Rüyamda sabah namazı saatinden sonra bir çatı gibi yerden atlamışım amacım kaçan iki adama soru sormaktı. Atlarken ne düşündüm bilmiyorum çünkü adamlar tehlikeli mafyatik tipler çıktı. Sırtı dönüktü o an bana dönüşünden kötü bir olduğunu hissettim. Bana doğru gelmeye başladı kurtulmam için ya da diğer çatıya atlamam lazımdı ya da beni yakalamasına
288 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Yeongju, hayatına sıfırdan başlamak üzere, eşinden boşanıp, işinden istifa ediyor ve ardından hyunam-dong kitabevini açıyor. Kitabevinde kitap kulüpleri düzenleniyor, yazar-okur buluşmaları yapılıyor. Başlarda kitabevinin geleceğine dair endişe duyuyor ve kendini mutsuz hissediyor ama kitaptaki diğer tüm karakterler gibi o da zamanla kendi amacını buluyor. Kitabevi kendi sıcak ortamını yaratırken gelen müşterilere de bir ışık kaynağı oluyor. Hayatında bir yol ayrımında olanları, geleceğiyle ilgili ne yapacağını bilemeyenleri bir araya getirip birbirlerine yaslanmaları için sakin bir ortam yaratıyor. Otuzlarında mutsuz hissettiği bir evlilikte sıkışıp kalmış bir kadına, yeni mezun olmuş ve ne yapacağını bilemeyen bir çocuğa ve yıllarca özel sektörde çabalayıp hiçbir ilerleme kaydedemeyen umutsuz bir kadına, gün içinde nefes alabilmek için uğradıkları bir sığınak haline geliyor. Yazar vermek istediği mesajı direkt vermiyor, karakterler üzerinden minik bir diyalogla gizlice veriyor ve en sevdiğim şey bu oldu. Kitap size dolaylı yoldan birçok soru sordurabilir. Gerçekten mutlu muyum? Mutlu olduğum bir işi mi yapıyorum? Geleceğe dair planlarımı içimden geldiği gibi mi kurdum yoksa ailemi mutlu etmek için mi ? Yaklaşık 16-17 yaşındayken “ Küçük mucizeler dükkanı” diye bir kitap okumuştum, o kitabın içeriğini çok hatırlamıyorum ama genel olarak aynı duyguları hissetmiştim. Çıkmazda hisseden, sıkıntılı süreçlerden geçen insanların birbirine şifa olduğu hikayeler, sıcak ortamlar. Büyük olayların olmadığı, sakin ve insanı rahatlatan bir metin arayışındaysanız, hyunam dong kitabevi sizin için.
Hyunam-Dong Kitabevi
Hyunam-Dong Kitabevi
Hyunam-Dong Kitabevi
Hyunam-Dong KitabeviHwang Bo-reum · Athica Yayınları · 2024164 okunma
Reklam
33 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Herkese merhaba. Tübitak’ın dergilerinden biri olan Meraklı Minik’in 2024’ün Nisan ayında çıkan 208. sayısından bahsedeceğim. +3 yaşa hitap eden bu dergi oldukça renkli. Bol bol karikatürler , etkinliklerle yer yer ebevyn yardımıyla yer yer çocukların kendi başına yapabileceği bölümler mevcut. Uzayın sadece yukarıda olan , gözümüzle gördüğümüz yerden ibaret olmadığını ve oraya giden araçlarımızın olduğunu anlatan ‘Neden Uzaya Gidiyoruz’ bölümü miniklerin soru işaretlerini yanıtlayabilir hatta yeni sorular sormasına neden olabilir. Çizim yapmayı seven miniklerimiz sayfa 22-23’teki boş alanlara hayal güçlerini kullanarak çizim yapabilirler. ‘Uzaya nasıl bir uzay aracıyla gitmek isterdin?’ , ‘Hangi gezegeni görmek isterdin?’… Derginin eklerinden bahsedecek olursam çocuklar için oldukça eğlenceli buldum. Astronot kaskı yapıp süsleyebilir, eşleştirme kartları ile düşünebilir , 23 Nisan süsleri ile çevrelerini süsleyebilirler!
Meraklı Minik - Sayı 208 (Nisan 2024)
Meraklı Minik - Sayı 208 (Nisan 2024)
Meraklı Minik - Sayı 208 (Nisan 2024)
Meraklı Minik - Sayı 208 (Nisan 2024)Meraklı Minik Dergisi · Tübitak Dergisi Yayınları · 20245 okunma
108 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar Bugün sizlerle @oznurkaradogann kaleminden çıkan @lunayayinlari ile bizlere ulaşan eserle Eylül ayında doksanlarda doğan genç kızımızın yaşadığı "hayatı anlamlandırma serüvenini" okuyoruz. Satır aralarında içsel buhranı yaşayıp bolca soru soruyor, hapsolduğu zihnin parmaklıklarından kurtulmaya çalışıyor adeta, 106 sayfalık
Eylül'ün Kızı
Eylül'ün KızıE. Öznur Karadoğan · Luna Yayınları · 20242 okunma
limonlu dondurma
İşte böyle kuzum, anlayacağın şu ömrümde pek çok şeye göğüs gerdim. Hani diyor ya Ahmet Arif; aç kaldım, susuz kaldım. Parasız kaldım. Annem, babam, seninle de tanıştırdığım küçük kız kardeşim, üniversite arkadaşlarım, bir masada gülüp eğlendiklerim; benim de figüranlığını yaptığım, kimi zaman ana karakterlerinden olduğum onlarca güzel insanın
102 syf.
