"Şebnem sen saklanınca ağaçların içi boşaldı, kuşlar iskelete döndü, deniz pıhtılaştı, gökyüzü felç oldu, bulutlar kireç bağladı, asfaltlar eriyor, minareler yamuldu; İstanbul haşlanmış lahana gibi kendini saldı."
Çocuğu okula yazdırıyorlar, merkez sağ'ı ve dedikoduyu çok seviyorlar Üniter yapı diyorlar, uluslararası toplum, en az iki yabancı dil Minareler gölge ediyor başka ihsan da istiyorlar Akşam ezanında eve giriyoruz, üzgünüz yani gereği kadar Demokraside ısrar ediyorlar bir de, ben rahatça ölsek diyorum.
Sayfa 39
Reklam
Biz, kısık sesleriz.. minareleri, Sen, ezansız bırakma, Allah'ım! Ya çağır şurda bal yapanlarını; Ya kouansız bırakma, Allah'ım! Mahyasızdır minâreler.. göğü de Kehkeşansız bırakma, Allah'ım! Müslümanlıkla yoğrulan yurdu Müslümansız bırakma, Allah'ım!
Biz,kısık sesleriz...minareleri, Sen,ezansız bırakma Allahım! Ya çağır şurda bal yapanlarını, Ya kovansız bırakma Allahım! Mahyasızdır minareler...göğü de, Kehkeşansız bırakma Allahım! Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız bırakma Allahım! Bize güç ver...cihad meydanını, Pehlivansız bırakma Allahım! Kahraman bekleyen yığınlarını, Kahramansız bırakma Allah'ım!
Minareler şehrinin yağmurlu gecesinden sanki ilk kez geçmektesiniz. 
Minareler semaya açılmış kuyulardır.
Sayfa 42 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.