Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Mine'l-kalbi ile'l-kalbi sebîlâ.”🌿
♡︎ من القلب إلى القلب سبيلا : ఌ︎ Mine'l-kalbi ile'l-kalbi sebilâ̂. ❤ Kalpten ' kalbe yok vardır
Reklam
Bu konuyla ilgili dervişâne bir nükte de şudur: İki der viş varmış; bir araya gelir, sohbet eder, halleşirlermiş. Fakat "mine'l-kalbi ile'l-kalbi sebila" hükmü uyarınca, her ne varsa kalpleri arasında gider gelir, fazla söze hacet olmazmış. Ara- larındaki konuşma şöyle cereyan edermiş: Bir an gelir, birisi diğerine "Ya..." dermiş; bir on beş yirmi dakika geçer, diğeri buna cevap verirmiş: "Ya..." Yani arada bir, birer defa "ya" diyorlar sadece. Sohbet böyle devam ediyor. Bir gün onlar- dan birinin misafiri gelmiş, sohbete dâhil olmuş. Sıra kendi- sine gelince şöyle demiş: "Ya! Ya!" İki defa. Diğer derviş, arkadaşını bir kenara çekip "Bu arkadaşı bir daha getirmeyin. Geveze..." demiş. İki defa "ya” denmesi gevezelik sayılıyor.
"Mine'l-kalbi ile'l-kalbi sebîlâ." |Kalpten kalbe yol vardır.|
Reklam
mine'l-kalbi ile'l-kalbi sebîlâ. (Kalpten kalbe yol vardır.)
Kalp önemli...
"Fi'l kalbi Mine'l Kalbi İle'l Kalbi Sebila" Sultan III. Murad
Mine'l-kalbi ile'l-kalbi sebîlâ, kalpten kalbe giden bir yol vardır, diyor şair. Bu varken, gönülden gönüle anlaşılıyorken söz de neyin nesi, söze hacet yoktur manasında.
Sayfa 12 - Profil KitapKitabı okudu
Osmanlı'da asıl olan vermekti. Ahi teşkilatının bir düsturudur, "Elini açık tut, kapını açık tut, sofranı açık tut ve gönlünü açık tut." Cimri olma, insanlar evine gelsin, sofranda yiyip içsinler, gönlünü kapama zira gönülden gönüle yol vardır. "Mine'l-kalbi ile'lkalbi sebîlâ." Osmanlı toplumunda sadaka verilecek adam bulunmazdı. İhtiyacı olup da isteyemeyen sadaka taşlarında bulurdu...
Sayfa 90 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
274 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.