Bu dünya menfaat dünyası derdi büyüklerimiz.
Çıkarlarımız için tüm değerlerimizi dahi menfaate çevirme düşüncemiz de var hani. Nefsi duygularımızı da. Halbuki O, MÜBAREK İNSAN (SAV.), asırlar öncesinde "Asıl cihat şimdi başlıyor... " demişti. Nefsimizle yapacağımız mücadelemizi kastetmişt... Bizler ise tüm güzel ahlakın, adaletin tüm unsurlarını kendi menfaatimize göre düşündük, uyguladık. Nefsimizle olan mücadelemizi ibadetlerimizi, dualarımızı dahi menfaat hesabıyla yaptık. Dünyalık için. Ve feda olmak yerine tüm milli manevi değerlerimizi duygularımızı ibadetlerimizi, dualarımızı, inançlarımızı dünyalık adına nefsimize feda ettik... Ya sonrası...
92 syf.
4/10 puan verdi
Eh... Eksik çok.
Merhaba; Konu seçimi olarak çok iyi... Milli duyguları tatmak için ortam iyi... Bildiğim bir coğrafya... Ancak eksik şeyler çok: imla hatalarının fazlalığı gözlerimi yaşarttı (!) Bu kadar da olmaz dedirten türden... Bir de konuyu derinlemesine işleyememiş, akademik metin yazar gibi hareket etmiş, bir de sonuna kaynakça eklemiş! :) Sona doğru anlatılan rüya üzerinden gerçekte olup olmadığı muamma olan tarihi karakterimizin suikastına yönelik yapılan kurguyu ise beğendim diyebilirim. Daha fazlasını bloğumda yazmıştım: hknkr.com/deli-fisek-yaku... İyi okumalar.
Deli Fişek
Deli FişekYakup Bulut · Dorlion Yayınevi · 202134 okunma
Reklam
TABİÎ Kİ, İSLÂM DÜŞMANLIĞI...
- "Eğer medeniyet, millî gelir alfabeyle artsaydı Ruslar, Çinliler alfabe değiştirir­di. Kendi alfabesini değiştiren hiçbir millet yok, olmayacak da. Öyleyse bu çılgınlığın sebebi ne?.."
336 syf.
·
Puan vermedi
FATOŞ EKŞİ KILIÇ - AYDINLANMA YOLUNDA KÖY ENSTİTÜLERİ Herkese selamlar Nasılsınız, neler yapıyorsunuz? Neler okuyorsunuz?
Aydınlanma Yolunda Köy Enstitüleri
Aydınlanma Yolunda Köy EnstitüleriFatoş Ekşi Kılıç · Az Yayınları · 20236 okunma
Yüzbinlerce dönüm verimli toprak çokuluslu şirketler tarafından tuz-sabun parasına satılıyor veya kiralanıyor. Bu utanmazlık, yerli satılmış elitlerin (tabil o taife, kendine "yerli, milli, milliyetçi" demeyi de elden bırakmaz...) suç ortaklığıyla mümkün oluyor. Bir tür klasik kolonyalizm, yeni giysilerle boy gösteriyor... İyi de o topraklar, üzerinde yaşayan insanları doyurmak, yaşatmak için değil mi?
Konya Adliyesi'nde ise, hakimler önce ailesinin evinin yüz metre ötesinde öldürülen öğretmen Gülşah Aktürk'ün (1985 - 2012) davasına "Şov yapıyorlar" diye kadınları almak istemediler. Sonra o aynı duruşma salonunda Gülşah'ın katilinin yaptığı "şovları" görünce gerçeği anladılar. Katil zanlısı salona getirildiğinde bir türlü yerine oturmayıp etrafa bakıp salondakilere "Gülşah nerede?" diye sormuş, tasarlayarak işlediği cinayetten sonra indirim almak için akıl hastası numarası yapmıştı. Ona cesaret veren bir şeyler vardı; Gülşah Van'da deprem bölgesinde öğretmenlik yaparken ayrılmak istediği bu erkek tarafından tehdit edildiğinde, korunmak için Valilik ve Milli Eğitim Müdürlüğüne sığınmış ve "Ne olacak, en fazla ölürsün" cevabını almıştı.
