Halkın yarısının cahil olduğu bir ülkede insanları Marx'ın etrafında toplayamazsın. Onları bir araya getirecek tek şey milliyetçilik kavramı veya din ahlakıdır...
“Millet“ ve “Milliyetçilik“ derken hem nalına, hem mıhına davranmayı; kimseyi gücendirmemek ilkesine sarılmayı; düşünce aydınlığından uzak sözler sarf etmeyi asla yeterli saymıyor, Türk milletine teşkil edenlerin kimler olduğunun, milliyetçilik kelimesi ile ne denmek istendiğini hiçbir tereddüte yer bırakmayacak bir kesinlikle tarif edilmesini istiyoruz.
Sayfa 115 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
Şehit Kral Faysal'ın meşhur Kudüs konuşması; "Kardeşlerim! Neden bekliyoruz?  Dünyanın vicdana gelmesini mi bekliyoruz?  Nerededir ki dünyanın vicdanı?  Mukaddes Kudüs'ü Şerif sizi çağırıyor. Kendisini kurtarmanızı bekliyor.  Neden korkuyoruz?  Ölümden mi korkuyoruz?  Allah yolunda cihad ederek ölmekten şerefli ve daha faziletli ölüm var mı?  Ey kardeşlerim, bizim istediğimiz İslam Milliyeti ve İslami uyanıştır. Milliyetçilik, ırkçılık veya bloklaşma değildir arzumuz. Çağrımız İslami çağrıdır. Allah yolunda cihad etmeyedir çağrımız. Dinimiz, inancımız, mukaddesatımız ve harimi İslâm içindir çağrımız. Ne zaman ki hatırlasam Haremi Şerifimiz (Kudüs) ve mukaddesatımız işgal ve tecavüz altındadır ve aşağılanmaktadır ve orada günahla Allah'a isyan ve ahlaki çöküntüler sergilenmektedir; işte o zaman Allah'a halisane yalvarıyorum, eğer bana cihad etmek ve mukaddes topraklarımızı kurtarmak nasip olmayacaksa, beni bu dünyada bir an bile yaşatma."
Cismin uzunluğu, genişliği, derinliği olduğu gibi, sosyal vicdanın da üç boyutu var: Milliyetçilik, ümmetçilik, asırcılık.
milliyetçilik; bireyin kendi milletini sevmekle sınırlı kalmamıştır hiçbir zaman. öteki nefreti üzerinden şekillenmiştir daima. ırkçılığın utangaç halidir, provasıdır. türk, kürt, ermeni, arap, yunan fark etmeksizin söylüyorum; milliyetçiliğin özünde Allah inancı yoktur, milliyetçilik insanlığın ifrazatıdır, bok çukurudur.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.