisini okumak lazım hepisini
Marquez Kırmızı Pazartesi, yüzyıllık yalnızlık
Zweig santraç amok koşucusu
Albert Camus veba yabancı
Huxley cesur yeni dünya
Herman jesse siddhartha
Paulo coelho veronica ölmek istiyor