308 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Hukuk Fakültesi'nde Doçent olan Orhan Alkan, karısı Rezzan'dan boşandıktan sonra toparlayamamış ve yurt dışına çıkmıştır. Yurda döndüğünde bir MİT ajanı, kendisinin Pierre adında bir tarihi eser kaçakçısına neredeyse ikizi kadar benzediğini söyler ve vatan için bir görev alarak bu çetenin içine sızmasını ister. Milli duyguları kuvvetli hoca görevi kabul eder ve olaylar gelişir. Osman Aysu'dan güzel bir polisiye gerilim romanı.
Kurt Sığınağı
Kurt SığınağıOsman Aysu · İnkılap Kitabevi · 199954 okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Politik kurgu romanlarının atası sayılan bir roman. Detaylı anlatımları, teknolojilerden bahsetmesi ve milli duyguları kabartması güzel şeyler. Ancak askeri danışman kullanmamalarının etkisi, kitabın kurgusunda bazı yerlerde kendini çok belli ediyor. Yine de Gökhan Birdağ çok güzel işlenmiş bir karakter ve serinin ilk kitabına yakışır bir güzellikte.
Metal Fırtına 1 - ABD'nin Türkiye'yi İşgali
Metal Fırtına 1 - ABD'nin Türkiye'yi İşgaliBurak Turna · Timaş Yayınları · 20165,3bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Kitabın hacmi sizleri yanıltmasın,elinizden kolaylıkla bırakamayacağınız bir eser.
Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele
Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli MücadeleTurgut Özakman · Bilgi Yayınevi · 2018145 okunma
287 syf.
7/10 puan verdi
acikcasi kitabin ana kahramanlarinin yani camlicanin uc gulunun gercekte varligi bilinmese de milli mucadele donemini anlamamizi saglayan ogretici bir kitap. okudugumuz tarihe derinlemesine inmis, arastirmalari roman tadin aktarmis ve bazi gercekleri yuzumuze bir tokat gibi carpmistir. kitabi okumadan once bu kadar cok bilmedigim seyin oldugunu zannetmiyordum. yazari tebrik etmek gerek,
Milli Mücadelede Çamlıca'nın Üç Gülü
Milli Mücadelede Çamlıca'nın Üç GülüHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 2002579 okunma
522 syf.
7/10 puan verdi
Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul'un araştırmalarının derlendiği kitap, Selçuk Yöndem'in canlandırdığı ve Kurtlar Vadisi hayranlarının Arslan Bey olarak tanıdıkları eski MİT müsteşarı Hiram Abbas'ın hayat hikayesi ekseninden, kan ve irin bağlamış yakın Türk siyasi tarihinin menfaat dolu çarpık ilişkilerini anlatıyor. En tiksindirici olan ise tüm bu bokları yiyenlerin "ben ne yaptıysam ülkem için yaptım" kisvesi altında kendi politik ve maddi çıkarlarına kılıf uydurması, dahası birilerinin de buna inanması. Günümüze bakınca aslında tarihimizde çokta değişen bir şey olmadığını görüyorsunuz. Ucuz provokasyonlar, tahmin edilebilir ve aslında önlenebilir cinayetler, sömürü, insanların dini ve milli duygularını istismar, hatta 1950 den bugüne çoğu oyuncular bile hala tanıdık. Göründüğü kadarıyla zaman zaman düzen değişse de düzülen hep aynı... Sadece eskiden kendi tarafındaki liderler (daha geniş bir ifadeyle unsurlar da diyebiliriz sanırım) at koştururken yapılan haksızlıkları umursamayan -sözümona- aydınlar, gazeteciler, insan hakları savunucuları, günümüzde insiyatif başkasının eline geçip sopa kendi kafalarına indiği için bu kadar rahatsızlar...
