Bütün umutları tükenmiş, bütün imkanları elinden alınmış birinin zindanda yazdığı, benim de sıcak evimde, rahat koltuğumda mahcubiyet duygusu içerisinde okuduğum kitabın ilk cümlesiydi ve bu cümlenin sırf daha edebî bir giriş olsun diye öylesine yazılmamış olduğuna yazarın hayatı şahitti. Beni bu kadar etkilemesinin nedeni de buydu galiba.
Hafta sonu okumak için kitaplığımı karıştırırken karşıma
Deniz Gezmiş çıktı. Aslında okunmayı bekleyen çok kitabım var ama benim amacım hafta sonu için okuyacağım bir kitap bulmaktı. Malum 1 Eylül'de okuma etkinliği başlıyor.
Deniz Gezmiş, kitapların arasında sıkışmış mahsun mahsun bana bakıyordu, 'neden hala beni okumuyorsun?' der gibi. Ne zaman almışım
* Bir insanı tamamıyla tanımak için bazen asırlar bile yetişmez; kâfi derecede tanımak için bazen bir an bile yetişir.
Cumhuriyetiyet dönemi Türk edebiyatı yazarlarından olan Peyami Safa yı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Madmazel Notaya nın Koltuğu ve Yalnızız romanlarında tanıyoruz daha çok..
Gazeteci kimliğinin yanı sıra yaşamı ve fikrî
Roland Barthes bir iki yıl önce kendisiyle yapılmış bir konuşmada aydının durumu üstüne çok kötümser sözler söylüyordu: “Aydın, toplumun bir döküntüsü, bir artığıdır; sözcüğün gerçek anlamıyla bir dışkı. Bazı rejimlerde bu dışkıya başka roller verilmeye çalışılır. Oysa, adı üstünde, dışkı dışkıdır; başka hiçbir şeye yaramaz.
Sürekli fikir değiştiren bu
BAĞIMSIZLIK ve KURTULUŞ!!!
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN!!!
Mustafa Kemal Atatürk'ü diğer Paşalardan ayıran en büyük özelliği nedir diye sorsalar, net olarak vereceğim cevap AKIL olurdu.
“Benim kanaatim oydu ki ve daima o oldu ki, insan diye yaşamak isteyenler, insan olmak vasfını ve gücünü kendilerinde görmelidirler. Bu
Eğitim kavramı literatürde, "bireyi topluma yararlı hale getirme süreci", "bireyde davranış değiştirme süreci" veya "bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ksıtlı ve istendik davranış değişikliği oluşturma süreci" olarak açıklanabilmektedir. Fakat öğretmen ve adaylarının düşünce ve görüşlerine uygun olarak
Muhammed Ali, 1976 yılında merhum Erbakan hocanın davetiyle İstanbul’a geldiğinde, Erbakan hoca onu kucaklamıştı.
“ Beni ilk defa beyaz bir lider kucakladı.” Demişti.
Milli görüş lideri Prof. Dr Necmettin Erbakan hocamı doğum gününde rahmetle anıyorum.🌹
“Herkes keyfine, fantezisine, kendi maksadına, menfaatine, aldatacağına, ve aldatıldığına göre yazar.” Dr. Rıza Nur, I. Baskı, Sayfa 523, Hayatım ve Hatıratım
Bu hatıratta okuduklarımızın temel özeti işte Rıza Nur’un kendi ifadesinde bize sunulmuştur. Yani okuyacağımız hatırat için bize şunları demektedir;
Bu hatırat, benim keyfime, benim
Yine Atatürk incelemesi ile karşınızdayım. Diyebilirsiniz ki "Bu da Atatürk'ten başka bir kitap incelemiyor", isyanınızda haklı olsanız bile elimde değil, çünkü Atatürk tarih sayfalarına sığan bir insan değildir. Onun, çatık kaşlı tarihin dışında kalan nice yönleri vardır. Bunları ancak okuyarak, araştırarak, anlatarak öğrenebiliriz.
KADINLARINMUAYENEVETEDAVİOLMASINAKARŞIÇIKANMEBUSLARLAYUMRUKLAŞIPONLARADÜELLOTEKLİFEDENDOKTORMEBUSEMİNERKULBEY
yıl 1920 sonları...
mondros ateşkes antlaşması sonrasında izmir ve istanbulun işgali sonrası anadolu coğrafyası kelimenin tam anlamıyla yangın
Türkiye'de maalesef pek "olması gereken" seviyede seyredememektedir Cumhuriyet değeri.
Bunun bir çok nedeni olduğu gibi özündeki tek neden "doğrudan demokrasinin" ısrarla uygulanmıyor oluşudur.
Mesela oy vererek milletvekili seçtiğimizi düşünüyoruz ama gerçek şu ki, onları partilerinin başkanları seçiyor. Ha keza bakanlar, belediye başkanları, meclis üyeleri... Oy vermenin içi boşaltılınca halkın kendi iradesiyle kendini yönetmesi, kaderini tayin hakkını kendi elinde bulundurması da (her yeni kuşak için) biraz daha anlamsızlık ifade ediyor. Ve yozlaşıyor. Unutmamalı ki yozlaşan her şey azalarak bitmeye mahkumdur.
Bugün Türkiye'de seyreden Cumhuriyet refleksi ise ağırlıklı olarak milli ve kısmen de bağımsızlıkçı bir çizgide varlığını sürdürmektedir. Esasen Cumhuriyet fikri bu iki çizginin üstünde çok daha fazla çizgiyi bünyesinde barındıran bir fikirdir. Siyasi görüş farketmeksizin herkesin yaşamsal, sosyal, siyasal ve ekonomik refahını sağlama ve yükseltme ideali için var olmuş bir fikirdir. Kimi yerde bu sosyalist cumhuriyettir, kimi yerde islami cumhuriyet, kimi yerde laik cumhuriyet ve kimi yerde federe cumhuriyettir. Ama cumhuriyettir. Bu noktada önemli olan asıl mesele de cumhuriyet fikrinin değerinin iyi bir şekilde anlaşılmasıdır. Bunun için esas olan da "doğrudan demokrasi" ilkesini el üstünde tutmaktır. Bu, bağımsızlığı da, ekonomik refahı da, sosyal devlet ilkesini de yine o halkın buram buram yaşayacağı ve daha önemlisi farkındalık oluşturacağı bir yolu açacaktır.
Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesi olmaya devam etmek zorundadır.
Yaşasın Cumhuriyet!
Neymiş efendim; Atatürk, Cumhurbaşkanı olduktan ve bütün kuvvetleri avucunda topladıktan sonra, tavrı değişmiş, Hz. Muhammed’den “Arab oğlu” Kur’an-ı Kerimden de “O Arab oğlunun yaveleri”, yani saçma sapan sözleri diye bahsetmiş. Kaynak kim; Kâzım Karabekir! Bunları ciddiye alıp yazan ve televizyon televizyon gezip iştiyakla anlatan kim? Bir
https://1000kitap.com/Ottomaans kod adlı okurun paylaştığı iletiye ve
Ahmet Altan ‘a cevaptır. #40288569
Öncelikle, benim tarafımda engelli değilsiniz Semra Hanım, buyurunuz gelip cevap yazınız, ama gelmezsiniz, gelirseniz beklerim…
Ahmet Altan’ın tarih bilgisi nedir bilemem ama zaten