Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Milli duygunun kökeni... insanın kanındadır... sadece ve sadece ırksal-psikolojik karakterindedir... İnsanın ruhsal bakışı öncelikle fiziksel yapısı tarafından belirlenir. Bu nedenle biz ruhsal kaynaşmaya inanmıyo­ruz. Bu fiziksel görüş açısından bakıldığında, saf yahudi kanı taşıyan bir yahudinin nasıl olup da bir Alman ya da Fransızın ruhsal bakışını benim­seyebildiğini kavramak imkansızdır. Tepeden tırnağa o Alman sıvısıyla dolabilir, ancak ruhsal çekirdeği ilelebet yahudi kalacaktır."
Sayfa 29 - Kardelen YayınlarıKitabı okudu
HACI HASİB EFENDİ VE HACI AZİZ EFENDİ
Erbakan Hoca'yı tanıyınca onları da tanımak nasip oldu. Sonra Nurettin Topçu'yu tanıdım yine karşıma onlar çıktı. İlerleyen senelerde Türkiye'de İslami cemaatler, tarikatlar ve siyasi hareketleri okumayı başlayınca yine kökleri bir dergaha dayanıyordu. Hasılı okumaya başlayınca Mehmed Zahid Kotku Efendi'ye dair birçok bilgiye
Reklam
İlk evresinde AKP'ye müspet yaklaşan liberal aydınlardan İhsan Dağı (doğ. 1964), 2015'te, şimdi artık İslamcı bir azınlığın muhafazakar çoğun­luğu vesayet altına aldığından yakınmıştı. Dindar kitlenin, ılımlı ve rasyonel bir liberal-muhafazakar tavra yatkın olduğu, ancak AKP'nin yönetimindeki Milli Görüş kökenli militan çekirdek tarafından iğfal edildiği fikri, Dağı'ya mahsus değildi; birçok liberal aydının yanı sıra özellikle AKP'nin yerinden ettiği 'eski' merkez sağ geleneği özleyen politikacılar-aydınlarca benimseni­yordu.
Sayfa 409 - İletişim Yayıncılık
AKP yönetiminde bulunan ve milletvekili seçilen Nurettin Nebati'nin (doğ. 1964) 2013'te 641 parti üyesi arasında yaptığı ankette, (çoklu cevap seçeneğiyle) kendini muhafazakar ola­rak tanımlayanların oranı % 70,7, kendine demokrat diyenler % 53,2, liberal diyenler sadece % 10,9'dur. % 20,7 İslamcı, % 16,8 Türk milliyetçisi, % 14,7 Milli Görüş'çü kimliğini benimsemek­tedir.
Sayfa 406 - İletişim Yayıncılık
Özal, en fazla Milli Gö­rüş'e yakın durmakla beraber, milliyetçi-muhafazakar vasatın bir mensubuy­du: Aydınlar Ocağı üyesiydi, İlim Yayma Vakfı çevresindendi. Aynı muhitten Sabahattin Zaim'in şu sözü, çok şey söyler: "Özal bizdendir, onları idare et­meye çalışıyor, Demirel onlardandır, bizi idare etmeye çalışıyor." "Onlar"la kastedilen, Kemalist ideolojiyle meşbu yerleşik devlet seçkinleridir. Özal, '70'lerden itibaren, milliyetçi-muhafazakar camianın devlete hulul edebilen, askerlerce ciddiye alınan girişken bir mensubu olarak öne çıkmıştır. Bu ma­haretini, kapitalizmin global gidişatına vakıf bir ekonomi teknokratı olarak otoritesine, 'Batı'yı bilir' yenilikçi imgesine ve bütün muhataplarını 'rahatla­tan' pragmatizmine borçluydu. Lideri olduğu ANAP'ta, liberal-muhafazakar­lığın ideolojik söylemini, büyük ölçüde bu kişisel imge etrafında geliştire­cekti. ANAP'ın kuruluşunda benimsenen sıfat, ilerici muhafazahar idi.
Sayfa 404 - İletişim Yayıncılık
Dr. Lütfü Özşahin Independent
Hangi Atatürk, hangi Kemalizm? "Yani Osmanlı da bizim Atatürk de İslam da. Eleştirmek başka; hakaret, düşmanlık başka..." "Hatta rahmetli Erbakan'a göre "Atatürk mezardan kalksa Millî Görüş'e oy verirdi" türünden Atatürk'ü dahi mezarda gülümsetecek yorumlar olmuştur." :D
Reklam
1970'le­rin MTTB'si, Milli Görüş hareketinin kadro kuluçkasıdır. 2001'de Adalet ve Kalkınma Partisi'ni kuran önder kadro (Recep Tayyip Erdoğan, Abdul­lah Gül, Bülent Arınç), gençlik dönemindeki politik-kültürel sosyalleşmesi­ni MTTB'de geçirmişti. 1970'lerin MTTB deneyimi, milliyetçi-muhafazakar 'ortalamadan' İslamcılığa yöneliş içinde, özellikle Osmanlı hamaseti ve an­ti-komünist kalıplar üzerinden, o milliyetçi-muhafazakarlığın tortusunu da taşımıştır.
