Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
80'lerde Yugoslavya
1947'den 1980'e GSMH'sı yedi katına çıkan yılda ortalama % 5 büyüyen, 1947'de tarımsal üretimin yarısı düzeyindeki sanayi üretiminin GSMH'daki payını %50'ye getiren "özyönetimli sosyalist pazar ekonomisi modeli, 1980 lerde işlerliğini her geçen yıl biraz daha yitirmeye başladı. İktisadi bunalımla birlikte kabaran işletme egoizmi, kendi bütçelerinin ve ekonomilerinin derdine düşen cumhuriyetlerin "milli" egoizmiyle hızla özdeşleşmeye başladı. "Irka değil yurttaşla rının iradesine dayalı ulusal devlet" te yahut "siyasi ulus'ta temellenen "milli çıkar" anlayışının yerini; 80'lerde giderek netleşen bir biçimde etnik anlamda "milli" çıkar anlayışı ve milliyetçilik alacaktı.
Sayfa 100 - İletişim
Bugün Şark memleketlerinde çok garip bir milliyetçilik ve çok garip bir dincilik anlayışı hâkimdir. Bunlar garip bir şekilde Batı’nın sloganlarını kabul etmişlerdir.
Reklam
Lewis Namier'in de yazdığı gibi, "din, milliyetçilik için 16. yüzyılda kullanılan kelimedir". Yine milliyetçiliğin "en yaygın sivil din" olduğu savı, neredeyse genel kabulü yansıtır. Geleneksel dinle çatışsın veya çatışmasın, nihayetinde "modernliğin eğilimi, ulus-devleti tanrı gibi görmektir" Yine de bu anlayışı, sadece "devlet milliyetçiliğinin zirvesi olan faşizm, şimdiye kadar bilinen en üst düzeye taşımıştır"
1552 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
58 günde okudu
Monte Cristo Kontu üzerine düşünsel çabalar...
*“Düşünceler ölmez efendim, bazen uykuya dalarlar ama uyumadan öncekinden daha güçlü bir şekilde uyanırlar. (s.130)”* 14 yıl suçsuz yere hüküm sürmüş ama neden suçlandığınızı bilmediğinizi düşünün. Ne hissederdiniz? Monte Kristo Kontu tam olarak bu konuya odaklanıyor. Romanın başkarakteri Edmond Dantes herkese güvenen, herkese iyi niyetle
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202025,6bin okunma
Türkiye'de cumhuriyetin ilanından sonraki ilk 25 yılda, Türk toplumu milliyetçiliği din ile birlikte benimsedi. Materyalist milliyetçilik ise ufak bir Aydın zümresi tarafından kabullenilmişti. Bu iki milliyetçilik anlayışı zaman zaman birbiriyle çatışmış neticede bazı pratik sonuçlar doğurmuştur ö
Her ne kadar toplum, İslâmî fikre sahip ise de taşıdığı fikrinin büyük bir bölümünün İslâmî olmadığı, birçoğunun özellikle Batı hadaratına ait dinin hayattan ayrılması fikri; laiklik, genel hürriyetler, demokrasi fikri gibi fikirler olduğu karşımıza çıkmaktadır. Duygular noktasında ümmet birçok İslâmî duyguyu korumasına rağmen toplumda hâlâ ulus devlet anlayışı, milliyetçilik, vatancılık, kabilecilik gibi düşük duygular yerini tam olarak terk etmemiştir. Nizamlar noktasında ise Müslümanların beldelerinde uygulanır vaziyette olan nizamların şuradan buradan toplama beşerî kanunlar, küfür nizamları olduğunda şüphe yoktur.