7/10 puan verdi
HİS MABEDİ Ruhu kırıklarla dolu ve çocukluğunun yükü altında geçmişini yakmış iki yaralı ruh... Efken ve Gece. Kısa ve çabucak okuyacağınız sayfaların arasında Gece'nin geçmişi Sıraç ve dudaklarına minik de olsa bir iz bıraktığı için Efken'in öfkesinden kurtulamayan Hazar da var. Peki Efken ve Gece'ye ne oldu ? Niçin bu haldeler ? Kimden ve neyden kaçıyorlar ? Arkalarında bıraktıkları ölü bedenler kime ait ? Tam bir muamma ve umarım soruların cevapları ikinci kitapta yer bulur. Birkaç yazım hatası, iyi betimlemeler ve kırgın ruhlu karakterlerin yanısıra cevaplanmamış birçok soru bırakıyor zihninizde His Mabedi. Bu arada kendine sık sık zarar veren Gece'nin depresif hallerine, kitapta geçen bazı alkol sahnelerine de değinmek istiyorum. Bu sebeple küçüklere yönelik bir kitap olmadığını belirtmekte fayda var. Ardı doldurulmamış birçok sırrı Ankara'da bırakırken, Gece'nin giydiği uzun kazakları, Efken'in ortadan kayboluşlarını gözlemleyecek ve birçok sorgulama eşliğinde 100 sayfalık bu kitabı çabucak bitireceksiniz. Bende yarım bir hissiyat bıraktı fakat türün sevenlerine hitap edeceğinden eminim. Depresif bir aşk hikayesi arıyorsanız Efken ve Gece'nin buhranlı ilişkisi sır perdelerinin arkasından sizi çağırıyor.
His Mabedi
His Mabediİrem Gürbüz · Oleksa Yayınevi · 202310 okunma
Reklam
Geçtiğimiz sonbahar aylarında yetmişlerinde Alman bir çift ile tanıştık. Ellerinde büyük ve her yeri işaretlenmiş bir harita ile dünyayı geziyorlarmış. Türkiye’ye çok defa gelmişler. Türkiye’nin son zamanlarda çok değişmiş olduğunu inancı olmayan bir amca ve Hristiyan olan bir teyzeden duymak beni biraz üzdü. İslâmiyete dair çok meraklılardı ve çok fazla soru sordular. Özellikle “her namazda abdest almak çok zor değil mi?” dediler :) Amca inançsız ama ölümden çok korkuyordu. “Siz İslama inanıyorsunuz ölümden korkmuyorsunuzdur sanırım” dedi. Hazreti Allah’ın bizi koruduğuna dair düşüncelere sahip anladığım kadarıyla. Teyze ise eşarbımıza dokunup dokunup “Ahh bu kadar kapanmak bu güzel saçlarınızı kapatmak size zor gelmiyor mu?” diye sordu sürekli :) Vedalaşırken Peygamber Efendimizin kokuyu çok sevdiğinden ve güzel koku hediye etmekten çok hoşlandığından bahsederek teyzeye minik bir hediye verdik. Parasını vermeye çalıştılar :) Hediye olduğuna zar zor ikna ettik. “Almanyada kimse kimseye parasız bir şey vermez. Sizin dininiz ve Peygamberiniz çok güzel” diyerek gözlerini sildiler. Tuhaf bir hatıra oldu benim için :)
Çoğu insan SAHİP OL-YAP-OL modunda yaşayabileceğini, en vahimi bu yolla isteklerine kavuşabileceklerini sanıyor. Önce iyi bir ilişkiye… paraya… diplomaya… işe … konuma… istediklerime… sahip olursam, gerekenleri yaparım, sonra da olmak istediğim kişi olurum. Yok böyle bir gerçek. Bu bir illüzyon. Bu, insanların kolay yol sandıkları, ama aslında imkansız bir yol. Akıntıya karşı kürek çekilen yol. Doğal düzen: Önce, nasıl hissetmek istediğinize uygun olarak, kendinize neyi layık gördüğünüzü olmuş gibi hissetmek (hatta miş gibi yapmak) sonra içinizdeki minik sesin ilhamıyla doğru adımları atmak ve nihayet hayatınızda bu realiteyi yaratmaktır. Eğitimlerde katılımcıların sıklıkla dile getirdikleri soru şu oluyor; “-miş gibi yapmak bir kandırmaca değil mi?” Burada miş gibi yaparak başkalarını kandırmaya çalışmıyoruz. Kendimizi yeni bir bakış açısına inandırma çalışması bu.
