Ben, yabancı kaynaklı hiçbir fikri benimsemeye tenezzül etmeyecek kadar millî şuur ve gurura malik bir Türküm. Siyasî, içtimaî mezhebim Türkçülüktür.
Rakip zayıf olmasına rağmen,Fenerbahçe elendi Avrupa kupasından çünkü iç düşmanlar çetin.Trabzonlular ve Cimbomlular seviniyor şu an milli bi başarı elde edemedik diye... Şu ellerin taşı hiç bana değmez İlle dostun bir tek gülü yaralar beni Pir Sultan Apdal
Reklam
Milli Mücadele döneminde Kuvay-ı Milliye neyse Filistin için de Hamas odur! Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı
doğulu belli belki bizim oralı nerde görsem tanırım ben hüznünde asi dağların şivesi bozuk dumanını taşıyan bu eşkiya duyarlığını yaşı kırk beş elli, belli uyumamış Ankara'nın derdine ceketi küçük geliyor, elleri biraz büyük, yüreği yaralı karısı yeni ölmüş, sığınmış oğlunun evine bir hamayıla bir sure sürer gibi bir muskaya yerleştirir
Değersiz olan unutulur, elbet millî kültürümüz galip gelir!"
"Necip Fazıl gibi şairi olan millete Aleyna Tilki dinlettiler! Bâkî, Fuzulî gibi sanatçısı; Itrî, Aşık Veysel, Neşet Ertaş gibi bestekârı olan millete Gökhan Özoğuz, Gülşen dinletip Tarkan'ı mega star diye yutturdular! Değersiz olan unutulur, elbet millî kültürümüz galip gelir!" Hacı Yakışıklı - Yeni Akit Ankara Temsilcisi
Türkiye Cumhuriyeti'nin gelmiş geçmiş en berbat millî eğitim bakanına şahit oluyoruz. Bir öğretmen atamasını yapamadı.
Reklam
“Yirminci asırda zan ve vehimle millet idare edilemez!” Bundan yaklaşık bir asır önce Kâzım Karabekir, Meclis’te İstiklal Mahkemeleri Kanunu görüşülürken bu sözleri söylüyordu. Ancak eller kalktı, indi ve basını susturacak yasa maddeleri muhalefetin itirazlarına rağmen kabul edildi. İsmet İnönü’nün başında bulunduğu Ankara hükümeti, İstanbul’da yayın yapan ve ülkenin toplumsal hayatını etkileyen, gerektiğinde eleştirel tutum alabilen gazeteleri ‘yola getirmek’ istiyordu. 1925’te çıkan Takrir-i Sükûn Kanunu ile olağanüstü ek yetkiler verilen İstiklal Mahkemeleri harekete geçti. Mahkemelerdeki yargılamalar delil yönteminden çok vicdani kanaate göre yapılmaktaydı. Kararları kesindi; itiraz ve temyiz hakkı yoktu. Meclis’in onayına gerek olmadan idamlar hemen infaz ediliyordu! Mahkeme üyeleri milletvekiliydi. Birçok gazeteci, ‘casusluk yaptığı ve rejime muhalefet ettiği’ gerekçesiyle tutuklandı. Dönemin ünlü gazeteleri kapatılırken, önde gelen gazetecilerin ellerine kelepçe vuruldu. İdam sehpalarında sayıları bugün bile tartışılan yüzlerce kişi sallandırıldı. Hapis cezaları ve sürgünlerle Türkiye büyük acılar yaşadı. İskilipli Atıf Hoca, Şapka Kanunu’nun çıkmasından yaklaşık 1,5 yıl önce bastırdığı ve “Millî Eğitim Bakanlığı” tarafından da onaylanan “Frenk Mukallitliği ve Şapka” isimli risaleden dolayı yargılanıp idama mahkûm edildi.
Çünkü bizde nasıl yaşatılırsa öyle yaşamak hastalığı var. Çünkü biz değil böyle büyük meselelerle hür kalmak, en adî şeylerde bile esiriz.
Ali Canip Yöntem
Ali Canip Yöntem
/Millî Edebiyat Meselesi
The Young Turks‘ Crime Against Humanity: The Armenian Genocide and Ethnic Cleansing in Ottoman Empire (Genç Türklerin İnsanlık Şuçları: Ermeni Soykırımı ve Osmanlı İmparatorluğunda Etnik Temizlik), Princeton University Press tarafından Amerika’da yayınlandı. Taner Akçam’ın tespit ettiği iki uç noktadan ilkine göre, ‘İttihatçılar soykırım kararını
Eski kitaplarda edipler başlık kullanmazlar. Okurun yazının içerisine girip başlığı arama merakıyla okumaya başlaması için bir teşvik bu. Keşif hakkını okurun elinde bırakıyor. Muhakeme canlılığını koruyor. Şartlanmışlığı iktiza eden başlığın olmaması bir çok hikmete gebe. Başlık kısmını okuma sonunda size bırakıyorum. Soluğumuzu
Reklam
Tayyip Erdoğan'a Filistin ve Gazze üzerinden iftira attılar ne yazık ki Başkan Erdoğan'ı savunması gerekenler savunamadı, Filistin konusunda neler yapıldığını anlatamadı şimdi de Tayyip Erdoğan kendisini anlatmak zorunda kaldı: - İsrail bir terör devletidir. - Birileri yalan olduğunu bildiği halde Filistin konusunda bana iftira
öğretmen açığının giderilmesi ve atama problemleri hakkında..
Türkiye'deki öğretmen atamalarında mülakat sürecinin kaldırılmasını, ülke eğitiminin ihtiyaçları doğrultusunda yüksek bir alım kontenjanının açıklanmasını ve kontenjan dağılımının branşlar arasında daha adaletli bir şekilde yapılmasını Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) yetkililerinden talep ediyoruz. Ülkemizde her yıl nüfusun artması ve okullaşma
Milli Eğitim programımızın, Milli Eğitim siyasetimizin temel taşı, cahilliğin yok edilmesidir. Cahillik yok edilmedikçe, yerimizdeyiz...
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
Biraz tebessüm ile başlayalım güne..
**İngiltere’den 8 gol yiyen efsane kaleci**.. İzmir'deki 0-8 lik maç sonrası TRT spikeri kaleci Yaşar'a sorar "Neler Hissediyorsun". Yaşar'dan canlı yayın olmasına rağmen cevap gayet nettir "**ne hissedecem a..na koyim, 8 tane yedik iste**"... * Hürriyet gazetesinde maçtaki oyuncuları yıldız verildiği bölümde
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.