Sayfa 171 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Erken Cumhuriyet döne­minde düşünsel muhalefetin neredeyse tek imkanı milliyetçi­lik içi tartışma yürütmekti. Kemalist milliyetçi anlayış ve Tu­rancı anlayışın karşısında üçüncü bir milliyetçilik tanımı İs­lam'ı kültürel yönü ile Anadolu coğrafyasının bir parçası, dola­yısıyla "millet" tanımının bir parçası olarak kabul edecek mu­hafazakarlardan gelecekti. Türkiye İslamcılığının ilk teorik ma­nifestosu 1943'te yayın hayatına başlayan Büyük Doğu'da, Necip Fazıl Kısakürek'in kaleminden çıkacaktı. Necip Fazıl, ls­lam'ı milleti oluşturan bir kültürel unsur olarak meşrulaştıran muhafazakar anlayışı sahiplenecek ama aşacaktı
Sayfa 316Kitabı okudu
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Milli Mecmua/ Sayı 34 Eylül -Ekim 2024. Dosya Konusu: Türk Milliyetçiliği: Kavramlar ve Kuramlar II. Derginin bu sayısı, kapağında 1980 öncesi öğrenci hareketleri içerisinde Ülkücü gençlerin, bir yürüyüş sırasında taşıdıkları " En Güçlü Silah Fikir, En Güçlü Fikir Türk Milliyetçiliğidir " afişi ile selamlamaktadır. Yayın kurulu, Türk milliyetçiliği fikrinin yarınlara aktarılmasında, en önemli işlerin başında, kavramlaştırılmasını ve kuramlar çerçevesinde ifade edilmesini gördüğünden dolayı, iki yıl önce çıkartılan, birinci cildin devamı niteliğinde bu sayıya hazırlanmıştır. Bu sayıda 8 makale bulunmaktadır. Milli Mücadele Yıllarında Millet İnşa Dürecine Dair Bir Değerlendirme'yi İsmet Türkmen yaparken, Mehmet Karakaş Türkçülük'ten Türk Milliyetçiliğine -Türk Milliyetçiliğinin Farklı Halleri'ni incelemiştir. Mustafa Şahin Ahmet Arvasi'nin Milliyetçilik Anlayışı ve Neoperennializm tartışmaktadır. Mehmet Akıncı Türk Milliyetçilerinin Ekonomi Politik Bir Dünya Tasavvuru var mı? diye sormaktadır. Barış Kızılyar Türk Milliyetçiliğine Doldan Bir Bakış: Galiyevizm'i incelemektedir. Türk Milliyetçiliği ve Hukuk Vizyonunu Vasıf İnanç Duygulu, değerlendirmektedir. Abdessamet Taibi Ziya Gökalp ve Satı Bey mukayesesi ile yüzyıl öncesine dikkat çekmektedir. Son makale Durmuş Hocaoğlu'na ait, Saldırgan Küreselleşme Çağı ve Yeni Milliyetçi'liktir. #Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
Milli Mecmua - Sayı 34 ( Eylül - Ekim 2023 )
Milli Mecmua - Sayı 34 ( Eylül - Ekim 2023 )Milli Mecmua · Ötüken Yayınları · 20232 okunma
Yunanlı olarak bizler için her ne kadar acı olsa da, Mustafa Kemal'in Türkiye'de yerleştirdiği milliyetçilik anlayışı olmasa yeni Türkiye 'nin kurtuluşunun boş ve aynı zamanda derin ve gerçek bir anlamı olmayan, laftan ibaret bir iş halinde kalacağını kabul etmemiz gerekir.
186 syf.
·
Puan vermedi
Ahmet Süheyl Ünver'in "Yahya Kemal'in Dünyası" adlı eseri, Türk edebiyatının önemli isimlerinden Yahya Kemal Beyatlı'nın hayatı, eserleri ve düşünceleri üzerine bir inceleme kitabıdır. Yahya Kemal, Türk şiirinin ve düşünce dünyasının önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir ve eserleri geniş bir hayran kitlesi tarafından takdir edilir. Ünver'in eseri, Yahya Kemal'in yaşamını, sanatını ve düşüncelerini derinlemesine ele alır. Kitap, Yahya Kemal'in edebi ve fikri mirasının yanı sıra, onun dönemindeki sosyal ve kültürel ortamı da inceler. Yahya Kemal'in yaşamından kesitler, edebi görüşleri, sanat anlayışı ve estetik yaklaşımı, Ünver'in kaleminden okuyucuya sunulur. Ayrıca, Yahya Kemal'in şiirindeki temalar, dil ve üslup özellikleri, estetik anlayışı, Batı edebiyatıyla ilişkileri ve milliyetçilik anlayışı gibi konular da eserde detaylı bir şekilde ele alınır. Ünver, Yahya Kemal'in eserlerini çeşitli açılardan değerlendirir ve onun edebi kişiliğinin derinliklerine inmeye çalışır. Sonuç olarak, "Yahya Kemal'in Dünyası", Yahya Kemal Beyatlı'nın edebi ve düşünsel mirasını anlamak isteyen okuyucular için önemli bir kaynaktır. Ahmet Süheyl Ünver'in titiz çalışması ve derinlemesine incelemesi, Yahya Kemal'in eserlerine ve düşüncelerine yeni bir bakış açısı sunar ve onun önemini vurgular.
