Öğrenmek isteyen okusun!
Öncelikle yazdıklarım kitap incelemesinden ziyade yazar incelemesi veya araştırma yazısı oldu. Bu araştırma-incelemeyi oluşturmak, (geceleri birer-ikişer saatimi ayırarak) bir haftamı aldı. Biraz emek verdim açıkçası. Bu sebeptendir okuyacak olanlara kesinlikle birşeyler kazandıracağımı düşünüyorum. Vakti olan herkesin
Kaç kitap oldu bilmiyorum ana karakterinin kadın olduğu bir roman okumayalı. Yazar Zülfü Livaneli olunca, romanın geçtiği yer Türkiye, kadın da dul olunca birçok gerçeklere, birçok olmaması gereken ama olan konulara da değinmiş yazar. Evlilikten, giyime, iş hayatından aile hayatına kadar birçok konuya değinmiş ve mesajlarını da vermiş Livaneli.
YouTube kitap kanalımda Bülbülü Öldürmek kitabını çizimlerimle yorumladım: ytbe.one/q93UBZZMgYM
"Irkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine psikolojik bir hastalıktır." Malcolm X
Bülbülü öldürmek günahtır. Çünkü bülbül yaratılışından ötürü bülbüldür, kendisini bülbül olarak seçemez. Onun ızdırari kaderinde zaten bülbül olmak
"Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet edelim ki?"
Franz Kafka'nın dediği gibi bu kitap beni sarstı, beni fazlasıyla rahatsız etti.
Duyguların, kelimelerle damara enjekte edildiği kitaplardan bu.
Beton yolun iki yanı, birbirine dolaşmış kuru otlardan bir şilteyle kaplı
"Benim tezim, bütün halkların, bütün kültürlerin birbiri hakkında önyargılara sahip olduğudur. Eğer bir gün bu önyargı kelimeleri, yani Avrupa dillerindeki barbar, Japon dilindeki gaijin, Müslümanlardaki kâfir, Almanlardaki Ari olmayan gibi önyargı sıfatlarını kaldırabilirsek, amacımıza ulaşabiliriz. Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı.”
"Hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Aşk hariç!"
Sevgili Galip,
Senin hikâyeni yazmak iğneyle kuyu kazmak kadar zordu, ancak seni anlamak ondan bile daha zordu. Kaleme alındığından beri hakkında bir sürü şey yazıldı çizildi, pek çok akademik çalışmaya ilham oldun, seni sevenlerimiz de oldu, senden nefret edenlerimiz de. Seni büyük
Nereden başlanır ki buna?
Kitap bitti. Bomboş duvara baktım. İzledim...
Müzik falan da yok bu sefer. Sessizlik istiyorum sadece. Gözyaşlarım ve sessizlik. Bu evde mümkün değil tabiki bu. Yazmak için geceyarısını bekleyeceğim dedim. Ama işkenceydi bu kendime. Ruhum bedenimden ayrılıyordu sanki. Nefes alamadım. Gerçekten alamadım. Tuvalete
Balıkçı ve Oğlu, Zülfü Livaneli'nin son romanı olarak birkaç ay önce piyasaya çıktı. Yayınevini değiştiren Zülfü Livaneli'nin yeni yayınevindeki ilk eseri idi.
Balıkçı ve Oğlu her ne kadar roman olarak adlandırılsa da bir uzun hikaye gibi değerlendirilmeli. İsmi ile çağrışım yaptığı Ernest Hemingway tarafından kaleme alınan İhtiyar Balıkçı ve
Nedir 1K? Kalkıp da sitede “Okur musun , yazar mısın? Okuduğunu anlatabilen , popüler olma derdinden ziyade paylaşımların ile bilgilendirici misin sen?” diye sorsam, bir çok üyenin “dalga mı geçiyorsun, tabi ki öyleyim.” diyeceğine adım gibi eminim. Peki, sıra geldi şimdi ikinci soruya: “sitede bulunma amacın nedir, açıklar mısın bana?”
-
1- Elbiselerini bedeninden çıkaracaklar.
2- Bedenini yıkayıp gusledecekler.
3- Yeni elbisen olan kefeni bedenine giydirecekler.
4- Evinden dışarı çıkaracaklar.
5- Ve yeni evine, kabre götürecekler.
6- Cenaze merasimin için birçokları işlerini bırakıp gelecekler.
7- Özel eşyalarını toplayacaklar.
8- Elbiselerin, çanta ve ayakkabıların, ne varsa