Her şey, ama her şey, içimde dumana, rüzgâra, gölgeye, sıfıra karışırken yalnız bir şey; kendisinden başka her şeyin yokluğu pahasına mutlak bir varlık şartına bürünüyordu.
- Yalnız Allâh var! Var olan yalnız Allâh!
Her şey o kadar yok ki, yalnız Allâh var! Allâh öyle var ki kendisinden başka hiçbir şey yok!