Bay Pipo
Bay PipoSoner Yalçın · Doğan Kitap · 20053,898 okunma
Batı dünyasında zebün olup diz çöküşümüz, sari hastalık gibi, ne de çabuk iliğimize kemiğimize işlemiş bulunuyor. Bahusus, bu illet milli kültür zırhı giymemiş zümreler arasında kendine zemin bulup nasıl da kolaylık ve şuursuzca bir sür'atle yayılabiliyor. Bir millet, tarihi, medeniyeti, dini, irfani, an'nesi ile bir bütün olduğuna göre, bu kal'adan taş düşürmek demek, o kal'anın burcunu barusunu ören diğer taşların da gevşeyip birer birer yerlerinden oynaması ve akıbet koca kal'anın yıkılması demektir. Bir kere çözülmeye imkan verilmeye görsün... arkasından dil gider, tarih gider, örf gider ve bir milleti millet yapan binlerce yıllık o medeniyet ordusunun bütünü gider. Bu çözülüşü önlemek için onlara güç, onlara hız, onlara şevk ve onlara Türk'ün Kızılelma'sını yeniden bulup gösterirsek, bu iman orduları gene uçar, gene taşar, gene coşar... Ama daha evvel, Türk insanının idrâkine ve ruhuna giren hırsızı bulmak, onu, gizlendiği köşe bucaktan söküp atmak gerek. Tâ ki kayıplar geri alınsın….”
Reklam
607 syf.
9/10 puan verdi
Doğan Avcıoğlu'nu biraz tanıyorsanız bilirsiniz ki yazdığı her kitapta tek bir tema vardır:Milli Demokratik Devrim.Bu iki ciltlik kitapta da Milli Demokratik Devrim'in gerçekleşmesine engel unsurları sıralamış aslında.Bu engeller cumhuriyetin kuruluşu ile sınırlandırmıyor,bizi Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna getiriyor.Osmanlı Devleti'nden bugüne devletin bürokratik yapısı,köylünün durumu,iktisadi sistem,sosyolojik yapı.Ben bu kitabı okuduğumda süregelen bu sistemi çok daha merak edip Osmanlı Tarihi'ne yöneldim mesela.Türkiye Tarihi'ne ilgi duyanlar için genel bir hat çizmesi açısından çok iyi bir başlangıç kitabı olabilir bu.
Türkiye'nin Düzeni / Dün-Bugün-Yarın / Birinci Kitap
Türkiye'nin Düzeni / Dün-Bugün-Yarın / Birinci KitapDoğan Avcıoğlu · Tekin Yayınevi · 200177 okunma
1262 syf.
9/10 puan verdi
Doğan Avcıoğlu'nu biraz tanıyorsanız bilirsiniz ki yazdığı her kitapta tek bir tema vardır:Milli Demokratik Devrim.Bu iki ciltlik kitapta da Milli Demokratik Devrim'in gerçekleşmesine engel unsurları sıralamış aslında.Bu engeller cumhuriyetin kuruluşu ile sınırlandırmıyor,bizi Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna getiriyor.Osmanlı Devleti'nden bugüne devletin bürokratik yapısı,köylünün durumu,iktisadi sistem,sosyolojik yapı.Ben bu kitabı okuduğumda süregelen bu sistemi çok daha merak edip Osmanlı Tarihi'ne yöneldim mesela.Türkiye Tarihi'ne ilgi duyanlar için genel bir hat çizmesi açısından çok iyi bir başlangıç kitabı olabilir bu.
Türkiye'nin Düzeni 2
Türkiye'nin Düzeni 2Doğan Avcıoğlu · Tekin Yayınevi · 200241 okunma
Ne çok düşmanla savaşmak zorundaydık: İtilaf Devletleri'nin Anadolu'yu işgal için gönderdikleri ordular, İstanbul hükümetinin milli mücadeleyi bastırmak için kurduğu Hilafet ordusu, yüzyıllardır birlikte yaşadığımız halde düşmanla el ele veren Ermeni çeteleri, kendi benliklerini milli mücadelenin üstünde görüp düzenli orduya başkaldıran çete liderleri ve İstanbul Hükümeti ile İtilaf Devletleri'nin kışkırtmaları sonucu Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde başgösteren isyanlar.