Sayfa 397 - İletişim Yayıncılık
Avrupa Milli Görüş Teşkilatları Genel Sekreteri Ali Yüksel, henüz 1980'li yıllarda Süleymancıların nasıl büyüdüğüne ilişkin şu ifadeleri kullanıyor: "Bildiğim kadarıyla birbirine bağlı olan ve bir talimat ile hareket eden insanlar. Bir tanesi, mesela belli bir konuda bir ticarethane açtığı vakit, hepsi gider ondan alır. Mutlaka, onda yoksa da onun tavsiye edeceği başka birisinden... Yani yine kendilerinden alırlar."
Sayfa 305Kitabı okudu
"Kara Kemal, ekonomi nosyonu ve eğitimi olmasada Milli iktisadin savunucusu olmuştur. Bu görüş akabinde de Milli şirketler onun öncülüğünde teşekkül ettirilir. Müslüman/Türk orta sınıfı onun döneminde ticarete atılır."
Sosyal Demokrat Fırkası
Sosyal Demokrat Fırkası, mütareke döneminde kurulan siyasi fırkalardan biridir. Fırka devletin çeşitli organları tarafından kabul edilen Wilson İlkeleri çerçevesinde Osmanlı Devleti’ni çağın ihtiyaçlarına göre dönüştürmek amacıyla kurulmuştur.Merkezi İstanbul Şişli’deki Kebir Caddesinde yer alan 104 numaralı özel daireyken sonradan,bu merkez
Reklam
1937 yılında Atatürk'ün vücudunun muhtelif yerlerinde kaşıntılar başlar. Kaşıntılar için Ankara Numune Hastanesi deri hastalıkları klinik Şefi Prof. Dr. Alfred Marchionini'nin merhem ve solüsyonları faydalı olmaz. Kaşıntılar için çeşitli sebepler ileri sürülüyordu. Günün birinde Atatürk etrafında bir hayli kalabalık ziyaretçisi ile
Sayfa 179 - Güven KitabeviKitabı okudu
Bütün görüş ve tasarım tarihi bizi sanatın ötesine götürür. Gözün milli farkları basit bir zevk işinden daha ağır basar; bir milletin bütün dünya görüşünü sınırlayan ve şartlandıran odur. O nedenle görme şekillerinin bilgisi, görmenin kendisi kadar zorunlu bir bilgidir.
Sayfa 279Kitabı okudu
Atatürk, daha Sivas Kongresi'nde bu bağımsızlık anlayışının etkili saldırısı karşısında kalmıştır. Parasız, Ordusuz ne yapabiliriz? Amerikan mandası olmak, tek kurtuluş yoludur» diyenlere karşı Milli Misak anlayışını savunmuş ve başarıya ulaşmıştır. Bu görüş, İstanbul Meclisi'nce de benimsenmiş ve Milli Misak'ın 6. maddesinde yer almıştır : <<Milli ve iktisadi gelişmemizi sağlamak ve devlet işlerini günün kurallarına uygun düzenli yönetimle çevirmeyi başarabilmek için, her devlet gibi bizim de bu gelişmemizi sağlarken tam bir bağımsızlığa ve özgürlüğe sahip olmamız yaşamımızın ve var olmamızın hareket noktasıdır. Bu nedenle, politika, adalet, maliye alanları ile öteki alanlarda gelişmemize engel kayıtlara karşıyız..» Atatürk, arazi genişletmekten çok, bu ekonomik bağımsızlığı gerçekleştirmek için mücadele verecektir. 1921 yılı başında ABD ile ilişki kurmak isterken, "Kapitülasyonların kalkması ve Anadolu halkının ekonomik ve politik bağımsızlığının sağlanması koşulunu ileri sürecektir.
Eğer tarihselciler (historistler) gibi yalnızca tarihi tanımakla, Max Weber gibi yalnızca din ve düşünceyi tanımakla, Spengler gibi yalnız milli kültürü tanımakla, faşistler gibi yalnızca ırkı tanımakla, Engels ve Stalinci Marksistler gibi yalnız ekonomik yapıyı tanımakla ve hatta sırf ekonomist bir go­rüş ile tanımakla bir toplumu tanıdığımıza inanırsak, bunun çok yüzeysel ve tek yönlü olacağına inanalım!
1.500 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.