Yerli nüfusun, “yabancılar”ın kendi ülkeleri ya da bölgelerine kitle halinde akın etmesine gösterdikleri keskin yabancı düşmanlığına bağlı ya da ırkçı tepki, ne yazık ki ABD’de 1890’lardan beri, Batı Avrupa’da ise 1950’lerden beri yakından bilinen bir olgudur. Oysa yabancı düşmanlığı ile ırkçılık çare değil, belirtidir. Modern toplumlardaki etnik
Etnik ve komünal grupların, özellikle tarihleri boyunca hazırlanmadıkları dramatik sosyo-ekonomik değişikliklerle yüz yüze gelenlerinin gerçek problemi bambaşka bir yerdedir. Sorun, yeni milletler oluşturmaktan daha çok, eski (ya da yeni) sanayi ülkelerine topluca göç etme sorunu gibi görünmektedir: Etnik bakımdan çoğul bir toplumda yeni dünyaya
Reklam
Afganistan ve belki Siyam (Tayland) dışında, fiilen bir metropol ülkenin sahip olmadığı ve yönetmediği Afrika-Asya bölgelerinin diğer ülkeleri içinde bağımsız manevra olanağına gerçekten sahip olan tek bir devlet bulunuyordu: İmparatorluk sonrası Türkiye. Önemli sayılabilecek hemen hemen bütün anti-emperyalist hareketler üç başlıktan birine
Demiş ama eksik demiş..
Asıl değişim, devletlerin artık ortalama olarak çok daha küçülmeleri ve devletler içindeki “ezilen halklar”a artık “ezilen azınlıklar” denilmesi yönündeydi. Kalın çizgilerle her birinde etnik köken ve dil itibarıyla ayrı bir homojen halkın yaşadığı, kendi içinde uyumlu teritoryal devletlere bölünmüş bir kıta yaratma çalışmasının mantıksal sonucu, azınlıkların kitle halinde kovulması ya da imha edilmesiydi. 1940’lara kadar bütün boyutlarıyla ortaya çıkmamasına karşın, teritoryal milliyetçilik türünün caniyane reductio ad absürdüm’u* böyleydi ve halen de böyledir. Bununla beraber kitle halinde kovma, hatta jenosid ilk kez Birinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında Avrupa’nın güney ucunda, Tüıklerin 1915’te Ermenileri kitle halinde yok etmeye koyulmaları ve 1922 Yunan-Türk Savaşı’ndan sonra, 1.3-1.5 milyon Rum’un Homeros devrinden beri yaşadıkları Küçük Asya’dan kovulmalarıyla görünmeye başlamıştı. Sonradan, bu konuda bir Wilsoncu milliyetçi olan Adolf Hitler, İtalyan Güney Tirol ’ündekiler gibi anayurt topraklarında yaşamayan Almanları bizzat Almanya’ya taşımaya koyulurken, Yahudilerin sürekli ortadan kaldırılması için de hazırlıklar yapıyordu. Yahudilerin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Fransa’dan Sovyetler Birliği’nin iç bölgelerine uzanan geniş Avrupa coğrafyasından fiilen silinmesinden sonra, özellikle Polonya ve Çekoslovakya’dan olmak üzere en masse** kovulma sırası Almanlara gelmişti. Homojen teritoryal millet, artık yalnızca barbarların ya da en azından barbarca araçlarla gerçekleştirilebilecek bir program olarak değerlendirilebilirdi.
Toplumsal ve milli taleplerin birleşmesinin, bağımsızlığı teşvik eden bir etken olarak milliyetçiliğin cazibesinden çok daha etkili olduğu anlaşılmıştır. Milliyetçiliğin çekim alanı ise hoşnutsuz alt orta sınıflarla sınırlıydı; bu sınıflar açısından milliyetçilik hem toplumsal hem de politik bir programın yerine geçiyordu ya da yerine geçer görünüyordu.
Sıradan halk içindeki okuryazar olmayan kesim açısından, sözcükler dünyası tamamen konuşmayla ilgiliydi ve bu nedenle resmi dil ya da diğer yazı dillerinin, bilgisizlik ve güçsüzlüklerini hatırlatan bir etken olmasının dışında, hiçbir önemi yoktu. Amavut milliyetçilerinin, kendi dillerinin ne Arap ne de Yunan alfabesiyle, Latince alfabeyle (Yunanlılardan da Türklerden de aşağı olmadıklannı gösterecekti bu) yazılmasını istemelerinin, hiçbir yazıyı okumayan insanlarla açıkça bir ilişkisi yoktu. Farklı yörelerin insanlarının birbirleriyle ilişkiye geçmeleri ve köyün kendine yeterliliğinin zamanla sona ermesiyle birlikte, ortak bir iletişim dili bulma sorunu ciddileşiyordu (sınırlı bir çevreye hapsolan kadınlar için bunun önemi daha az, tahıl yetiştiren ya da çiftlik hayvanlarına bakan kadınlar içinse en az düzeydeydi) ve bu sorunu çözmenin en kolay yolu, milli dili (ya da milli dillerden birini) az çok idare edecek kadar öğrenmekti. İki büyük kitlesel eğitim kurumunu oluşturan ilkokul ile ordunun da her eve resmi dili bir ölçüde taşıması bu sorunun ciddiliğini iyice artırıyordu.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.