19 Nisan 2020 Covid 19 Günleri 100 Yıl Öncesi ve bir kaç ayrıntı... Virüsün hedef kitlesi, COVID 19 'a göre farklı olsa da "Olayların tekerrürü" Zaman zaman medyada gündeme gelen İspanyol Gribi üzerine... İspanyol gribi 1918 - 1920 yılları arasında H1N1 virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı grip salgınıdır. İspanyol Gribi, 500 Milyondan fazla kişiye bulaşması sonucu 18 ay içinde 50 ile 100-140 milyon arası insanın (o dönemde yaşayan dünya nüfusun %15'i) ölümüne sebep olarak insanlık tarihinde bilinen en büyük salgın olmuştur. İspanyol Gribinin bir özelliği, zayıf, yaşlı ve çocuklardan çok, sağlıklı genç erişkinleri etkilemiş olmasıdır. Salgın İspanya'da başlamamasına rağmen İspanyol nezlesi olarak adlandırılmasının sebebi ise İspanya'nın, Birinci Dünya Savaşı'nda yer almamış olması ve askerî sansür nedeniyle diğer Avrupa devletlerinde salgından söz edilmezken İspanyol basınının salgın konusunu ilk kez gündeme getirmiş olmasıdır. İspanyol nezlesi ilk kez 11 Mart 1918'de ABD'nin New Mexico eyaletinde tespit edildiği söyleniyor.Salgın 1918 Eylül-Kasım aylarında zirve noktasına ulaşmış ve Osmanlı dahil tüm dünya ülkelerini etkilemiştir.
Apolas Lermi - Tonton
youtube.com/watch?v=U11TfWF... Zenginun parasinun , bekçisidur fukara Bilmezler mi gariban , düşünur kara kara Fakirluklan deliluk , hep geldi bir araya Zenginlerun yaninda , giremeduk siraya Zenginlerun gözleri , bakar güneşe aya Fakirlerun evleri , benzeyi mağaraya Fakirlerun evinde , yamyamlar da duramaz Elup kalursun orda , seni
Reklam
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
2007 yılının Nisan ayı türbülans ayıydı. Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, karargahta basın toplantısı yaptı, "Cumhuriyet'in temel değerlerine sözde değil, özde bağlı bir cumhurbaşkanı seçileceğine inanıyor, umut ediyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Sezer, Harp Akademileri'nde konuştu, "rejim hiçbir dönemde bu kadar büyük
Nisan'da Başka Ne Oldu?
6 Nisan 1326: Bursa fethedildi. 6 Nisan 1994: Ruanda'da bir milyon insanın hayatını kaybettiği iç savaş başladı. 15 Nisan 1856: Islahat Fermanı ilân edildi. 28 Nisan 1915: Çanakkale Muharebelerinde Birinci Kirte Zaferi kazanıldı.
Sultan II. Abdülhamid Hân'ın Filistin'de bir İsrail Devleti'nin kurulmasına izin vermeyeceğini anlayan Siyonistler, onu hürriyet naraları atan İttihat ve Terakki Cemiyeti eliyle tahtan indirdi. Bunu zaten masonlar da itiraf etti. Osmanlı yönetimini ele geçiren İttihatçılar bununla da yetinmeyerek Osmanlı Devleti'ni Birinci Dünya Harbi'ne katılmasını sağlayıp yenilmesini seyretti. Bunun üzerine Filistin'de bir İsrail Devleti'nin kurulmasının önünde artık hiçbir engel kalmamıştı. Osmanlı'nın yenilmesi için Siyonistlerin çalıştığına dair itirafı ise New York'ta çıkan "The New Palestine" adındaki Yahudi gazetesinin 1923 Nisan sayısında görüyoruz: "Siyonist teşkilatı genel başkanı Chaim Weizmann'ın emir ve işaretiyle Birleşik Amerika'da bir konferans gezisinde şöyle demiştir: "Zannediyorum ki harbin başlıca iki neticesinden birisi de Yahudi yurdunun kurulması hadisesi teşkil ettiğini, harbin tarafsız yazılacak tarihi gösterecektir. Biz bunun için harb ettik ve Türklerin mağlubiyetine hizmet ettik! 1897 Siyonist Kongresi'nin kararlarına ve Siyon liderlerinin protokollarına uyularak otuz milyon Avrupalının telef olmasına sebep olduk!"