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
“Türkiye'yi kalkındıracak sistem ve görüş ancak Türk milletinin özelliklerine uygun, Müslüman Türk milleti realitesini göz önünde bulunduran ve modern ilim ve tekniği yol gösterici kabul eden millî bir görüş olmalıdır.”
Gavur Mahallesi - Diyarbakır
"Mahallemiz de milli ve dinî açıdan karışık, renkli ve iç içeydi. Mahallede pek çok Asuri, Yahudi ve Ermeni evler vardı."
Sayfa 100 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
“İstiklal Savaşı’da dediğimiz Kurtuluş Savaşı’nı Mustafa Kemal Paşa sayesinde gerçekleştirdik. Milli Mücadele’nin sonunda cumhuriyeti kurduk.”
Türk Adı
Gök-Türk hakanlığının kuruluşundan itibaren, önce bu devletin, daha sonra imparatorluğa bağlı, kendi husûsî isimleri ile de anılan, diğer Türklerin ortak adı olmuş ve zamanla Türk soyuna mensup bütün toplulukları ifade etmek üzere millî ad payesine yükselmiştir.
Sayfa 45 - ÖtükenKitabı okuyor
Reklam
Çin kaynaklarına göre "Türk" deyimi ünlü Aşına âilesinin mensup olduğu kabileyi tavsif etmekte idi.
284 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bana şiiri sevdiren kitaptır bu. Her şiiri atlamadan, büyük bir heyecanla okudum. Bazı kitaplar ağırdır, sayfa sayfa kitabı çevirdikten sonra zar zor birkaç şiiri beğenir ve kapatır kenarı koyarsınız. Bu kitapta ise okumaya doyamamış, saatlerce sıra sıra her şiirini okumuştum. Her şiiri yüreğinize saplanacak ayrı bir ok bu kitabın. Faruk Nafiz, Beş Hececiler'in en güçlü temsilcisi olarak, geleneksel şiir yapımıza sahip çıkmış, halka seslenmiş ve dertlerini anlatmış, milli duyguları şiirlerinde işlemiş ve tüm bunları insanların gözüne batırmadan, "Anladık milliyetçisin, kes artık." diye insanı bıktırmadan, çok başarılı bir şekilde yapmıştır. Su gibi akan, mütevazi, bir o kadar da çarpıcı bir kaleme sahip, başarılı bir yazardır. Okumaya başlarken sıkıcı bulduğunuz şiirlerini öyle çarpıcı bir şekilde noktalar ki kitapla birkaç saniye bakışır, sonra da "Üstad, sen ne yaptın ya?" diyerek şiiri tekrardan okursunuz. Baş ucumdan ayırmadığım, dönüp dönüp okuduğum muhteşem bir kitap. Özellikle şiire yeni başlayan veya başlamak isteyen ama neyden başlayacağını bilemeyen biriyseniz sade ve akıcı kalemi, aşina olduğumuz şiir yapısı ve ele aldığı konuların her türden insana hitap edebilecek nitelikte olması sebebiyle Faruk Nafiz'in harika bir tercih olduğunu düşünüyorum. Gözüm kapalı tavsiyemdir.
Han Duvarları
Han DuvarlarıFaruk Nafiz Çamlıbel · Yapı Kredi Yayınları · 20212,693 okunma
Türkler ne zaman milli harsa kıymet vermeyerek ecnebi irfana kıymet vermişlerse ve kendi milletlerini beğemeyip başka milletlerin mukallit ve pesrestişkârı olmuşlarsa, böyle bir göç felaketine uğramışlardır.
Sayfa 90 - KapraKitabı okudu
Gülüşün ne yerli ne de milli İçimi parçalıyor...
Ben sana mecburum bilemezsin..
ben sana mecburum bilemezsin adını mıh gibi aklımda tutuyorum büyüdükçe büyüyor gözlerin ben sana mecburum bilemezsin içimi seninle ısıtıyorum ağaçlar sonbahara hazırlanıyor bu şehir o eski İstanbul mudur?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.