Milli Eğitim'in tavsiye ettiği 100 Temel Eser'in, denetimsiz bırakılan yayınevleri tarafından ne hale getirildiği ortaya çıktı... Tolstoy'un kahramanı türbenin etrafında dolaşıyor, Tom Sawyer dua ezberliyor, Pollyanna Allah'ın bahşettiklerinin kıymetini bildiğini söylüyordu. Pinokyo "Allah rızası için" ekmek isterken, Üç Silahşörler'deki Artemis'in hidayete erdiği anlatılıyordu. Heidi ,dua ederek huzur bulduğunu izah ediyor, La Fonteine'in tilkisi bile "Allah yolunuzu açık etsin." diyordu.
Reklam
Devletlerin kuvvet ve zaafı, milletlerin ilerlemesi ve gerilemesi, yalnız idare adamlarının ehliyet ve iktidarından veyahut dirayetsizliğinden ileri gelmez. İdare adamları iyi veya kötü, kahraman veya zalim olsun, onlar kendi milletlerinin birer yansıtıcısıdırlar. Onlar milli ruhun birer kopyasıdır. Onlar halk kitlesinin içinden doğmuştur. Bir millet nasılsa, idare adamları da onun gibidir. İşte bundan dolayıdır ki eskiden beri "Her millet layık olduğu idareye idare adamlarına sahip olur," denilmiştir.
352 syf.
10/10 puan verdi
İnönü döneminden başlayan ondan sonraki dönemlerde giderek artan oyunlarla birbirimizi kırdıran , üst yönetimleri yozlaşması sağlayan , milletin vatan sevgisi azaltan , siyasete ve bilgiye korkunç bir şey gibi algılatan ve monarşinin çok az olduğu kısımlar hariç (O zamanlar bence azda olsa denetim ve adalet vardı.) bazen az şiddetli bazen orantısız şiddetle korku ve baskıyla milli duygumuzun kırıldığı zaman gelen iktidarın milletin zekasıyla dalga geçer gibi yaptığı skandalları ve iktidarı maşa gibi kullanıp kurtuluş savaşının rövanşını ordudan ve cumhuriyetten aileleri mahvederek eğitimi bitirerek insafsızca hallettiğini kronolojik sıra ile ele alan Türk milletinin utanç kitabıdır. En çok üzüldüğüm olay vatanın her metrekaresini sulayacak kadar bizim uğrumuzda ölen bütün şehitlerin hayatlarıdır.
Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda
Beraber Yürüdük Biz Bu YıllardaYılmaz Özdil · Doğan Kitap · 20132,302 okunma
"Dindar gençlik" için yasa çıkarıldı. Sekiz yıllık kesintisiz eğitim kaldırıldı. 4+4+4 kesintili eğitim haline getirildi. Okula başlama yaşı 5'e indirildi. İmam hatip ilkokula sokuldu. Kuran-ı Kerim seçmeli ders oldu. Tayyip Erdoğan " bu millet nasıl ki Adnan Menderes eliyle ezanına kavuştuysa , bu hükümet eliyle de dinini öğrenme özgürlüğüne kavuştu." diyordu. Peki çocuklar Kuran'ı nasıl okuyacaktı? Milli Eğitim Bakanı'na "Arapça mı öğreteceksiniz?" diye sordular. Dünya eğitim tarihine geçen bir cevap verdi. "Arapça öğretmeyeceğiz. Türkçe öğretir gibi öğreteceğiz. Arap Harfleriyle Türkçe gibi okuyacaklar ama anlamayacaklar. Zaten Türkiye'de Kuran-ı Kerim okuyanların çoğunluğu anlamaz , Türkçe olduğunu varsayarlar , öyle yapacağız." dedi.
Sayfa 289Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.