Yahya Kemal'in Dünyası
Yahya Kemal'in DünyasıA. Süheyl Ünver · İşaret Yayınları · 201717 okunma
Reklam
Millî enerjinin en küçük zerresi dahi bu toprakların işlenmesine harcanmalıdır. Bu topraklar kelimenin hakiki mânası ile milletimizin vücudunu teşkil eder. Ruh vücudun üzerine dayanır. Türkiye'yi esas olarak kabul etmeyen ütopik anlayış, vücudunu hakir gören Hint fakirleri gibi zayıf kalmaya, batıl itikatlar içinde boğulmaya mahkûmdur. Osmanlı İmparatorluğu'nun en büyük hatası ana vatanı ihmal ederek millî kuvvetleri yabancı ülkelerde heba etmesi olmuştur. Gözleri veya merkezi Türkiye dışında olan her ideoloji, Anadolu'yu tekrar harcamak ister. Bundan dolayı yeni milliyetçilik anlayışı, bu nevi ideolojileri, hayalleri, ne kadar parlak olursa olsun, kendisine aykırı buluyor.
«Türk toplumu, Batı uygarlığının kendi kalkınmasına gerekli olan yanlarını, kendi toplumsal yapısını modern bir ulusa yakışacak biçimde onarma amacıyle, Batı zoruyle değil, kendi bağımsızlığının gereklerine göre uygulamadıkça modern çağ dünyasında bir ulus olarak varolamaz» görüşünde bir yanda yeni bir «milliyetçilik» anlayışı, diğer yanda yeni bir Batıcılık anlayışı birleşiyor.
Akçura, Türkiye'nin toplum­sal gelişme düzeyi ve bu düzeye uygun programın geliştirilmesi ko­nusunda ileri sürdüğü fikirlerle Cumhuriyet yönetiminin sağlam zeminler üzerinde yükselmesine önayak olmuştur. Daha Meşrutiyet döneminde milli ekonomi temelinde savunmaya başladığı "devlet­çilik" modeli, dinde reform ve milliyetçilik-halkçılık anlayışı, Ke­malizmin ana vasıfları olarak belirlenmiştir.
Sayfa 108Kitabı okudu
Yusuf Akçura'nın Türkçü akım içinde savunduğu fikirler ile Ke­malizm anlayışının gelişim sürecinde ortaya çıkan siyasal eğilimler büyük ölçüde benzerlik taşımıştır. Siyasal bakımdan önder konum­ da olan bir milli kimliğe, Türklüğe dayanan, siyasal-ekonomik açı­dan bağımsız ulusal bir devlet ve bu devletin siyasi sınırlarıyla çer­çevelenmiş, milli egemenlik-halkçılık idealleriyle birleştirilmiş bir milliyetçilik anlayışı bu ortak tutumun en belirgin özelliği olmuştur. Bu bakımdan Türk Devrimi'nin ideolojik hattının bu temel daya­naklarının ve Altı Ok ile kendisini ifade eden Kemalizmin devlet, millet ve toplumsal gelişme teorisinin Akçura'nın düşünceleri ekse­ninde incelenmesi, konuya daha doğru bir yaklaşımla eğilmemizi sağlayacaktır.
Yusuf Akçura'nın milliyetçilik ve halkçılık anlayışı, siyasal/eko­nomik düzlemde birbirini tamamlayan ve geliştiren unsurlar üze­rinde temellendirilmiştir. Bu unsurlardan "demokratik milliyetçi­ lik","siyasi-iktisadi bağımsızlık-milli hakimiyet" ve milli burjuva­zi eliyle kurulacak bir "milli ekonomi" anlayışı Akçura'nın yazı ve konuşmalarında öne çıkan ana ilkeler olmuştur.
460 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.