Sayfa 94 - Motto YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ütopyacı ideolojiler iki nedenle soykırıma davet çıkarıyor. Birinci neden bir sürü muzır faydacı hesap içine girmeleri. Bir ütopyada herkes sonsuza dek mutludur, yani ahlaki değeri sonsuzdur. Çoğumuz beş kişiyi öldürecek bir tramvayın bir kişinin öleceği yan yola yönlendirilmesine etik açıdan izin verilebileceğini kabul ederiz. Peki şimdi de tramvayın yolunu değiştirerek yüz milyon insanı ya da bir milyar insanı, hatta belirsiz gelecek için çıkarsama yaptığımızda sonsuz sayıda insanı kurtarabileceğinizi varsayın. Böyle sonsuz bir hedefe ulaşabilmek için kaç kişinin kurban edilmesi göze alınabilir? Belki de birkaç milyon oldukça iyi bir pazarlık sayılabilir.
Sayfa 364Kitabı okudu
Birinci Dünya Savaşı'nda toplam dokuz buçuk milyon kayıp verilmesine karşılık, İkinci Dünya Savaşı'nda altmış beş milyon insan ölmüştü. Bu lanet savaşta, yedi kat daha fazla insan hayatını kaybetmişti! İlkinde ölenlerin sadece yüzde beşi sivillerden oluşuyordu. İkincisinde ölenlerinse yüzde altmış yedisi sivildi. Sadece bu küçücük karşılaştırma bile, İkinci Dünya Savaşı'nın ne büyük bir barbarlık ve trajedi olduğunu anlatmaya yeter de artardı bile.
Sayfa 304Kitabı okudu
Hızlı konuşan, Ortabatı'da doğup büyüyen bir yatırımcı olan Antonio Gracias, 2005 yılında şirketi Valor Equity Partners aracılığıyla Tesla'nın ilk kurumsal yatırımcılarından biri oldu ve Valor'un web sitesine göre yaklaşık üç yıl sonra SpaceX'e yatırım yapmaya başladı. Yaklaşık yirmi yıl sonra, bu bahisler ve uygulamalı
‘’ALIN YAZISI’’
“Alın yazısı’’ndan murad, beynin kozmik kalemle-kozmik ışınlarla programlanmasıdır! Esasen kişinin yüzde 90’lara varan bir biçimde, tüm özelliklerini dahi okuyabilmek ehli için mümkündür. Bunun için gökgünlüğü denen “Ephemeris” adlı bir kitap ile “Daltons table house” adlı ikinci bir kitaba ihtiyaç vardır. Birinci kitapta, sizin doğduğunuz günde
Reklam
Düşünün hele... Türk ordusu 111 milyon mermi, 6500 makineli tüfek istiyor, İngilizler vere vere 2 milyon mermi ve 200 adet tüfek vaat ediyorlardı. Ama buna rağmen ateş Balkanlar'ı sararsa, Bulgaristan'a veya Yunanistan'a bir saldırı olursa, illa da Türkiye'nin kendini siper ederek Almanları durdurmasını istemeyi biliyorlardı. Neyle durduracaklardı Almanları Türkler? İnsan ancak kendi ülkesi tehdit altındaysa düşmanı elleriyle boğar, kalkan yapabilirdi çıplak bedenini. Birinci Dünya Savaşı'nda Arapları Türklere karşı kışkırtan, Musul'a, Kerkük'e göz diken İngilizler için mi öleceklerdi yani?.. Yoksa Ortadoğu'nun cahil, ilkel aşiretlerinden kendi menfaatleri uğruna bir sürü devlet yarativeren diğer Avrupalılar için mi? Ne halleri varsa görsünler... Birbirlerini boğazlasınlar, gebersinler, diye düşünüyordu Macit içinden. Zaten bu savaşa da onların yüzünden bulaşacak değil miydiler, eğer sonunda bulaşacaklarsa, tıpkı bir önceki Büyük Savaş'ta olduğu gibi. Biti kanlanan büyük devletler birbirine giriyor, onların birbirleriyle dalaşmasının ağır faturası da hep kendi ülkesine çıkıyordu, ne hikmetse!
“Savaşta ruh hastalıkları nedeniyle verilen kayıplar sarsıcıydı. ABD’nin Birinci Dünya Savaşı’nda Avrupa’ya gönderdiği yaklaşık 2 milyon askerden 116.516’sı öldü ve 159.000’i ise psikiyatrik sorunlar nedeniyle savaş dışı kaldı.”
Sayfa 199 - Kronik KitapKitabı okudu
Birinci Dünya Savaşı'nda toplam dokuz buçuk milyon kayıp verilmesine karşılık, İkinci Dünya Savaşı'nda altmış beş milyon insan ölmüştü. Bu lanet savaşta, yedi kat daha fazla insan hayatını kaybetmişti! İlkinde ölenlerin sadece yüzde beşi sivillerden oluşuyordu. İkincisinde ölenlerinse yüzde atmış yedisi sivildi. Sadece bu küçücük karşılaştırma bile, İkinci Dünya Savaşı'nın ne büyük bir barbarlık ve trajedi olduğunu anlatmaya yeter de artardı bile..
Sayfa 304 - Destek YayınlarıKitabı okudu
1.432 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.