I Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; Biri benim, biri de serseri kaldırımlar. İçimde
“Bunu öğren, kafana iyice sok, kızım,” dedi Nana. “Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir. Her zaman. Bunu hiç unutma, Meryem.”
Sayfa 12 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Saygı duymayı öğrendiğimizde daha güzel bir dünya mümkün...
İnsanlar arasındaki çeşitliliğe günbegün daha çok saygı gösterildiği, her insanın seçtiği dilde kendini ifade edebildiği, inançlarının gereklerini huzur içinde yerine getirebildiği ve yetkililer ya da halk tarafından düşmanlıkla karşılaşmadan, yerilmeden serinkanlılıkla kökenlerini üstlenebildiği bir dünya, ilerleyen, gelişen, yükselen bir dünyadır.
Günümüzde seyyahların hep bir acelesi var ; telaş içinde, her ne pahasına olursa olsun diyerek geliyorlar, ama gelmek bir yolun sonuna varmak demek değil. İnsan her menzilde bir yere varır, her adımda gezegenimizin gizli kalmış bir yüzünü keşfedebilir, bunun için bakmak, istemek, inanmak, sevmek yeterli.
Kubilay Han'ın sarayına mensup yüksek rütbeli bir memur posta teşkilatını şöyle anlattı: "Hükümdarımız bu işe çok önem verir. Herhâlde yol da bunu görmüşsünüzdür. Bu iş için en az iki yüz bin at her an hizmete hazır hâldedir.
Oruç, insanın katıldığı, her yıl bir ay katıldığı bir ruh şölenidir. Üstün insanların davetlisi olduğu bir tabiatüstü ziyafet, bir gök sofrasıdır. Yani, Samanyolunda Ziyafet. 1964
Sayfa 11 - Diriliş Yayınları 20. BaskıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.