Kaldır bu acıları benim kalbimin üzerinden Rabbim diye bir dua da etmiyor musun
bana refakat eden karanfil kokusunu almışım daha ölmeden.
Reklam
Öğreneceğim çok şey kaldı geriye.Sözün özü hâlâ çok eksiğim.Tanırsan, bu yanımdan tanıyacaksın.Bir de, şikayet etmemeyi öğrendim.
Sahi, hayat ne kadar hareketliymiş ki öylesine ileri koşarken dönüp geriye bakmak aklımıza bile gelmemiş.
Sayfa 107
Duru bir görüş bahşetsen bana ya Rab. Her şeyin yerli yerinde durduğunu, ağır ağır döndüğünü, sakin sakin aktığını görmeme yetecek bir bakış. O bakışta, bu kadar çok olmasam. Tek yörüngede tek merkezde toplansam. Yekpâre olsam. Kesrette dağılmasam. Küçülsem. Tek noktada toplansam. Yaşam büyük, âmenna. Ama ben biraz azalsam. Sadeleşsem. Durulsam.
Hayata kablolarla tutunmasam. Bu kadar çok şifrelerim olmasa. Şarkılara bu kadar kolay ulaşamasam. Her şey bir düğmeye, bir tuşa dokunmaya bakmasa. Her şey bu kadar kolay olmasa. Hayatıma giren her kolaylık fıtratımdan bir parça koparmasa. Bilgi elimin altında hazır ve nazır, emre amade beklemese, peşinden koşsam biraz. Kütüphane kütüphane dolaşsam yeniden.
Reklam
Şu günlerde içinde bir cümle dönüp duruyor senin. "Mümkün olsa da geri dönsem," diyorsun. Peki ama nereye? Hayatının en huzurlu bildiğin, büyük hataları henüz yapmadığın bir vaktine. Durgun bir denizin kıyısındaki o servi ağaçlarının altına mesela. Kurumuş iğne yaprakların yaz sonu kokusuna. Mavi mine çiçeklerinin buğusunda mest, papatyalı bir toprakta kapandığın o secdeye...
Kemale eren her şeyin zevali başlıyor çürümenin başlangıcı bir adım ötede duruyor
Âşıkın zamanı cennet zamanıdır çünkü onun kalbi zamansızdır.
Hâlden hâle girmesi aşkın doğasındandır.
Reklam
Bahar hayata dokundu. Fısıltısı rüzgara karıştı. Ağaçların gövdesine için için su yürüdü. Tomurcukların bir gecede patlaması, kuru dallara hayat dolması, akasyaların şehri aklaması, papatyaların kırlara yayılması, bahçelerin mora dönmesi, güllerin saltanatı çok yakın. Görmüyor musunuz badem ağacının bile pembe çiçeği siyah gövde üzerinde baş kaldırdı.
Hissi kaybolmuş her hatıra şimdi sadece yanılgının kuru bilgisi.
Ümitvarım, merhamet var, Rahmanürrahim var. Kader var. Kader değişmez deme, kendini küçük, esmanı hor görme, demiş erenler. El-Hak; her an yeniden yaradılış var.
Yanından geçip giden okyanusları tanımayan ummanlar var. Hatırlama an meselesi, tanımak birdenbire. Amma ki zaman geçip gider. Her şeyin zamanı var, zamansızlığı var.
Durmaz bu dünyanın dönmesi. Âşıkların âhı var. Bu dünyada aşk var. Aşkın özü sitem, sitem kaldırmaz divaneler ; aşkın özü ateş, alev tanımaz pervaneler var.
Resim