Milliyetçilik virüsü
Herkesi insanların iyiliği için çalıştığına inandıran milliyetçilik virüsünün, insanlardan çok kendisine faydası vardı.
Sayfa 243
Günümüz Avrupa ’sında yüzyıllık milliyetçilik virüsü, komünizm sonrası dünya düzeninin yanı sıra küreselleşme sürecinin yarattığı istikrarsızlaştırıcı etkilerle birleşiyor. Savaş sonrası Avrupa’da, mülteci akını ve daha önce hiç olmadığı kadar tırmanan şiddet, dışlama, ırkçılık ve insani sefalet bunun bir sonucudur.
Sayfa 59
Reklam
Milliyetçilik virüsü
Herkesi insanların iyiliği için çalıştığına inandıran milliyetçilik virüsünün, insanlardan çok kendisine faydası vardı.
Modern toplumlarda milliyetçiliğin ne denli ayartıcı, saptırıcı, parçalayıcı olduğunun farkındayım. Bu ülkede yaşayan insanların genlerine yabancı olan bu milliyetçilik virüsü ancak tarihi hafızamızı yenileyerek ve birleştirici, kalıcı değerleri hatırlatarak yok edilebilir.
Sayfa 322 - Büyüyen AyKitabı okudu
Ulusalcılık adına yükseltilmeye çalışılan ırkçılık kokan Dalga
Geleneksel Anlamda milliyetçilik hastalığının bulaşmadığı bedenimize kibir yüklü ırkçılık virüsü aşılanmaya çalışılıyor. Ulusalcılık adına yükseltilmeye çalışılan ırkçılık kokan dalga kendi içimizdekileri ötekileştirerek bünyeyi mozaikleştiriyor, bu yönde atılan sloganlar kaosa alkış tutuyor. Anlamını, bu ülkenin varoluş bilincinden alan bayrak bile içeriksizleştirilerek, çağdaş anlamlar(!) yüklenerek, ''deli gömlekliler''in elinde parçalayıcı bir simgeye dönüştüğünü fark edebiliyor muyuz?. Bir toplumun birlik işareti sayılması gereken bayrak kimlerin elinde kamplaşmasına alet edilebileceğinin başkaca örneği yoktur yeryüzünde. ''Derin millet oluş''umuzun sırrı buharlaştıkça kitleselleşmeye başlıyor, tarihi sükunetin beslediği ortak bilinci kitle psikolojisine emanet ediyoruz. Derin millet aradan çekildikçe derin devlet ilişkileri devreye giriyor. Bunca parçalayıcı politikalara rağmen hâlâ bir iç savaş çıkarılamamışsa bunun sırrı derin millet oluşumuzda aranmalı. ''Kitlesel tepki'' göstermekle ''derin millet'' tepkisine sahip olmak arasındaki farkı kavramak için son yirmi beş yılda içinden geçtiğimiz neredeyse iç savaş korkusuyla yaşadığımız sürece bir göz atmalı. Bu ülkenin Kürt-Türk ekseninde bir çatışmaya itilmek istenmesine, binlerce can kaybına rağmen her türden ulusalcılıkların çabalarına rağmen hâlâ iç savaş çıkmamışsa bunu derin millet oluşumuza borçluyuz.
"Milliyetçilik Virüsü"
Fransız Devrimi'yle başlayıp Fransızlar tarafından yayılmış; Osmanlı halkı tarafından da başlangıçta az olan ama giderek artan ve zaman zaman hakim duruma gelen bir şekilde kabul edilmiştir.
Reklam