Tanrı her şeyin, canlıları kastediyorum, içine bir güzellik, sıcaklık koymuştur da niye bazı "insanlar" bunu göremezler, anlamak mümkün değil.
Aşk kokuyor âlem, âdem, Allah kokusu bu. Neden almaz burnumuz bu kokuyu?
Çirkinle güzeli, hakla batılı, doğru ile yanlış ayıklayacağın tartıdır aşk. Onsuz olmaz. Şimdi kavrayamazsın, ama ilerde görürsün başına gelince...
O zaman unutma, aşkın gücü hiçbir şeyle ölçülmez.
“Yürü... Ağır adımlarla. Telaş yok, koşma yok. Sol adımını önce atacaksın, sanki önemli bir karar alıyormuşsun, düşünüyormuşsun izlenimiyle sağ, yani aksayan ayağını vakur bir edayla diğerinin yanına çekeceksin... Ey Timur!.. Aksak Timur! Timurlenk! Topallığını yakıştıracaksın kendine. Havan olacak. Tarzın adeta. Öyle has bir yürüyüşün olmalı ki, ‘Timurlenk’ aşağılayıcı bir lakap değil gücünün yansıması haline gelecek. Gelmeli.”
Bu arada Prof. Dr. Mim Kemal Öke, Atatürk'ün açık gözlerini kapattı. Nöbet defterine son olarak
"Saat 9'u 5 geçe Büyük Şefimiz derin koma içinde terk-i hayat etmişlerdir."
Sayfa 130Kitabı okudu
Onun için Tanrım bitir işimi bir an önce. Sen kulundan kurtul ben de Tanrımdan kurtulayım!
Biz Türkler, Tanrı Dağları’ndan çıktık tarih yolculuğuna