Bu bölümde İngiltere'nin, II. Abdülhamid'i dize getirebilmek için;
Osmanlı Devleti'ne karşı son kozunu oynayacağı izlenecektir. Londra, Padişah'ı Mısır Meselesi'ndeki katı tutumundan vazgeçirmek için dikkatini imparatorluk için çok daha fazla önem taşıyan Ermeni Sorunu'na çekmeyi deneyecektir. Ermeni ayrılık hareketini fikren destekleyecek, Ermeni milliyetçilerinin ülkesinde barınmalarına ve Türkiye aleyhindeki
SİYONİZMİN HİZMETİNDE
... Kudüs'ün Osmanlılar nezdinde Mekke kadar kutsal olduğunu, ancak, II. Abdülhamid'in Hıristiyanlığa karşı İbraniliği kullanmayı düşünebileceğini belirtir. Devamla Vambery; "Ben Siyonizm'in kalıcılığına taraftarım. Bunun için sana Padişah'tan bu randevuyu aldım. Ancak, bazı uluslararası siyasal karışıklıklara neden olabileceği endişesi ile
Reklam
İnsan, önce kime, ne diye hizmet ettiğini bilmeli, onun şuurunda olmalı!.. Milletvekili veya bütün siyasi idari zevat "milletinin bağrında" icra-yı hizmet ettiğinin mesuliyetini taşımalı. Anayasa, tüzük, yönetmelik; bu makamların yetkilerini belirleyem belgelerdir. Ama, bu "şekilcilik" yeterli mi? Ruh da olmalı. O ruh, işte tarih ve kültüründen süzülüp gelir. Bunu bilmeyen nasıl idareci olur ki! Beyt-ül mâl'ın vebâlini, Hz. Ömer'i bilmeyene nasıl anlatırsınız?
Sayfa 32
400 syf.
·
Puan vermedi
Biat
Kitap Osmanlı İmparatorluğu'nun karada çok güçlü oldu zamanlar 16 yüzyıl da denizlerde de dünya hakimi olmak istediği zamanlarda geçiyor. Turgut isimli bir çocuğu deniz kenarında aşık olduğu deniz kızı yüzünde denizlere açılarak aşkına ulaşmayı hedeflemektedir. Bu yolda eski bir Osmanlı leventi ona metorluk yapar, savaş talimleri, gemi ve deniz hakkında onu eğitir. Deli dolu bir kişilik olduğu için her zaman başının dikine gider.Zamanla denizcilikle başarılı olarak kendi gemisini sahip olur. Haçlı donanmalarina ağır zararlar verir. Turgut reis daha sonra Barbaros Hayrettin Paşa'nın ağabeyinin yanına gelerek onlarla beraber olmak istediğini ve hep beraber haçlılara karşı birlik olmaları gerektiği iletir. Oruç reis ile aralarında çok iyi bir bağ oluşmuştur. Tayfası ile mola verirken esarete düşer 4 sene esaret içinde yaşamını devam ettirir. Esaretten kurtulduktan sonra tekrar haçlılara karşı savaşlara katılır. Malta seferi sırasında ordu komutanı iken hayatını kaybeder. Genel olarak kitap sürükleyici birkaç sene önce okumama rağmen aklıma kazındı. Turgut reis sayende Osmanlı denizciliğine karşı bir ilgim arttı. Okuma gibi düşüncesi olan insanlar varsa kesinlikle okuması gerektiğini düşünüyorum....
Biat
BiatMim Kemâl Öke · Turkuvaz Kitap · 2020173 okunma
Düşmanın bile soylusu ehvendir!..
Plevne kahramanı Osman Paşa Türk aydın çevreleri tarafından putlaştırılmaktan çıkmıştır. Onun ihtirası ve entrika aşkı meydan muharebelerinde kazandığı şöhretini lekelemiştir. Halkın yalnızca cahil kesiminde sitayişle anılmakta, adına marşlar çalınmaktadır. Son savaşında acı yenilgilerle karşılaşan Türkler, bu büyük facia içindeki yegane şeref sayfına sıkı sıkıya sarılmışlardır. Halkının bu zayıf yanını anlayan Padişah akıllı davranmış ve duygulara kalben katılmasa bile bu kahramanı ödüllendirmekten kaçınmamıştır. Keskin zekâsı ile Saray Mareşali'nin değerini anlamış ve her milletinin karşısına çıktığında arabasında Paşa ile karşılıklı oturmuş, hattâ kızını bile Osman Paşa'nın oğluna vermiştir. Fakat, aslında bu adama hiç yakınlık duymamakta, hattâ, ona hiçbir şekilde güvenememektedir. Çünkü, Osman'ın savaş esiri olarak Rusların eline düştüğü günlerde başta Çar olmak üzere Rus ileri gelenleri tarafından değer verilmesi ve törenlerle ağırlanması onun aşırılığa kaçan bir Rus sempatizanı kesilmesine neden olmuştur.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.