Hayatımı sorgulatan tatlı minik kız
Geçenlerde gün küçük bir kız "abi senin hayalin nedir"diye sordu sebebini anlamadığım şekilde bir boşluğa düşürdü bu soru beni tatlı kıza benim hayalim polis olmak dedim ki zaten sağlık sorunları yasamasaydim gerçekten hayalim buydu ancak uzunca bir süre düşündüm benim hayalim ne ? Birçoğunuza basit hatta sıradan gelebilecek olan bir hayalim olduğunu farkettim Sessiz insanlardan uzak sadece sparis üzerine çalışan el araç gereçleri ile kereste ve tahtalara şekil veren bir marangoz olmak isterdim kendi el emeğimi insanlara istedikleri şekillere koyarak sergilemek ve ben bu hayattan yitip gitsem bile varlığımı el emegimi sürdürecek minik eserlerim olucak bunu her hayal ettiğimde içimde minik minik muttuluk pörtüleri beliriyor mutlu hissediyorum Umarım herkes hayali olan hayatı yaşar mutlu olduğu yerde bulunur ve mutlul olduğu yerde bu dünyayı terk eder en azından yapılmadığı için pismalik duyulan şeyler sadece hayalini kurup yaşanmayan bir hayat ile gözü açık gitmez :) Bunları paylaşacak ne dostum ne de yakınım olan herhangi biri var hayatımda ancak duygularımı ve düşüncelerimi gönül rahatlığıyla paylasabildiğim kötü olumsuz art niyetli yorumlar yerine destekleyici ve empati içeren yorumlar yapan benim gibi insanların olduğu bu yerde bu şekilde duygularımı belirtmekten keyif alıyorum Ömrüm yettiğince burdayım inşallah :)
176 syf.
·
Puan vermedi
Beni İncitemezsin
Kapağı kapatır kapatmaz “Tek bir ömrüm var, başkaları tarafından onaylanmak için mi yaşamalıyım gerçekten?” sorusuyla başbaşa kalıyorsun. Zaten “Merkezde sadece sen olmalısın” mesajını hikayeyle veriyor kitap… Sürekli öğrenmenin, gündemi kaçırmamanın, eylem halinde olmanın bizi verimli, dolu, donanımlı bir insan yaptığını öğrettiler. Durup bir
Beni İncitemezsin
Beni İncitemezsinMüthiş Psikoloji · Destek Yayınları · 2023438 okunma
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Hollywood'un en iyi, en orjinal, en farklı bakış açılı yönetmenlerinin başında gelen Tim Burton, bu sefer farklı bir işle karşımızda... Beter Böcek, Makas Eller, Ölü Gelin gibi kült filmlere imza atan değerli yönetmenin, şu an Netflix'e hazırladığı ve Addams ailesinin en küçük kızını anlattığı "Wednesday" adlı bir dizisi
İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü ve Diğer Öyküler
İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü ve Diğer ÖykülerTim Burton · Domingo Yayınevi · 2023648 okunma
"'Şu geciken ama ihtiyacım olan şans öpücüğünü almaya kararlıyım artık.' Bütün hücrelerim ayaklanıp oradan oraya koşturmaya başladı. İçimde önüne geçemediğim bir panik ve heyecan furyası vardı. Daha önce birini öpmeyi bırakın, kimseye karşı bu şekilde hisler duymamıştım. Bu nedenle, Jasen benim için bir ilkti ve hep de öyle kalacaktı. Yüzümü keşfeden dokunuşları her noktamı ezberine alıyormuş gibi, yavaşça oradan oraya dolaştı. Nefesimi tutmuştum. Sonra hemen dudaklarımın kenarına şefkatle bırakılan bir buseyi hissettim ve o andan itibaren başım dönmeye başladı. Bana iyice yaklaştı ve bu kez öpücüğü tüm vücudumun titremesine neden oldu. Dudaklarıma sürtünen dudakları yumuşacıktı, sıcaktı. Kaskatı kesildiğimin farkındaydım. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum çünkü. Sadece parmaklarım hareket ediyordu ve onlar da ıslak saçlarının arasında geziniyorlardı. Jasen'in minik ve her defasında kalbimi yerinden oynatan öpücükleri karşısında birazdan eriyip lavabodan süzülüp gidecektim. Beceriksizce bir - iki kez karşılık vermeyi denedim, hırıltıya benzer bir ses çıkarıp bir kez daha öptü beni, böyle devam ederse kesinlikle kalp krizinden ölecektim. Bu yüzden biraz geri çekildim ama Jasen alnını benimkine dayayıp bir süre bekledi. Sonra başını geriye atıp yüzüme baktı. Niye bilmiyorum ama onun benden az da olsa uzak durması, içime büyük bir sancının saplanıp kalmasına neden oldu. Gözleri soru sorarcasına bakıyordu."
Kent Kitap
482 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.